Son iki gündür olduğu gibi bugün de okula yalnız ve erken gelmiştim. Son zamanlarda Eun sürekli bir işi olduğunu ve geç geleceğini söylüyordu. O yüzden bende yalnız gelmek zorunda kalıyordum. Bu aralar aramızda bir soğukluk vardı ama ne olduğunu bilmiyordum. Sorup Eun' u sıkmak istemiyordum, nasıl olsa hep birbirimize yaptığımız gibi uygun bir zamanda söylerdi.
Arka bahçeye oturmak için giderken arkası dönük oturmuş telefonla konuşan seni gördüm Jeon. Merak etmiştim, yanlıştı biliyorum ama cidden çok merak etmiştim. Sessizce biraz ileride arkanda ki banka oturdum. Sesin çok net gelmiyordu ama cümlenin sonunda söylediğin ismi duydum. Eun ile konuşuyordun Jeon. Ama neden ki, sizin bir sohbetiniz olduğunu sanmıyorum, Eun bahsetmemişti belki de ertelemiştir. Ben bunları düşünürken tekrar sesini duydum. Bana ninni gibi gelen sesin ilk defa kulağımda çınlıyordu. Söylediklerine bir anlam yüklemek üzereydim ama istemiyordum, düşündüğümün olmasını istemiyordum.
"Seviyorum Eun, Sevmesem neden sizin oraya bakayım ki sürekli?"
Ne yani şimdi Eun ile burada birbirinizi sevdiğinizi mi söylüyorsunuz. İnanamıyorum cidden. Eun seni, sende Eun' u seviyordun yani. Benim en yakın arkadaşım benim ona her gün defalarca aşkımdan bahsettiğim adamı mı seviyordu. Ona bu konuda bir şey diyemezdim çünkü sende onu seviyorsun anladığım kadarıyla. Peki bu zamana kadar neden birbirinize açılmadınız ki?
Yoksa, yoksa benim yüzümden miydi? Benim duygularım biricik arkadaşımın duygularını içine atmasına mı neden olmuştu? Tanrım şimdi canım daha çok yanıyordu. Gözümden akan yaşlara engel olamıyordum. Aynı anda hem sevdiğim adamın en yakın arkadaşımı sevdiğini, hem en yakın arkadaşımın sevdiğim adamı sevdiğini ve ayrıca en yakın arkadaşımın duygularını içine atmasına neden olduğumu öğreniyordum. Cidden canım çok yanıyordu. Hıçkırıklarımı zor da olsa tutarak oradan uzaklaştım. Cidden çok acıyordu kalbim ve ben ne yapacağımı bilmiyordum.
🌙
Billie Eilish- No Time To Die
