Aşağı indiğimde abim hariç herkes evdeydi nereye gitti acaba? Haberde vermedi merak ettim. Namjoon elindeki bardağı sömürüyordu hoseok ise uyuyordu evde vakit geçmiyor yapacak bir şey de yok of çatlayacağım.
Tae:
" Abim nereye gittiğini söyledi mi?" Soruma karşılık kafasını olumsuz anlamda salladı acaba şu kavgalı olduğumuz vampirler bir şey mi yaptı cidden merak ediyorum haber vermeden çıkmazdı.
Jungkook hâlâ vampir olduğumuzu bilmiyor söylesem mi diye düşünüyorum acaba üzülür mü ya da kızar mı? Zaten üzgün sanırım başka bir zaman söylemeliyim.
Dikkatimi açılan kapıya verdim bu abimdi. Hızla yanına gittim.
" Neredesin sen? Haber vermeden çıktın merak ettim." Tuhaf görünüyordu yorgun, terlemiş...
" Önemli bir şey değil Tae yorgunum uyumak istiyorum."
Konuşmama fırsat vermeden odasına gitti bir işler karıştırıyordu ama ne? Neyse bir gün mutlaka öğrenirim.
Yarasaya dönüşüp şu jimin'in hayatını mahvetmek istiyorum nasıl olur da jungkook'u ağlatır gebertmek istiyorum seni ibne.
Sanırım küçük bir oyuna hayır demem. Sırıtıyordum farkındaydım Namjoon bana ters ters bakıyordu kapıyı açıp dışarı çıktım yarasaya dönüşüp hızlıca jimin denen adamın adresine doğru yol aldım.
Telefon görüşmesinden aldığım sinyaller yetiyordu onu bulmama büyük bir binaya varınca tekrar insan kılığına girdim dikkat çekmek istemiyorum. Acaba ne gibi bir şey yapsam da korkutsam.
Binaya girdim sihir güçlerim sayesinde daireyi buldum ve içeri sıvıştım. Sanırım yarasa olmam en iyisi yakalanma riskim var. Yatak odası olduğunu düşündüğüm odadan sesler geliyordu sanki şarkı söylüyordu biri.
Kapı açıktı yavaşça içeri girdim sarışın biri şarkı söylüyordu jimin bu olmalıydı arkası dönüktü dikkatimi yatak çekmişti kan vardı kimin altında inledi bu sarışın sürtük!
" Ah yoongi unutulmaz bir gündü hayatımda bıraktığın en iyi izler." Dedi kendi kendine konuşuyordu aptal mı bu? Ah bir dakika ya yoongi kim? Abim de bugün evde değildi yorgundu! Terliydi! Ve kanlı yatak! Bir dakika bir dakika yoksa, hayır hayır sakinim. Abim böyle bir şey yapmaz.
Düşüncelerimi bir kenara bıraktım sanırım senin hayatında en büyük izi ben bırakacağını jimin.
Tekrar insan oldum ve yavaş adımlarla ona yaklaştım arkasını döndü beni görünce tiz bir çığlık attı elimle ağzını kapattım ve duvara dayadım üstü çıplaktı tişörtü yoktu fırsat bu fırsat.
Elimi çekiştiriyordu diğer elimle ellerini kavradım sertçe sıktım canı yanmış olacak ki gözleri dolmuştu geber ibne jungkook'u ağlatmak neymiş göreceksin!
Ağzını kapatmak için kullandığım elimle boynunu kavradım diğer ellerimi sarı saçlarına geçirdim dişlerimi boynuna sertçe batırdım akan kanı zevkle emdim sanırım bugüne kadar içtiğim en güzel ve zevkli kandı bu gücümün yettiği kadarını sömürmüştüm o ise çığlık atıyordu zerre umrumda değil gebersin!
Boynunu ısırmayı bıraktım ve saçını çekip kendime yaklaştırdım, kulağına fısıldadım.
" Seni Jungkook'un yanında görürsem kalan bütün kanını emerim seni aptal sarışın!"
Sertçe yatağa fırlattım ve tekrar yarasa olup eve döndüm yüzümdeki mutluluk tarif edilemezdi intikamımı almıştım ama daha öğreneceğim bir şey daha var.
Bu bölüm de jimin'e biraz kötü davrandı tae acaba ileriki bölümlerde neler olacak ehü özür dilerim jimin yazar ağlıyor*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOONLİGHT TAE00K
Fanfiction" Pamuk prenses masalını bilir misin?" onu kafamla onayladım. "Senin hikayen de tıpkı onun gibi, gerçek aşk'ın senin bir insan olmanı sağlayacak." Nasıldı? " Bir insan'a gerçekten aşık olursan ve ondan bir aşk öpücüğü alırsan geri kalan hayatında in...
