Anthonia Daisy Stark

Bölüm 11

*Öncelikle Medyada taslakta olan kitaplarım var.
İsimler şuanlık böyle açıkcası değiştirmeyi düşünmüyorum. Thor Texting'i en son yayınlarım sanırım. Yani şuan ki Thor kitaplarım bitince. Hi, Peter Parker kitabımıda en az bir kitap bitince yayınlamayı düşünüyorum. Şuanlık bu kadar okuduysanız teşekkür ederim💙⚡*

*Çok kısa oldu biliyorum ama geçiş bölümü gibi birşey*

*Umarım beğenirsiniz*

~Daisy~

Gözlerimi kocaman açtım. O da bana bakınca hızlıca gözlerimi kaçırmıştım. Ne dedim ben öyle?! Hayır şimdi tanrı aşkına gözleri cidden güzeldi. Ama ben bunu sesli söylecek kadar aptaldım. Hayır. Ben aptal olamam. Ben mükemmelim bir kere. Kulağıma doğru fısıldayınca tüm hareket etme duygumu yitirmiştim.

Thor: Teşekkürler Leydim. Sizde çok güzelsiniz.

Tebessüm ederek kafamı baika tarafa çevirdim.
Pierce'nin adamlarını görünce çaktırmadan kulaklığa konuştum.

Daisy: Saat 9 yönünde 4 tane adam var.
Thor: Saat 3 yönünde de 4 tane var.

Steve: Saat 2 yönünde Rumlow ve yanında bir adam var.

Melinda: Çocuklar. Hemen işe koyulsanız iyi olur.

Daisy: Ben başlıyorum.

Thor'dan uzaklaştım. O da Steve'lere doğru ilerlemeye başladı.
Pierce'nin yanına gittim.

Daisy: Bay Pierce. Ben Bayan Johansson.
Pierce: Sizi burada görmek çok güzel Bayan Johansson.
Daisy: Ben biraz iş konuşuruz diye düşünmüştüm. Mesela yeni nesil silahlarınızla ilgili.
Pierce: Bu gizli bir bilgi. Nasıl öğrendiniz?
Daisy: İstediğim şeyleri elde etme gibi bir huyum var. Hydra'nın dünyadan birşey sakladığını anlamak zor değil aslında. Sadece biraz zeka gerek.
Pierce: Pekala, nerden başlamak istersiniz?
Daisy: Bana o silahları göstermekle mesela.
Pierce: Pekala.

Kolunu uzatınca koluna girdim.
Koridorun sonundaki asansöre bindik.
Sessiz geçen bir asansör yolculuğundan sonra büyük depoya geldik. Her yer silah doluydu.
Konuşmaya başladım.

Daisy: Bunları tam olarak ne yapıcaksınız?
Pierce: Dünyadaki tüm Hydra üslerine göndericez.

°°Yarım Saat Sonra°°

Hala depodaydık. Yapıcakları tüm planları anlatmıştı. Gerçekten iyi bir oyuncuydum inanmıştı aptal. O sırada kulaklığından ses geldi.

Rumlow: Efendim çıkın hemen ordan! Kız Tony Stark'ın kızı! Tuzağa düşürüldük!

Rumlow hızlıca bana bakınca silah yığınlarının arasına attım kendimi. Beni vurmak yerine silahlardan birini vurmuştu. Bu da silahın patlamasına sebep olmuştu. Diğer yığının yanına geçtim. Karşımda onu gördüm. Geri geri gitmeye başladım.

Pierce: Kendinizi zeki mi sanıyorsunuz?
Daisy: Bir bakıma zeki değil dahiyiz sonuçta Tony kimsenin yapamadığı bir zırh yaptı. Şuan bazı teknoloji şirketleri ki buna Malick ailesi de dahil. Bu zırhdan yapmaya çalışıyor.

Tony: Buradaki askerler bitti! Daisy nerdesin?!
Daisy: Konuşarak onu oyalıyorum susar mısın?!

Pierce: Beni ne kadar oyalarsan oyala buradan çıkamazsın Stark. Bir zamanlar, Hydra'nın en iyi ajanıydın. Neden ihanet ettin? Ivan yıllardır seni arıyor. Seni öldürdüğümü duyunca senin yüzünden beni öldürecek ama bu benim ödülüm olacak. Beni öldürmeyip bana işkence edebilir. Ama ben hedefimi yerine getirniş olacağım. Bir Stark'ı öldürmek..

Yavaşça bana yaklaştı sinirli bir şekilde ona bakıyordum. Geri geri gitmeyi bırakmıştım.
Üç el silah sesi duyuldu.
Acıyla sesli bir şekilde inledim.
Zorla ayakda duruyordum.
Kulaklıktan gelen tüm sesler birbirine karışmıştı.
Pierce'e asansöre binip olduğumuz yerden uzaklaşmıştı. Ayaklarım beni taşıyamıyordu.

Tony: DAİSY! BİRŞEY SÖYLE! DAİSY! Lütfen... Lütfen birşey söyle... İYİ MİSİN?!?! DAİSY!!
Daisy: Baba...

Kendimi yere bıraktım. Gözlerim kararmadan önce gördüğüm son şey Thor'un yıldırımlarla birlikte yanıma gelmesi. Son duyduğum şeyse.

Thor: Daisy!?
Tony: Bebeğim lütfen cevap ver...

Gerisi tamamıyla karanlık.