Nabzını boşlukta sayan bir gece... (Nazım Hikmet Han.)
Annemi ve babamı küçük yaşta kaybetmenin verdiği acıyla kavrulan bedenim, gece kimsesizliğin verdiği güçsüzlükle göz yaşlarımla ıslattığım yastığım. Mezarlığa gitmeye cesaret bulamayan güçsüz, s...
Herkese merhaba yeni bölüm sizlerle umarım keyif alarak okursunuz ve beğenirsiniz.
Paragraf arası yorumlarınızı bırakmayı unutmayın.
Sayımız giderek artıyor :))) arttığını gördükçe çok mutlu oluyorum. Daha da çok büyüme dileği ile keyifli okumalar benim güzel okurlarım. ^_^ <3
Mültimedya: Midlake, Acts of man
Ve,
Merve Deniz, Kurşun Adres Sormaz Ki.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌒
11. Bölüm: "KURŞUN ADRES SORMAZ Kİ."
İnsan yıllardır tanıdığı arkadaşı hakkında yanılabilir miydi? Elbette yanılırdı.
Tanıyor sandığı arkadaşı hakkında yanlış bilgiler bilebilir miydi? Elbette bilirdi.
Çünkü ben hem yanıldım hem bildim. Hayatımın çoğunda Elvin vardı. Yakın dost olmasakta bir arkadaşlığımız vardı. Ara ara konuşur sohbette ederdik ama asla beni hayatı hakkında yanlış bilgiler verip beni kandıracağını düşünmedim. İlk Yunanistan kökenli olduğunu öğrendim daha sonra iğrenç birkaç bir şey daha ama kesinllikle bu kadarını tahmin etmemiştim.
Duyduklarımla dumura uğrarken Hazel sinirli bir şekilde konuşup karşıdaki kişinin yüzüne telefonu kapattı. Bir kaç adım atarak kapı arısından çekilip duvara sırtımı dayadım. Elvin; Kurtuluş'u suçlu gösteriyordu peki ama neden? Endişe ile kalp ritmim hızlandı aklımda deli sorular cirit attı. Elimde tuttuğum tepsiyi sıkı sıkı düşürmemek adına tuttum ve sarsak adımlarla ilerlemeye başladım. Bir şok etkisi oldu elbette ama kendimi toparlamam gerekti.
Öğrendiğimi belli etmeyecektim eğer edersem benden saklarlardı ve ayrıca zaten bana bir açıklama yapan yoktu. Yardım istedim edeceklerini söylediler ama eden de yoktu o halde ben kendime yardım ederdim. Salona giriş yaptığım da köşeli koltuklara kendimi attım ve bir dakika düşünmeye başladım. Parçaları birleştirdim.
Kurtuluş ile Elvin'i bir restoranda görmüştük ardından culpte ve ben o culupte yabancı adamlar ile görüştüğünü de görmüştüm. Ayrıca Hazel'in söyledikleri, kast ettiği şeylerde vardı. Hepsini düşününce aklıma tek bir şey geldi Elvin'in de bu işlerin içinde olduğu.
Yutkundum. Olabilir miydi? Olurdu. Nefeslerim düzene, kalp ritmim eski haline döndü ve ben hiçbir şey olmamış gibi davranmaya hazır hâle gedim. Duyduğumu kimseye belli etmeyecek bilgileri kesik kesik toplayacaktım. Nedense duyduğumu söylersem Hazel'in saklayacağını düşünüyorum. Dizlerimin üzerinde duran tepsiyi sıkı sıkıya tuttum ve koltuktan kalkıp mutfağa geçtim. Erva masada tek başına oturuyordu. Tepsiyi tezgaha bıraktım ardından Erva'nın yanına oturdum. Gülümseyerek bana baktı bende aynı şekilde karşılık verdim. "Siz Mirza Bey ile sevgili misiniz?" Bu soru sessizliği şimşek gibi yıktı geçti. Soru ortamı gergin hale sokarken dudaklarımda gülümsemem birkaç saniye asılı kaldı daha sonra yavaş yavaş silindi.
