second chance - dramione texting

four

Cumartesi akşam saat  20.00
Draco*

İnanamıyorum resmen birazdan deliler gibi aşık olduğum kızla baş başa cezada olacağım. Ama hayır o seni sevmiyor. Ama beni engellemedi. Hayır! Ama- hayır! Sadece kötü davranma yeter.

Saatler yavaş yavaş ilerliyordu. Saat 20.40 da KSKS sınıfına gitmek için yola koyuldum. Sınıfa giden koridora ulaştığımda Hermione'yi gördüm. Herzamanki gibi muhteşemdi. İçimdeki açılma isteğini bastırdım ve selam verdim.

- Selam. Nasılsın Hermione?

- Sağol Draco.

Kendime engel olamadım ve söyledim.

- Sevgilin nasıl?

Hermione*

Draco yine muhteşem yüzünü bana dönmüştü

- Sevgilin nasıl?

Merlin'in sakalı. Oydu. Bana bilinmeyen numaradan yazan kişi oydu. Buna inanamıyorum. Çok iyi hiisediyordum aslında ama bunu söyleyemezdim.

- Sensin.

- Ne.

- Bilinmeyen Numara sensin.

- Ne nası-

- Draco, sevgilim yok. Kim olduğunu alamak için yapmştım. Sadece sana söylemiştim. Özür dilerim gerçekten ben-

Gelen anibir istekle Draco'ya sarıldım, sımsıkı sarıldım. Birdaha asla bırmak istemiyordum ama bunu belli etmemem gerekiyordu. Geri çekildim. Draco gözyaşlarımı sildi ben de onunkini uzaktan gelen ve yaklaşmakta olan ayak seslerini duyunca birbirimizden uzaklaştık. Gelen Profesör Snape'ti beraber KSKS sınıfına girdik ve çok güzel bir şey oldu. Profesör Dracoyla yanyana oturmamızı istedi. Ve sınıftan çıktı. Draco üzgün görünmüyordu hatta halinden fazlaca memnundu.

- Hermione ben şey... Özür dilerim

- Hayır ben özür dilerim yalan söyledim.

- Birşey söylemeyecek misin?

- Evet söyleyeceğim. Ödevini yap!

Kendimi kötü hissettim gerçekten de Draco ikinci şansı hakediyor muydu? Şuan bunu düşünemezdim. Ödevimi bitirmeliydim. Ama kendimi düşğnmekten alamıyordum. Demek oydu. Draco Malfoy bana aşıkmış. Ödevini yaparken gizlice onu izledim. Saçları, gözleri, dudakları... Şahaneydi. Mükemmel bir çocuktu. Çok güzel kokuyordu. Ama aşık olamam. Delilik bu!

Draco*

Hermione ödevimi yapmamı söyleyince garip hissettim. Ama zihninden geçenler... Bana aşık mı oluyordu? Umarım öyledir. Ödevimi yapmaya koyuldum. Merlin'in sakalı! Hermione beni izliyordu. Onu farketmediğimi düşünüyordu ama farkındaydım aklından geçenler... Bana aşık olmak istemiyor gibi duruyordu. Üstğndeki yükü hafifletmeliydim. Ama önce yazmam gereken 70 cm'lik bir ödev vardı. Ödevlerimizi bitirmeden Snape geri geldi. Bitirdikten sonra ödevlerimizi Snape'e verip ayrıldık.

Hermione*

Yatmak istediğimi söyleyip yatakhaneye çıktım.

2 Okunmamış Mesaj

Bilinmeyen Numara: Hermione?
Bilinmeyen Numara: Biraz konuşabilir miyiz?

Hermione: Artık normalden yazabilirsin bence.

Bilinmeyen Numara: Doğru.

Draco yazarken ne cevap vereceğimi düşündüm. Ne diyebilirdim ki?

Draco: Geldim.

Hermione: Kaydettim.

Hermione: Draco bak ben seninle olamam.
Neden gerçekten bilmiyorum ama doğru
gibi geliyor bana.

Draco: Ne düşündüğünü biliyorum ve elimden
geleni yapacağım. Sana yardım etmek istiyorum

Hermione: Mümkün değil

Draco: Öyle bir şeyin varlığına inanmıyorum.

Draco: Seni çok özledim ve unutma ki buna
hiçbir şey engel olamayacak.

Hermione: Draco... Çok tatlısın

Draco: Başlangıç bence bu.

Draco: Bak, yarın Hogsmead'e gidiyoruz benimle
lütfen Balyumruk'un önünde buluş. Seninle
görüşmek istiyorum.

Bu da neydi. Açıkçası çok tatlıydı bence Draco kötü biri değil. Sanırım yarın Draco ile buluşacağım. İyi bir uykunun tam zamanı.

llllllll  SONRAKİ BÖLÜM  llllllllll

Bu bölümü daha uzun yazdım. Umarım beğenirsiniz. Yorum yapıp oylamayı unutmayın. Yorumlar benim için önemli. Teşekkürler okuduğunuz için.