¥
Cuma günü herkesin sevdiği bir gündü diye başlasam bu yanlış olur çünkü bugünü sadece memurlar seviyor. Onların cumartesi çalışma gibi bir derdi yokken diğer çalışanların var. Bu da sistemin ayrı bir ben sadece zenginlere gülüyorum deme şekliydi. Yarın çalışmayacağını bilse de psikolog'un sinirleri tepesindeydi. Jennie sinirli bir şekilde kartını okuturken elinde ki dosyaları sıkı bir şekilde tutuyordu. İçinde ki %5'lik şüphe dün gece tamamen kaybolmuştu.
Kamera kayıtlarını incelemiş ve Kyung Soo'nun her bir mimiğini incelemiş ve not almıştı. Sonuç başta düşündüğü gibiydi, Night Stalker hemen yakalanacak bir katil değildi. Bu hataya nasıl düşmüştü anlamamıştı, belki de o da uğraşmak istememişti belli ki Night Stalker herkesin inanmak isteyeceği yalanı ortaya atmıştı ve herkeste inanmak istediğinden inanmıştı. Bu zekaya her ne kadar hayran kalsa da, ona sinirlenmişti. Çünkü çevresinde ki aptal insanların düşüncelerini değiştirmek özellikle de bu konu da atomu parçalamaktan daha zordu.
Jennie görevlilerin kapıyı açmasını beklerken sakin olmaya çalışıyordu. Zamanının boşa harcanmasından nefret ediyordu ve bu zaman kaybı Kyung Soo'nun suçuydu. Bugün onunla fazlasıyla uğraşacaktı, sinirlenmiş Jennie dünya için iyi değildi. Odaya girdiğinde güvenliklere baktı ve sert ses tonu ile konuştu.
"Bugün özel olarak onunla konuşacağım hepiniz çıkın"
Güvenlikler birbirlerine bakarken Jennie tek kaşını kaldırarak onlara tehditkar bir şekilde bakıyordu. Hepsi bu bakışlardan korkarken yavaş yavaş odayı terk ettiler. Jennie kapanan kapı ile sakin olmaya çalışarak sandalyeye otururken onu gülerken gördü.
"Ne oldu Jennie sinirli gözüküyorsun"
Jennie dişlerini sıkarken cevap vermedi ve çantasından ses kaydetme cihazını çıkartıp masanın üstüne koydu. Dirseklerini masaya dayarken ses kaydını başlattı.
"2008 yılında yaptıklarını detaylı bir şekilde anlatır mısın Kyung Soo"
Kyung Soo yutkundu ve Jennie'nin hırslı sesinden bir şeylerin yanlış gittiğini anlamıştı. Jennie'nin sinirlendiğinde çıkan tek kaşına diğer kaşı da eşlik etti. Gözlerinden ateş fışkıyordu adeta, kandırılmak hiç hoşuna giden bir şey değildi. Ve ya yalan, kendisi söyleyebilirdi ama kendine söylenen yalan dan nefret ederdi.
"Bir şey söylemeyecek misin? Sonuçta cinayetleri işleyen sensin yanlış mıyım?"
Jennie'nin siniri her halinden belli oluyordu ve bu Kyung Soo'yu ürkütmüştü. Jennie ayağını hızlıca sallarken bakışlarını hiç ayırmadan ona bakıyordu, kameralar olmasa onun üstüne atlayacak durumdaydı. Kyung Soo sessizliğini yüzünde ki sırıtma ile korurken Jennie yerinden kalktı ve ellerini masaya sertçe vururken konuştu.
"KONUŞSANA!"
Onun yakasını kavrarken kendine doğru sertçe çekti konuşacağı sırada Kyung Soo oldukça sakin bir sesle konuştu.
"Suçluya dokunmak veya şiddet uygulamak yasak diye biliyorum Jennie"
Jennie sinirle nefesini dışarı üflerken Kyung Soo'yu sandalyesine sertçe attı. Kyung Soo yerine oturduğunda üstünü düzeltirken Jennie ses kaydını elinin tersi ile iterken yere düşüp kırılmasını sağladığın da Kyung Soo kaşlarını çattı. Psikolog tahmin ettiğinden daha zeki ve fazlasıyla sinirli çıkmıştı.
"Night Stalker'ın sen olmadığını biliyorum! Oradan bakılınca gerizekalıya mı ben-"
"Evet"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the man who whispered to death▪︎yoonnie
Fanfiction"Duydukların seni yanıltabilir ama gözlerin asla" 'sosyopat bir psikolog ile ünlü bir katilin şeytanlarının savaştığı bu oyunda kazanan taraf hükmeden olurken kaybeden ise köle olacaktı. ▪︎zevke değil belki ama bana açsın▪︎ | jennie & yoon gi |