~Daisy~
Steve: nereye gidiyorsun?
Daisy: bu durumun sizi ilgilendirdiğini sanmıyorum.Ayağa kalktım ve binadan çıkış yaptım.
Oradan geçen bir taksiye binip ev adresimi verdim. Eve varınca hızlıca indim ve içeri geçtim.
Odama çıkıp çantamı hazırladım.
Mutfağa geçip birşeyler atıştırdım. Sonrasında arabama binip spor salonuna doğru sürmeye başladım. Gelince arabadan indim. Bir sürü gazeteci vardı sonuçta milli takımın maçıydı.
Anında sorular sorulmaya başlanınca cevap verme gereği duydum.Daisy: arkadaşlar içeri girmem gerekiyor lütfen maçtan sonra konuşalım.
Yol açılınca içeriye geçtim. Uzun koridorlarıda geçerek soyunma odasına gelmiştim.
İçeri girince kızları görmek gülümsememe sebep olmuştu.Elizabeth: hoşgeldin!
Emma: bizde seni bekliyorduk.
Daisy: üzgünüm önemli işlerim vardı.
Sophia: bizden önemli ne işin oşabilir ki?!
Daisy: üzgünüm ama herkesin olduğu gibi benimde bir özel hayatım var. Ve senin gibi boş şeylerle uğraşmıyorum. O yüzden bazı yerlere geç kalabiliyorum. Ki geç kalmış sayılmam daha 1 dakika 54 saniye 3 salisem var. O yüzden çeneni kapasan iyi olur.Herkes şaşkınca bana bakınca üzerimi değiştirmeye başladım. Önce formamı ve şortumu giydim sonrada çoraplarımı ve dizliğimi giydim. Ayna karşına geçip saçımı tepeden sıkı bir şekilde topladım. Aradan mora boyadığım saçlarım vardı ve kahverengi saçlarımla uyumlu gözüküyordu. İşim bitince kızların yanına gittim.
Daisy: hazırsanız çıkıp şu maçı kazanalım.
Herkes çıktıktan sonra flasteri aldım ve numaramın altına yapıştırdım.
Odadan çıkıp kapıyı kitledim ve salona girdim.
Tabi bilmediğim birşey vardı ki o da tribünlerde bir grup kahramanın oturması.Koşmaya başladık. On tur koşudan sonra bitirdik ve ısınmaya geçtik. Yarım saatlik ısınma sonucu kaptanları çağıran düdük sesi duyuldu. Hakemlerin yanına gittim.
Hakem: siyah tarafı amerikan takımın. Beyaz tarafı rus takımının.
Rozeti havaya attı ve siyah tarafı geldi.Hakem: servis mi saha mı?
Daisy: servis.
Hakem: peki siz hangi sahayı istiyorsunuz?
Karşı takımın kaptanı kendi sahasını söyleyince imzaları attık ve maça başlamak için sahaya geçtik. İlk servisi Elizabeth atıcaktı. Başlama sesini duyunca derin bir nefes alıp servisi attı.
Bende hızlıca kendi yerime geçtim.
Karşı taraf güzel bir manşet alarak karşıladılar ve top pasörlerindeydi. Pasör çaprazına pas attı. Kız tam vuracakken blok yaptım ve sayı bizdeydi.⚯⚯⚯
İkinci setteydik eğer bu sayıyı alırsak fark altı sayıya çıkıyordu ve bu büyük bir avantajdı.
Emma servisi attı top yumuşak gittiği için rahatlıkla karşıladılar. Top köşe oyuncusuna gitti.
Kız hızla vurunca liberomuz karşılayamadı ve koluna çarpıp arka tarafa doğru gitmeye başladı. Koşmaya başladım yere doğru kayıp ayağımla topu kurtardım. Tabi bu salonda çığlık seslerine sebep oldu. Kızlar topu karşı tarafa gönderince ayağa kalkıp sahaya girdim. Karşı taraf bu sefer pasör çaprazına attı tam topa vuracakken hızlıca bloğa çıkıp top kollarıma çarptı ve onların sahasına düştü sayı bizdeydi.⚯⚯⚯
Üçüncü setin son sayısındaydık bu sayıyı alırsak maç bizimdi. Servis atmak için yerime geçtim.
Salonda büyük bir uğultu vardı. Düdük sesi duyulunca derin bir nefes aldım, topu havaya attım. Adımlama yaparak sıçradım ve topa çok kuvvetli bir şekilde vurdum. Eys olmuştu.
Salonda sevinç çığlıkları oluşurken kendimi yere attım. Tabii herkesin üstüme çıkacağını nerden bilebilirdim ki. Ayağa kalkıp daire oluşturup dönmeye başladık. Bitince karşı takıma başarılar diledik. Takım kaptanı olduğum için ve büyük bir başarı elde ettiğimiz için röportaj vermem gerekiyordu. Sesim çok kötü olmuştu çok fazla bağırdığım için. Röportaj yapılan yere geçtim.Kadın: evet Anthonia Daisy Johansson ile maç ile ilgili birkaç bilgi alacağız.
Daisy: öncelikle sesim için özür dilerim. Açıkcası zorlandığımız kısımlar olduğu gibi kolay olan kısımlarda oldu. Takım arkadaşlarımla çok iyi bir uyum içindeyiz ve bu bizi bazı takımlardan 1-0 önde yapıyor. Karşı takımda çok iyiydi ki zaten birinci sıradaydı. Güzel bir maçtı.
Kadın: çok kritik bir sayı kurtardınız hemde ayağınızla, ne düşünüyorsunuz?
Daisy: açıkcası bende böyle birşey beklemiyordum. Yani geri manşet alarak kurtarmayı planlıyordum. Top düşmeye başlayınca yere atyım kendimi ve çıkardım topu.
Kadın: pekala, bu maçta toplam otuz sayı alarak en skorer oyuncu oldunuz ve artıdan son attığınız servis yaklaşık saatte yüz kilometre hızla gitti bu durum için ne düşünüyorsunuz.
Daisy: şöyle ki skorer oyuncu olmayı kabul etmiyorum. Sonuçta bu bir takım oyunu top bana gelene kadar libero karşılıyor pasörümüz pas atıyor ben sadece topu karşıya gönderiyorum. Yani bunda takım arkadaşlarımında katkısı var.
Son servise gelirsekde bu kadar hızlı gitmesinde hem oyunun biran önce bitme isteği ve bilek kullanmak.
Kadın: bizimle röportaj yaptığınız için teşekkürler.Kadına gülümseme gönderip oradan çıkıp soyunma odasına gittim. Sakince üzerimi değiştirip eve gitmek istiyordum. Üzerimi değiştirip kızlarla vedalaştım.
Dışarı çıkıp birkaç kişiye daha röportaj verip ayrılmayı planlıyordum ama öyle olmadı. Ve birkaç fanımla fotoğraf çekip imza verdim.
Arabama sonunda gidebileceğim derken biri bana seslendi. Bana sadece bir kişi böyle seslenirdi.William: TONYA!
Daisy: Wil!Bok gibi oldu özür dilerim😔
Watpat önceden yazdığım bölümü sildiği için gece bölüm atamadım o yüzden özür dilerim 😔
Kötü oldu ama umarım beğenirsiniz 😔
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anthonia Daisy Stark
FanfictionBen Anthonia Daisy Stark, ben Daisy Stark, Tony Stark'ın kızı. Beni sadece kendim yıkabilirdim, ta ki onu görene kadar. Thor Odinson, tek bir hareketle hayatımı darmadağın eden, tek bir hareketle beni hayata döndüren adam... !!Yazığım ilk kitaplard...