PHOTOGRAPH || H.S.

Bölüm 7

Sarılmak için uzattığım kollarımı kendime çekip önüme döndüğümde Harry'nin önüme koyduğu milkshake'e bir tekme attım. Aslında bu yapmak isteyeceğim en son şeydi ama gurur dediğimiz şey sağolsun yapmak istemediğimiz her şeyi yaptırıyordu.

"Senin burada ne işin var?"

Utanmıyormuşcasına yanıma otururken;

"Ah bilmiyorum galiba geçerken uğradım."

"Umarım daha iyi çalışman gerektiğinin farkındasındır. Yalan konusunda yani."

Gözlerimi devirerek söylediğim cümle karşısında;

"Aslında buraya Mia hakkında konuşmaya gelmiştim."

Bu cevabı almıştım.Aslında gülünçtü yani benim durumum. Ne bekliyordum ki?

"Tabii. Ne öğrenmek istiyorsun?"

Çimleri koparmanın doğru olmadığını biliyordum fakat düşüncelerimden uzaklaşmak için bir şeyler yapmam lazımdı. Özür dilerim çimenler sizleri seviyorum.

"Ah aslında bilmiyorum. O gerçekten çok güzel biri. Ona ne yaparsam benden hoşlanır? Bu konuda bir fikrin var mı?"

"Aslında şu sıralar Herman'dan hoşlandığına eminim."

"Oh öyle mi? Halbuki evde bana gayet yakın davranıyordu."

Son söylediği şeyi umursamayarak telefonumu cebimden çıkarıp Mia'ya mesaj atmıştım. Harry'le arkadaşım hakkında konuşmak istemiyordum.

Gönderilen; Mia

Sanırım Harry senden hoşlanıyor. Aslında sanırım değil gayet açık bir şekilde senden hoşlanıyor. Onu sana ayarlamaya çalışıcam.

Mesajı gönderdikten sonra yan tarafımdan gelen bildirim sesiyle kafamı yan tarafıma çevirdim. Harry telefonunu elinde tutuyordu ve her ne okuyorsa okuduğu şeyin onu keyiflendirdiği kesindi.

"Beni Mia'ya ayarlamaya çalışman hoşuma gitmedi değil açıkçası."

Gülüyordu. Ah hadi ama bu kadarı da sapıklık. Ne yani ben şimdi Mia'yla konuştuğumu zannederken onunla mı konuşuyordum. Tanrım sen bana sabır ver!

"Cidden bunu yaptığını inanamıyorum. Ne zamandan beri seninle konuşuyorum?"

"Aslında ilk mesajı attığımdan beri."

Gülerek ellerini kafasının altına koyup çimenlerin üzerinde yayılmaya başladı. Arsız bir pislikti.

"Tamam pekala bana numaranı ver. Mia'nın telefonunu aldığına göre Mia'ya kendi telefonunu vermiş olman gerek. Değil mi?"

"Aslında Mia'nın bundan haberi olduğunu pek sanmıyorum. Ama istersen yine de numaramı verebilirim."

Cümlesini göz kırparak bitirdiğinde gözlerimi devirdim.

"Peki ya şifresi? Hacker falan mısın yoksa? Gelişmemiş beyninle tek yapabildiğin şey bu olmalı sanırım."

"Aslında Mia şifresini girerken gördüm ve ayrıca Mia'ya telefonuna daha zor bir şifre koymasını söyler misin?

"Neden sen söylemiyorsun? Onunla konuşmak için bir fırsat elde etmiş olursun işte."

"Aslında yakaladığım fırsat sensin. Beni Mia'ya sen ayarlayacaksın."

"Şakacı şey seni. Kafanı da kırmamı ister misin?"

"Şuanlık hayır. Teşekkür ederim."

Sağlam olan ayağımla bacağına tekme attığımda bacağını kendine doğru çekti. En azından biraz kafa dinleyebildiğim için Tanrı'ya şükrediyordum.