Aylardır bahsettiğim fici sonunda yayımladım asdfkjhgxxkjhdsKısa bir açıklama yapayım hemen, sonra bölüme geçelim
Kitabın isminden de, hatta medyadan da gördüğünüz üzere bu şarkı, bu ficin Taekook'u. Benim için oldukça özel olan bu şarkının ismini bu kitaba vermek istedim. Dinlerken aklımda direkt olarak bu ficin taekook'u belirdi çünkü. Sözlerine bakarsanız ilerleyen bölümlerde demek istediğimi daha net anlayacaksınız.
Karakterlerle alakalı kısa bir açıklama yapacak olursam, ikisi de birbirinin aynısı olan iki karakter. Birbirlerine fazla aşık, aynı zamanda oldukça inatlar. Çok içeriğe girmek istemiyorum fakat konusunu net anlamanız amacıyla ilk bölümden bir çok spoi verdim zaten :)
Soft ficlerden ziyade daha heyecanlı ve aksiyonlu ficler yazmayı seviyorum galiba ben assgdgf En azından bunu yazarken oldukça keyif alacağıma inanıyorum. Çünkü bilmiyorum ama bu ficim için oldukça heyecanlıyım. Umarım sizde okurken diğerlerini olduğu gibi bu bebeğimi de severek ve benimseyerek okursunuz. Desteğinizi bu bebeğimde de bekliyorum. Hadi bölüme geçelim :)
Okuyan gözlerinize sağlık
Parmak uçlarınızdan öpüyorum
SİZİ SEVİYORUM
***
"Kim Taehyung Kore'ye dönüyormuş."
Yoongi'nin dudakları arasından dökülen, dibine kadar rahatsızlık hissi veren o kelimelerden sonra, parmaklarım arasında dönen kalemi durdurdum. Dudaklarım ağırca yukarı doğru kıvrılırken, elimdeki kalemi ağırca masaya vurmaya başladım. Odada yalnızca kalemin masaya vururken çıkardığı ses hakimken, Yoongi sandalyesinde biraz daha yayılmış ve gözlerime odaklanmıştı. Benden bir cevap bekliyordu. Gözleri bunu istercesine beni izliyordu.
"Ne zaman?" Dedim, gülümsemem yüzümden silinmezken. Gergin bir gülümsemeydi bu, boğazıma görünmez eller dolanmışcasına nefesimi kesen, kalbimi avuçlarımın arasında sıkmamı sağlayacak kadar can sıkıcı bir gülümseme...
Geçmişin acı gülümsemesi...
"Cumartesi günü, öğleden sonra."
"Seneler sonra mı aklına gelmiş Kore'ye dönmek?"
Kırgındım. Kim Taehyung'a herkesten fazla ben kırgındım. Ve bu kırgınlık içimdeki seneler önce sönen ateşe köz atıyordu. Öfkem katlanıyordu, canını yakmak isteği içimi kemiriyordu.
"Aslında bir anda alınan bir karar değilmiş duyduğuma göre." Bir kaşımı devam etmesini istercesine kaldırırken, elimdeki kalemi gerginliğin verdiği etkiyle sıkmaya devam ediyordum.
Bazı şeylere hazır değildim, bundan emindim.
"Babasının ölmeden önceki isteği bu yöndeymiş, bizzat bazı şeylerle Taehyung'un ilgilenmesini istemiş. Kim ailesinin tek varisi biliyorsun, kuzenleriyle olan anlaşmazlık sonucunda büyük yaralar aldılar. Senelerce konuşulacak kadar itibarları sarsıldı. Bir kaç aydır Jimin ile sık sık iletişim kurmuş, buradaki işlerin düzenlemesini yaptırmış. Şu anda herkes kumarhanelerin asıl sahibi olan V'yi görmek için sabırsızlanıyor."
"Diğerleri ne diyor bu konuya?"
"Şu anda herkes müttefiki olmuş durumda. Bize sırt çeviren bir kaç kişi bile olmaya başladı. Eskisinden daha güçlü desek, doğru olabilir. Bazı kumarhanelerde izni olmadan oyun bile oynanmıyor."
"O zaman-" Dedim, elimdeki kalemi iki elimin arasına alıp, gülümserken.
"Eski aşkım, yeni düşmanıma bir karşılama töreni yapalım. Kore'nin asıl sahibi kimmiş gösterelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SURRENDER•||•TAEKOOK
FanfictionKalmana ihtiyacım vardı ama sürüklenip gitmene izin verdim...