~Daisy~
Daisy: bok yoluna göndericem seni.
Tam üzerine doğru gidecekken metal kol tarafından durduruldum.Bucky: Daisy sakin olmalısın.
Sinirle kendimi çekerek kolundan kurtuldum.Tony: bir dakika burda neler oluyor anlatacak mısınız?!
Nick: bende onu diyorum Anthonia bize herşeyi anlatsa.
Daisy: seni öldürmemem için bir sebep ver bana!
Nick: babanı sana vermem?
Daisy: aptal sen bana babamı falan vermedin! Benim babam yok!
Nick: evindeki evraklar öyle demiyor ama.Üzerine doğru gidecekken Grant ve Bucky tarafından tutuldum.
Daisy: evime mi girdiniz bide?! Bu kadar mı korkuyorsun benden?! Ama bencede kork burdan çıktığımda seni mükemmel bıçaklarımla delik deşik edeceğim.
Steve: Loki'nin kızı olma ihtimali var mı?
Nat: şu kızı bırakında adam akıllı konuşsun.
Phil: bırakalımda öldürsün bizi.
Daisy: güzel fikirmiş sevdim.Nick yavaşça bana doğru yaklaştı. Yaklaş yaklaşda gör gününü. Dibime girince erkekliğine tekme atıp suratına kafa attım. İki büklüm olurken sırıttım.
Daisy: bana bunları yapmayacaktın. Kaltak!
Steve: tamam bu kadar yeter adam akıllı konuşuyoruz.
Daisy: beni bir yere bağlamayacaksanız neden olmasın?Büyük bir ofise geçtik koltuğa oturdum. Diğerleride oturunca odada bir kaç dakika sessizlik oldu.
Daisy: hadi sorun cevaplıyayım bende.
Tony: pekala, Nick'in dedikleri doğru muydu?
Daisy: evet.
Steve: nasıl bu kadar iyi dövüşebiliyorsun?
Daisy: mükemmel olmanın yararları.
Steve: bu kız kesinlikle senin kızın.
Daisy: ben çok iyi yerlerde eğitim gördüm.
Nat: bunu biraz açmak ister misin?
Daisy: Hydra, Red Room ve Black Room.
Clint: bu kızın Hydra ajanı olmadığını nerden bileceğiz.
Bucky: değil.
Grant: olması imkansız.
Melinda: nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
Grant: çünkü Hydra'dan kaçmamızı sağlayan oydu.
Carol: bir dakika sizin hep bahsettiğiniz ama ismini söylemediğiniz kız bu mu?
Daisy: ünüm buralara kadar gelmiş.
Wanda: 5 kere okul bitirmiş. Fransızca, Rusça, Türkçe, Çince, Japonca, Norveççe ve Eski Mısır dillerini biliyor. Vay canına.
Daisy: mükemmelim biliyorum.
Tony: test istiyorum.Nick masaya birkaç belge fırlarınca bunların benim evimdeki belgelerin olduğunu fark ettim.
Bileğimdeki tokayı alıp saçımı tepeden bağladım.
Perçemlerim teker teker düşerken gülümsedim.Daisy: hem evime giriyorsun hemde eşyalarımı alıyorsun. Koskoca S.H.I.E.L.D'ın var ama hırsızlık mı yapıyorsun. Hiç yakıştıramadım.
Dediğime gözlerini- pardon gözünü devirdi.Tony: üzgünüm ama bunu biraz sindirmem gerekiyor.
O sırada telefonum çaldı. O kadar kavgadan sonra nasıl çalışıyor diye sormayın ben yaptım.
Alıp açtım.Daisy: evet?
Koç: Daisy çok önemli gelişmeler oldu.
Daisy: dinliyorum.
Koç: biliyorsun ki biz sıralamada üç deyiz. Eksik maçlarımız olduğu için.
Daisy: evet biliyorum.
Koç: ve bildiğin gibi bugün Rusya ve Polanya'nın maçı vardı. Polanya ikinci sıradaydı.
Daisy: sadede gelir misiniz?
Koç: Polanya takımdaki bazı oyuncuların geçirdiği sakatlıklardan dolayı geri çekildi.
Daisy: bu durumda ikinci biz oluyoruz.
Koç: ve Polanya yerine bugün biz maça çıkacağız.
Daisy: aman tanrım! Bu şimdi mi söylenir?! Tamam geliyorum ben sen takımı topla!
Koç: boşu boşuna en iyi oyuncum demiyorum.
Daisy: tamam kapatıyorum.Kapatıp merakla bana bakan gruba döndüm.
Daisy: üzgünüm gitmem gerek önemli bir işim çıktı.
Nick yakındır bok yoluna gidecek dşdkdşd
Bu arada mikemmel Daisy'miz Voleybol oynuyor.
Kesinlikle bende oynadığım için değil(!)
Kısa oldu kusura bakmayın umarım beğenirsiniz 💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anthonia Daisy Stark
FanfictionBen Anthonia Daisy Stark, ben Daisy Stark, Tony Stark'ın kızı. Beni sadece kendim yıkabilirdim, ta ki onu görene kadar. Thor Odinson, tek bir hareketle hayatımı darmadağın eden, tek bir hareketle beni hayata döndüren adam... !!Yazığım ilk kitaplard...