¥
Psikolog sigarasını ciğerlerine doğru çekti ve kapalı olan gökyüzüne baktı. Kalabalığa girmemek adına yangın merdivenine kaçmıştı. Sabah olan Ji Hoon ile konuşmasından sonra güzel bilgiler almıştı. Night Stalker ile ilgili elinde güzel kartlar vardı ama şuan kullanabileceği bir durum yoktu. Önceliği onun psikolojik zayıflıklarını ortaya çıkarmaktı, onun yüzünde ki korku ve endişeyi görmek istiyordu. Ona vereceği his seksten daha iyiydi. Katilin buna karşı boş durmayacağını biliyordu, psikoloğun kendini güvenceye alması gerekiyordu. Bu durum onu huzursuz ediyordu oyun oynamayı seviyordu ama kendine etki edebilecek herhangi bir durum hoşuna gitmiyordu.
Elinde basit bilgiler vardı, çocukluğu berbat geçmişti. Babası ile sorunları vardı tahminen bir kaç tacize uğramıştı ama hâlâ neden katil olduğuna dair elle tutulur bir sebep yoktu. Onu diğerlerinden ayıran bir şey olamalıydı ya da psikoloğun beklentileri çok yüksekti.
Sigarasını söndürürken çöpe attı ve kapıyı itip çıktı. Boş koridorda yürümeye başlarken kulağına bir uğultu doldu. Bağırışma seslerine benziyordu, Jennie kaşlarını çatarak salona çıktığında Sehun ve Ji Min'i gördü, bu ilgi çekiciydi. Omzunu duvara yaslarken Ji Min'in sinirli yüz ifadesine baktı, yanakları kızarmış ve boynunda ki damarlar ortaya çıkmıştı onun aksine Sehun çok rahat duruyordu. "Senden sadece Night Stalker ile ilgili olan bir dosya istedim Sehun, böbreğini istemiyorum"*
Sehun göz devirirken ona doğru eğildi. "Benim davam ile olan hiçbir şeyi sana veremem Ji Min, sanırım biricik komiser Ji Soo ki komiser değil şuan sıkıştı ha?"
Ji Min onun üstüne yürürken yakasını kavradı ve kendine çekti. "Kim Ji Soo her şeyi ile mükemmel bir polis sizin yapamadığınızı yapmaya çalışıyor, ben ise sana önemli bir bilgi söylüyorum belki de Night Stalker ile Night Revange aynı kişidir?" Sehun onu iterken sinirle soludu. "Benim alanımda bana söz geçirme-"
"Sehun?" Jennie araya girerken herkes sessizliğe büründü, psikolog onların yanına ilerlerken Ji Min alayla güldü ve Sehun'a doğru fısıldadı. "Senin alanında söz geçiren tek kadının köpeğinden başkası değilsin"
"Sen ise seni asla görmeyecek bir komiser için her şeyi yapan birisin Ji Min, sen geceleri onun hayali ile uyurken en azından ben onun yatağına girebiliyorum"
Jennie ikisinin arasına girdi ve Sehun'a sert bir bakış attıktan sonra Ji Min'e baktı. "Dosyayı istemen uygun değil Park Ji Min ve de Night Stalker şuan hapishane de beklemede aynı kişi olmadıklarına seni temin edebilirim" Ji Min dişlerini sıkarken psikolog'a eğildi ve sadece onun duyabileceği bir tonda konuştu. "Onun gerçekten yakalandığını düşünecek kadar düşmemişsindir umarım Jennie" Psikolog iç geçirirken yüzlerini yakınlaştırdı ve ölü bakışları ile cevapladı. "Eski dostum Ji Soo'ya eğer o katili bulmak istiyorsa benim ofisime uğramasını söyle Ji Min, kendi başına halledemeyecek gibi ha?"
Ji Min alayla güldü ve konuştu. "Belki de sen onun ofisine gelip ondan yardım almalısın ha? Sonuçta o kendi çabaları ile kendi kapılarını açan bir polisken sen sadece itibarını ve bedenini kullanan bir psikologsun"
Ji Min arkasını dönüp çıkışa doğru ilerlerken Jennie dudaklarını yaladı, bu kadar insanın içinde kendine edilen lafın aslında altında kalmaması gerekiyordu ama ne diyebilirdi ki? Doğruları söylüyordu. Etrafta sert bakışlarını gezdirdiğinde insanların kendi işlerini dönmesini sağladı ardından ise Sehun'u kolundan tutup odasına doğru çekti. Sertçe kapanan kapı diğerlerinin çenesini kapatırken Jennie konuştu. "Evet bir konu hakkında konuşacaktın benimle?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the man who whispered to death▪︎yoonnie
Fanfiction"Duydukların seni yanıltabilir ama gözlerin asla" 'sosyopat bir psikolog ile ünlü bir katilin şeytanlarının savaştığı bu oyunda kazanan taraf hükmeden olurken kaybeden ise köle olacaktı. ▪︎zevke değil belki ama bana açsın▪︎ | jennie & yoon gi |