Bulunduğum yerden etrafıma baktım. Bizim dünyamıza benziyordu fakat herşey daha canlı renklere sahipti,animeler daha yavaş hareket ediyordu,zaman daha yavaş gibiydi ve bu rahatsız etmiyordu.
Etrafı uzandığım yerden incelemeye devam ederken görüş alanıma bir anime girdi. Bana gülümseyerek gelmesinden anladığım kadarı ile bu kişi Hwiyoung'tu.Bende yerimden kalkıp ona doğru yürüdüm fakat yer sanki altımdan kayıyordu.Herşeyin yavaş ilerlemesinden olsa gerek bu yavaşlık yürümeme de yansımıştı.
Sonunda Hwi karşıma geldiğinde bende gülümsedim. Şu an çok gariptim. Bizim dünyamızdan çok farklı bir yerdeydik ve bende büyük ihtimal ile animeydim. Her zaman gördüğüm şeyler yoktu ve belki de ben bunu hayal bile edemezdim.
Hwiyoung--"İyi misin?"
Taeyang--"İyiyim fakat garip hissediyorum."
Hwiyoung--"Geçer o birazdan. Gel yemek ye daha sonra dinlenmeye devam edersin."
Cümlesi bittikten sonra arkasında dönüp gidecekti ki elini tutup gitmemesini istedim. Biraz korkuyor olabilirdim.
Hwiyoung--"Merak etme, burası benim sarayım. Bugün kendini topla yarın diğer konuları düşüneceğiz tamam mı?"
Taeyang--"Beraber gidelim yemeğe bekle beni."
Gerçi niye bekliyorsa, ne yapacaksam sanki.
Taeyang--"Tamam gidelim hadi."
Elini tuttuktan sonra yürümeye başladık. Duvarlar çok uzun ve işlemeli duvar kağıdı ile kaplanmıştı. Burası inanılmaz ve büyük bir saraydı. Geçtiğimiz yerde ki kişiler biz gidene kadar başları eğik bir şekilde beklemişlerdi fakat orayı geçip arkama baktıktan sonra onları benim hakkımda fısıldaşırken duydum.Çok da önemli değildi.
Sonunda bir kapıdan geçip masaya ulaştık. Masa da oldukça çok yiyecek vardı. Bunlar normal hayatımda da yediğim şeylerdi bir farkı yoktu.
Hwiyoung oturduğunda karşısına geçtim.
Hwiyoung--"Nasıl buldun sarayı?"
Taeyang--"Güzel baya büyük bir saray. Yemeklerde güzel teşekkür ederim fakat anlamadığım bir şey var."
Hwiyoung dikkatle bana döndü. Başını salladıktan sonra konuşmaya devam ettim.
Taeyang--"Bu kadar büyük bir sarayın ve uğruna hizmet eden bu kadar kişi varken nasıl o diğer kişi sana bu kadar şey yapabildi? Ve çok güçsüzdün nasıl bu kadar çabuk toparladın."
Hwiyoung--"Şu an iyiyim ve işler en başa döndü. Sen beni hikayenin sonunda gördün şimdi biz beraber tekrar başladık. Ve işlerin düzgünce ilerlemesi ve olması gerektiği gibi olması için sahte güneş tanrısını ile çatışıp yenmen gerekecek.Her ne kadar baştan yazılsa da o hala burada."
Taeyang--"Yarın işleri yoluna sokmaya başlayacağız o zaman."
Hwiyoung--"Başaracağız inanıyorum."
Birçok şeyden konuşmuş daha sonra sarayı gezmiştik. Birkaç kişi ile tanışmıştım gayet iyilerdi. Hwiyoung çok mutlu görünüyordu. Onun için, bizim için yapacaktım.
Terasa geçip oturduk.Hizmetliler bizim için yiyecek ve içecek bir şeyler getirdikten sonra çekildiler.
Taeyang--"Burada genelde neler yapıyorsun?"
Hwiyoung--"Genelde..köylüler geliyor onlara yardımcı oluyorum sonuçta bir bakıma benimde krallığım var."
Taeyang--"Ama benim kraliçemsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Animyoung Güneşi |HwiTae/Taehwi| BXB
FanfictionHalisülasyonlar ile başlayan bir gündüze uyandım. Aydınlanmak için bir gece aradım. Küçük bir gece yeterdi, canım acıyordu. Karanlığa gömülürken, onu gördüm. O benim gecelerim değildi. O gündüzdü, güneşin ta kendisi. Sadece bazen sıkışan göğüs ka...