"Bu çok güzel bir şey, şikayet etmek yerine sevinmelisin tatlım."
Babamın toplantılarının iyi geçmesinin ardından yapılan kutlamalardan nefret ediyordum.
Onca 40 yaş üzeri insan ve ukala çocuklarının arasında ben kendimi oraya ait hissedemiyorum. Beni bir odanın içerisine tüm gün kapatsalar daha mutlu olurum. Özellikle "Babanın başarıları hakkında ne düşünüyorsun? " tipindeki sorulardan nefret ediyorum. Aslında ben zengin insanlardan , onların sürekli övünmelerinden nefret ediyorum. Ben bu hayata ait değilim, ben kendimi yalnız hissediyorum...
Uzun zamandır kendime itiraf edemediğim sözlere iyice inandıktan sonra şımarık bir çocuk gibi davranan anneme cevap verdim, " Üzgünüm anne. Benim size benzemek gibi bir isteğim yok. Siz sadece kendi çıkarları için yaşayan ve sürekli boş yere para harcamaktan başka bir şey yapmayan insanlarsınız. Sanırım ben sizden oldukça farklıyım. " annem iki kez gözlerini kırpıp bana boş boş baktıktan sonra, " Öyle mi küçük bey ? Peki o zaman sana bir soru sorayım. Sen iki apartman dairesi tutarındaki araban olmadan yapabilir misin ?" Bu sözler karşısında şaşkınlığımı gizleyememiştim. Hem annem ilk kez böylesine mantıklı şeyler söyluyor, hem de ben gerçekten arabamı hiç bir şeye değişmezdim. O beni bu hayattan kurtarabilecek, uzaklara götürebilecek tek şeydi.
İş stresini bana bağırarak attığını düşündüğüm bir babam vardı. Sürekli tekrarlanan bu olaylara dayanabilmem için hep pozitif davranan annem. Beni hep kusursuz bir çocuk olarak yetiştirmeye çalışırlar, sanki kendileri mükemmelmiş gibi.
"Hazır mısınız benim sevgili ailem ?" "Hazır olmak istemiyoruz benim kafasına saksı düşmüş babam !"
"Babana bu şekilde konuşmamalısın tatlım ." annemin fısıldamasıyla yapay bir gülümseme takınarak, " Öyle mi anneciğim ? Peki siz 17 yaşındaki bir insana 4 yaşında gibi davranmalı mısınız ?"
"Kes konuşmayı ve annenin kıravatını bağlamasına izin ver ! 9:30 'da rastorantta olmalıyız ama sen hala oyalanıyorsun !" yine her zamanki gibi ben suçluydum . Hem de bu kez ne yaptığımı bile bilmiyordum.
Yine 0-10 yaşlarında olduğunu düşündüğüm annem söze karıştı, " Ona bu kadar yüklenme. Nasıl olsa o senin evladın tatlım."
Ah! Gerçekten mi ? İçim rahatladı.
Artık şüphelenmeye başlamıştım çünkü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızın Şarkısı
General Fictionİkisinin arasında olanlar imkansızı çağrıştırmıyordu belki ama yaşayacakları kesinlikle öyleydi... "İstemiyorum!" demişti ama o da sonunda karar değiştirdi işte. Olmaz dediğin şeyler başına geldiğinde ne yaparsın? Şimdi seçeneklerini bir daha düşün...