Bugün de ben Eun' a işim olduğunu söylemiştim. Ama yalandı işim yoktu. Sadece söyleyeceklerimi toparlamam gerekiyordu, ama bunu başaramıyordum en iyisi akışına bırakmaktı. Hızla okul bahçesinde oturduğum banktan kalktım ve okula girmek için arkamı döndüm. Ama kapıda gördüklerim babamın yanına gitmek isteyeceğim türdendi. Gözümün önü bulanıklaşıyordu bu durumu biliyorum gözlerim doluyordu ve gözlerimin dolması okula el ele giren en yakın arkadaşım ile sevdiğim çocuğu görmeme engel oluyordu. Oysa ki benim yerinde olmak için herşeyimi vereceğim arkadaşım beni bu halde görmesine rağmen sırıtıyordu. Canım mümkünmüş gibi daha çok yandı. Arkadaşımı ilk defa böyle görüyordum, ilk defa gözlerinde bana karşı olan kin ve aşağılayıcı bir bakış vardı. Bana söylemeliydi her ne olursa olsun sevdiğim adamla bir ilişkisinin olduğunu bana söylemeliydi. Ama o bu şekilde karşısında aşağılanmamı ve daha çok kırılmamı zevkle izliyordu. Canım çok yanıyordu, uyumak istiyordum hemde babamın yanında sonsuza kadar.
Bana doğru yaklaştı suratındaki ifadeyi değiştirmeyen arkadaşım zannettiğim yabancı. " Ne o mutluluktan mı ağlıyorsun yoksa canım arkadaşım." İlk defa ondan ve sesinde tiksindim. Bir şey demeden Jungkook' a baktığımda durgunu, yüzünde her ne kadar yapmacık bir gülümseme olsa da gözleri durgundu. Tek bir bakışıyla beni büyüleyen o adamın gözleri neden durgun bakıyordu bana? Mutlu değil miydi? Sevdiği kızın elini tutuyordu. Belki de bana acıdığı için böyledir. Ama olmasın. Benim için güzel kalbini üzmesin. Ben alışmaya çalışırım, olmasa da olması için gerekirse ortadan kaybolurdum ya da ona bakmazdım ama o böyle olmasın. Bana acımasın ve mutlu olsun.
Tanrım beni yine mutlu etmedin ama neden onun mutsuz ediyorsun ki? Daha mutlu olacağımı sanmıyorum ama yinede benim mutluluğunu ona ver. Ben sadece o gülümsese ve gözleri ışıldasa bile mutlu olurum. Benim için sadece o olsa da olurdu ama artık benim olması imkansız o yüzden ait olduğu kişiyle mutlu olsun. Her ne kadar Eun kötü bir insan olsa da onun yanında da mutlu olsun. Yeter ki mutlu olsun.
Yavaşça gözlerimi ondan ayırıp eski dostuma baktım. Hala sırıtıyordu. Sorun onunla sevgili olması değildi, evet benim için önemli bir sorundu ama asıl sorun suratında ki benim yıkılışımdan memnun olan ifade ve benden gizlice böyle bir şey yapması. En azından bilmeye hakkım olduğunu düşünüyorum. Ama artık bunlar önemli değil. Kulağına yaklaşarak alçak bir tonda konuştum gözümde ki yaşlarla. " Onu sakın üzme Kim Eun." Suratındaki o pis ifade hafif düşer gibi oldu ama geri toparladı kendini, bu sefer daha iğrenç ve hırslı bakıyordu. " Hah bunları düşünmek sana kalmadı, nede olsa sevgilisi olarak onu mutlu edicek kişi benim Park Yun." Bilerek yüksek söylemişti Jungkook'a duyurmak için ama umrumda değildi zaten duygularımı öğrense bile bir şey değişmeyecekti.
Arkamı döndüm ve çıkışa yürüdüm.
Ben her zaman ki gibi kaybedenim.🌙