Hermione*
Sonra bİrden gözümü açtım. Yatakhanede değildim. Revirdeydim. Karşımda ise Madam Pomfrey ve Draco duruyordu. Ne olduğunu anlamak için doğrulmaya çalıştım ama Draco engelledi.
- Hey hey yavaş ol. Dikkat et. Baygınlık geçirdin Hermione.
Nasıl yani. Biz çıkıyor muyduk yoksa daha öncesinde mi bayıldım.
- Ne zaman?
- Şey yemekten hemen sonra. Seninle yürüyüş yapacaktık. Ama bayıldın. Ama sana iyi bir haberim var. Önümüzdeki 1 hafta ders işlenmeyecekmiş.
Demek daha çıkma teklifini etmemişti. Ama tatil edilmişti.
- Bayan Granger yarın öğlene kadar burada kalmalısınız. Önemli bir hasar almamanıza rağmen biraz burada kalmanız sizin için daha iyi olacaktır.
- Draco dersin yok mu?
- Dedim ya tatil edildi. Seninle burada kalacağım.
- Draco gerek yok-
- Israr etme , kalacağım.
- Lütfen dinlenin Bayan Granger.
Madam Pomfrey ilaçları bırakıp gitti.
- Hermione sen yürürken birden durdun. Gözlerin kapandı ve beni duymadın. Ben de şey zihnini okudum. Aklından geçenler... şey özür dilerim. Ama senin için endişelendim.
- Her şeyi gördün mü?
Draco başını evet anlamında salladı.
- Ah hayır çok utanç verici.
- Hermione gerçekten çıkma teklfi etseydim kabul eder miydin?
- Ne?
- Hadi ama.
- Ah... Bilmiyorum.
Draco'nun yüzü düştğ umutsuzluk duygusuna kapılmasını istemiyordum.
- Yani ben... Hala emin değilim.
- Aslında ben sanırım kabul ederdim.
Draco gülümsedi mutluluğu yüzünden anlaşılıyordu. Böyle çok tatlıydı.
- Gerçekten mi?
- Sanırım.
Draco gözlerimin içine baktı. Kaşlarını kaldırdı.
- Yani ben... Evet kabul ederdim.
- Bayan Hermione benimle birlikte olmak yani çıkmak iser misiniz? Yani benimle çıkar mısınız?
- Ne? Şuan m?
- Halimizde bir gariplik mi var? Yani revirde olmamız dışında.
İkimiz de güldük.
- Bu kabul edemeyeceğim bir teklif değil Draco Malfoy.
- Yani.
- Evet Bay Malfoy sizinle çıkarım.
Draco bu sefer gerçekten güldü
- Draco beni çimdikler misin gerçek olup olmadığımı anlayamıyorum.
- Merak etme sevgilim. Hiç olmadığın kadar gerçeksin, gerçeğiz.
Sarıldık. Draco yanıma gelsin diye yatağın öbür ucuna doğru kaydım. Yanıma oturdu. Güzelce sımsıkı sarıldım. Muhteşem kokusunu içime çektim. Kalbim çok hızlı atıyordu. Şuan sarıldığım kişi nefret ettiğim Malfoy değil, sevgilim Draco'ydu.
- Şimdi biz gerçekten sevgili miyiz.
- Of Draco sus da anın tadını çıkaralım (okuyucular dramione moment istiyor).
Draco yanıma uzandı uzun bir süre birbirimize sarldık sonra Draco kalktı. Ondan birkaç kitap istemiştim. Kendine de kitap getirmesini istemiştim. Kitapları getirdğinde asıl amacım ders değil zihnefend* ve zihnebend** büyüsünü öğrenmekti. İlk önce zihnebend büyüsünü öğrenmeye karar verdim çünkü Draco'nun annesi en iyi zihnebendarlardan biri ve büyük ihtimalle oğluna bir şeyler öğretmiştir yani Draco'nun zihnine girmek kolay olmayacak.
- Yardım edebilirim.
- Draco her an her saniye zihnimi okumaya devam edersen kötü olur haberin olsun.
- Hermione ben zihefendar sayılırım. Birine baktığımda düşüncelerini okuyabiliyorum.
- Peki o zaman bana yardım et.
Sonraki 2 saat boyunca Draco bana büyüleri öğretti. Çok eğlenceliydi doğrusu. 2 saat sonunda Draco zihnine korumadığında çok rahat zihnini okuyabiliyordum. Hatta 2 kere koruması da bir işe yaramadı.
llllllllllllllll SONRAKİ BÖLÜM llllllllllllllll
* Zihnefend: Bir kişinin zihnini kontrol etmeye, düşünceleri ile hatıralarını görmeye yarayan büyüdür. Bu büyü insanların zihnine girmeye yarar. Zor bir büyüdür. Seride geçen Zihnefendarlar Lord Voldemort, Severus Snape ve Queenie Goldstein'dir.
** Zihinbend: Zihnefend'in tersine büyüsüdür. Zihinbendarlar'ın zihnine Zihnefend ile girilemez. Seride geçen en büyük Zihinbendarlar Severus Snape ve Narcissa Malfoy'dur.
Kaynak: Wikipedia
Okuduğunuz için teşekkürler beni takip etmeyi ve oylamayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
second chance - dramione texting
Teen FictionBilinmeyen: Sanırım söylemem gerekiyor. Çok güzelsin. Bilinmeyen: Herkes 2. şansı hak eder. ...