Bölüm 14

19 1 0
                                    

Sabah uyandığımda pankek yapmak için mutfağa koştum. Harry sever miydi bilmiyorum ama sevmek zorundaydı çünkü ben yapıyordum.
Kendi kendime kıkırdarken mutfağa gidip gerekli malzemeleri tezgaha dizip bir kap çıkardıktan sonra pankek hamurunu hazırlamaya başladım. Güzel güzel hamurumu çırparken Harry'nin içerden bağırmasını pardon böğürmesini duydum.
"TANRIM!! BENİ TERK ETMİŞ OLAMAZSIN."

Kendi kendime gülümserken;
"ÜZGÜNÜM HARRY AMA ARTIK BEN YOKUM." Dedim bende onun gibi böğürerek.

Koşarak mutfağa yanıma geldi ve;
"Beni bırakıp gittin sandım" dedi usulca.

"Aç kalmana gönlüm el vermedi hayatım."

"Ha ha ha. Bugün yine formundasın."

"Her zamanki halim canım." Dedim pankek hamurunu tavaya dökerken. Harry biraz durduktan sonra;

"Bilirsin böyle şeylerin sabahında genellikle kadınlar erkeklerin gömleğini ya da tişörtünü falan giyer."

"Biliyorum şekerim ama tişörtündeki kokudan değil giymek yanına yaklaşmak bile mümkün değildi." Dedim burnumu tutukarken.

Gözlerini devirdi. "Ben kokmuyorum bir kere."

"Ya tabi ne demezsin." Dedim kahkaha atarak.

"O zaman bu demek oluyor ki o zaman bana bir daha sarılmayacaksın. Bu muhteşem seksi kollarım halbuki senin vücudunu sarmalamaya çok çabuk alışmıştı. Tüh." Dedi kollarını önüne doğru uzatıp incelerken.

"Bugün sizin adınız bayşakacıharrystyles falan mı?"

"Siz derken?"

"Sen ve o koca egondan bahsediyorum Harry." dedim gülerek.

Gözlerini devirdi ve daha sonra;
"Haksız mıyım? Kokan birine sarılmak istemezsin değil mi?"

"Evet, galiba haklısın Harry." Dedim. Az buçuk bozulmuş olabilirdi. Sonuçta yalvarmamı falan bekliyordu değil mi? Avucunu yalardı. Son pankekimi de almak için ocağa dönerken hafifçe kıkırdadım.

"Evet işte benim mükemmel şekilde hazırlanmış olan pankekim."

"Çirkin gözüküyor." Dedi Harry.

"Ay özür dilerim ben sadece pankek yapmak istemiştim, Harry Styles değil."

Şey ne deniyordu? Gol? 

Hafif bir sırıtmayla ona bakarken gözlerini devirdi -yine- ve ben de kestiğim meyveleri ve çikolatayı pankekin yanına koydum ve güle oynaya pankekleri midemize indirdik.

Kapı çaldığında ayaklandım ama sonra durdum sonuçta Harry'nin eviydi ve bu hareketimden rahatsız olabilirdi. Duraklamamı anlamış olacak ki;

"Açabilirsin, rahatsız olmam." Dedi. Gülerek kapıyı açtığımda karşımda kumral ve yeşil gözlü resmen bir hatun duruyordu.

"Buyrun?" Dedim kibarca.

Beni baştan aşağı süzdükten sonra;
"Harry yok mu?" Dedi.

Tam Harry'i çağıracağım sırada Harry kapıya geldi ve bir süre kapıya baktı.

"Julian?" Dedi en sonunda Harry ve Julian Harry'nin kollarına atladı. Açıkçası biraz rahatsız olmuştum.

Julian 'seni özledim' diyip Harry'nin yanağından öperken çok erken yargılamak istemedim belki kuzeniydi ya da arkadaşı bilemiyorum. Benim orda olduğumu hatırlamış gibi bana döndü ama Harry'le konuşuyordu.

"Bu kim Harry?"

Harry ağzını açmıştı ki ben hemen atladım.
"Şey ben kuzeniyim. Adım Cara." Dedim. Harry yaptığıma anlam veremiyormuş gibi gözümün içine baktı ve Julian;

PHOTOGRAPH || H.S.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin