20

47 17 65
                                    


2.gün
Poyraz iki gündür okula gelmedi, Burak ile de konuşmamış onu çok özlemiştim hemde çok, içimde Poyraza karşı bir kızgınlık ve kırgınlık vardı bana inanmayıp dinlemeden yargılaması beni çok üzmüştü ama yine de çok özlemiştim.Mesaj ve aramalarıma geri dönmedi bu şekilde daha ne kadar sürdürebilirim bilmiyorum.

5.gün
Beş gün oldu Poyraz yine yoktu,okula gelmiyor onunla bir iletişime geçmeme izin vermiyordu,ne benimle nede arkadaşları ile iletişime geçmeyi red ediyordu.

10.gün
Artık kimse ile konuşup sohbet etmek içimden gelmiyordu.Eylül ve Burak beni neşelendirmek için bir sürü şey yapıyorlardı sırf onların çabası için güçlü durmaya çalışıyordum

15.gün
Tam anlamı ile bitik görünüyordum daha az konuşuyor neredeyse hiç gülmüyordum.

20.gün
Zayıflamaya başlamıştım düzensiz uykularım yüzünden göz altlarımda morluklar çıkmıştı.

1.Ay
Bir aydır yüzünü görmemiştim,sesini duymamıştım sanki kaybolmuş gibiydi içimdeki boşluk git gide artıyordu.

2.Ay
Koskoca iki aydır yoktu gitmişti bırakıp kaçmayı seçmişti ama ben salak gibi hala çok seviyordum,beni bir uçurumun ucunda bırakıp kayboldu ben ise kalbimi paramparça eden bir kişiye sadece gülüşü için ömrümü vermeye hazırım, biliyorum tam bir gerizekalıyım hep sevenler kaybeder dimi doğa'nın kanunu ve biz hep kaybetmeye mahküm olucaz öyle mi?

2.Ay sonları
Bugün ilk defa Poyraz'ı rüyamda görmüştüm o güzel yüzü ile bana gülümsemişti uyandığımda kalbimin hızı ile afallamıştım, rüyamda tekrar Poyraz'ı görebilmek umuduyla uyumaya çalışıyordum ama olmuyordu rüyamda bile bırakıp gitmişti.

3.Ay
Artık çoğu şeyi umursamayan bir insana dönüşmüştüm, Eylül ve Burak ile daha az görüşüyor,daha az dışarı çıkıyor,daha az yemek yiyordum.Ailem bendeki değişikliği farkına varmış benim için endişeleniyorlardı.
Bugün evde tektim,mutfağa atıştırmalık bir şeyler için indiğimde hiç bir şey kalmamıştı markete gitmeye karar verip siyah kapşonlumu giyip evden çıkmıştım uzun zaman sonra dışarıya çıkmak garip hissettirmişti.Markete doğru yürürken burnuma tanıdık bir koku geldi bakışlarımı etrafta gezdirdiğimde uzun zamandır hasret olduğum okyanus mavisi gözler ile karşı karşıya gelmiştim.
Çökmüştü,yorgun gözüküyordu benim gibi zayıflamış göz altlarında morluklar çıkmıştı ve en önemlisi gözlerindeki ışık gitmişti aynı benim gibi.İkimizde birbirimize bakıyorduk konuşmadan adım atmadan bakıyorduk sadece ne kadar sarılmak gelse de içimden duygularımı bastırdım kalbim yerine mantığımı dinleyeceğim.Gözden kaçırdığım nokta ise benim kalbim de mantığım da Poyraz olmuştu anlamıyorum nasıl tüm yollar bu adama çıkıyordu düşüncelerimi silmeye çalışıp odaklandım karşısına geçip hesap sormam gerekiyordu.Bir adım attım ve bir tane daha, yaklaşmıştım uzun zaman sonra karşımdaydı tam önüne geldiğim de umursamaz bir şekilde bakmaya çalıştım heyecanımı gizlemem gerekiyordu.

Poyraz: Mina

Sesini duymam ile tekrar hızlanmıştı kalbim, ismimi onun ağzından duymak ne kadar güzeldi, oysaki benim ismim bir tek senin ağzına yakışıyormuş meğer.

Poyraz: konuşalım mı?

Kafamı evet anlamında salladım ilerideki parka doğru yürümeye başladık birbirimizin adımlarına bakıyordum aynı ayağımızı atıp yürüyorduk bu bile mutlu etmişti beni.Parkta bir bank bulup oturduk ileriye bakıp konuşmaya başladım içimdeki her şeyi dökecektim.

"Neden gittin? Dinlemeden beni bırakıp gittin,suçum olmadığı halde bana ceza çektirdin neden? Poyraz yoksa bana karşı olan sevgin mi azaldı bırakmak için bahanemi buldun neden gittin Poyraz"

Müzik KutusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin