💎Bölüm 18💎

2.2K 151 49
                                    

Marinette
Telefonu açıp sesini azaltmıştım.
-Marinette: efendim Marry?
-John: Hı? Ben John
-Marinette: Tamam Marry. Gelmeye çalışırım.
-John: İyi misin?
-Marinette: Tamam sonra konuşuruz, bana verdiğin kitabı geri veririm sonra.
Telefonu kapatıp hızla çantama soktum.
-Adrien: Ne istiyor?
-Marinette: Bana kitap vermişti okumam için geri istiyor gerizekalı
-Adrien: Kitabın adını söyle şoförüm alıp versin
-Marinette: Gerek yok
-Adrien: Söyle adını
-Marinette: Gerek yok dedim. Hem şoförünü göndermek istiyorsan bana yemek alsın. Çünkü ben açım. Aç olunca sinirli oluyorum. Sinirli olunca kafam düzgün çalışmıyor...
-Adrien: Kısaca yemek ver diye bilirsin
-Marinette: yemek ver
Evde bizden başka hiç kimse yoktu. Dışarıda sadece güvenlik vardı o kadar.

10 dakika sonra
Adrien yemek yapıyor bende oturmuş onu izliyordum. Beni buraya kadar getirmişti, katlansın bir zahmet.
Kapının çalmasıyla Adrien elindekileri bırakıp gitti.
Bir kaç dakika sonra içeri koluna girmiş bir kadınla döndü. Kadını süzüp önüme döndüm. Merak etmiyorum.
-XX: Adrien, beni çok üzdün. Aramalarıma neden cevap vermedin?
Dudaklarını büzmüş, çocuk gibi konuşuyordu. Kadın beni süzüp Adrien'a geri döndü.
-XX: Bu kim? Temizlikçi mi?
Bu soysuza bak sen hele. Temizlikçi senin babandır.
-Adrien: Karım.
-XX: Karın mı?
-Adrien: Lila uzatmada ne için geldin?
-Lila: Nasıl yani?! Bu varoş senin kârın mı?
Varoş? Bana?? Sen şimdi bittin hamam böceği!!
Tam Bir şeyler söylemek için ağzımı açıyordum ki, Adrien kızın bileğine yapışmıştı.
-Adrien: Ne dedin sen?! Haddini aşma!! Bir daha benim kadınıma bir yanlışın olursa mezarın hazır olur ona göre!!
Kadının gözleri dolmuştu.
-Marinette: Adrien yapma artık.
Bitch de olsa kadındı.

Bir kaç dakika sonra kadın gitmiş, Adrien karşımda oturmuştu.
-Adrien: O kadın..
-Marinette: Açıklama yapma. Merak etmiyorum.
Dediklerime şaşırmış, susmuştu.

Akşam 18:20
Sabah ki, olaydan sonra ikimizde sessizdik. Yine kapı çalmış, Adrien gitmişti. Bir kaç dakika sonra bana doğru gelen seslerle ayağa kalkıp ilerlemeye başladım.
-Liam: Marinette!!
Sevinç dolu bağırıp koşarak bana geldi. Kucağıma alıp ona sıkıca sarıldım.
-Marinette: Aşkım benim
-Adrien: Sen burada olduğumuzu nasıl biliyorsun?
-Liam: Sana ne?! Hem ben sevgilimin nerede olduğunu hep biliyorum.
-Adrien: Sevgilim dediğin kadın benimle evlenecek
-Liam: Bizim planımız var. Kaçacağız biz
-Marinette: Evet. Liam beni buralardan götürecek.
-Adrien: Öyle mi, Liam bey? Abinin olan şeye göz dikersin
Adrien Liam'a yakınlaşmaya başlamıştı.
-Liam: O benim bi kere
Adrien kaşının birini kaldırıp Liam'ı gıdıklamaya başladı. Her yer Liam'ın sevinç dolu bağırışlarıyla dolmuştu.

Gece saat 03:40
Biz hala uyumamıştık. Daha doğrusu ben uyumamıştım. Adrien kafasını dizlerime koymuş Liamsa kucağımda uyumuştu. Bende heykel gibi boş duvara bakıyordum. Acaba bu Lila kimdi? Bak şimdi merak ettim. Keşke açıklamasına izin vereydim sarı armudun.

...

Sabah saat 07:40
Gözlerimi açtığımda yataktaydım. Ben hangi ara buraya gelmiştim. Yavaş, yavaş yerimden kalktım. Aynanın karşısına geçtiğim de üzerimde erkek gömleği vardı.

 Aynanın karşısına geçtiğim de üzerimde erkek gömleği vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Noluyor ya? Ben böyle bir şey giymedim. Altımda iç çamaşırından başka bir şey yoktu. Kapının yavaşça açılmasıyla çıplak ayaklarımı nereye saklayacağımı bilemedim.
-Adrien: Kalktın mı?
-Liam: Günaydın
-Marinette: Günaydın
Rezillik resmen. Benim üzerim de sadece gömlek vardı. Iç çamaşırım siyah olduğu için gözüküyordu. Karşımdaki erkekler hiç bir şey olmamış gibi davranması daha da kötü hissetme mi, sağlamıştı.
-Marinette: Kıyafetlerim nerede?
-Adrien: Makinede
-Marinette: Nasıl ya?? Ben bunları giymedim bi kere
-Adrien: Gece çok terlemiştin. Ben de değiştim.
Bir dakika!! O benim üzerimi değişmişti. Hayır ya!! Yanaklarım yanmaya başlamıştı. Liam çıplak bacağıma yapışmış, sarılmıştı.  Nedir benim bu çektiğim?
-Liam: Çok güzel kokuyorsun
-Marinette: Ben tüm gün böyle mi, gezeceğim?
-Adrien: Evet. Zaten evde bizden başka kimse yok. Rahat ol
-Marinette: Nasıl rahat olayım ya??
-Adrien: Sen şimdiden böyleysen düğün gecesi ne yapacaksın?
Lİam: O seninle evlenmeyecek bir kere!! Benimle gelecek
Evet Liam! Harika gidiyorsun paşam.

1 saat sonra
Kahvaltımızı yapıp sofranı kaldırmıştık. Ben hala utancımdan yerin dibine giriyordum.
Dizime kadar bir çorap olaydı hiç olmazsa. Bi de bu gömleği giydiğimden Liam burnumun dininden ayrılmıyordu. Bu da abisi gibi, aç kurt gibi.
Koltukta oturmuş bacaklarımı yastıklarla kapatmaya çalışıyordum. Hele belli olan siyah sütyenim. Yer yarılsa da içine girsem.
-Adrien: Eve dönmek ister misin?
-Marinette: Bu halde mi?..... Dur bi dakika. Sen bunu bilerek yaptın!!
Adrien sinsice gülümseyip, ekiyle saçını düzeltti.
-Marinette: İnşallah martılar s*çı verir kafana
-Adrien: Bu çok ağır oldu ama
-Marinette: O zaman işesinler.
-Adrien: Tamam, tamam.

Telefonumu alıp kafamı dağıtmaya çalıştım.

Masum'um (23) arama...

Bi bu eksikti. Mesaj yazıp gönderdim.

Marinette: İyiyim merak etme
Luka: Neredesin?!😡
Marinette: Gelince konuşuruz. Aaa çekmiyor.
Luka: Sen bi eve gel😤

Telefonu kapatıp kenara koydum. Karşımda Adrien'in iştahla bana baktığını görünce tekrar elime alıp ekranı açtım. Ben ne yapacağım?

...

Hikaye nasıl gidiyor? Bir beklentiniz var mı? Yorumlara ve ya özele yaza bilirsiniz

Gece gece bölüm atıyorum. Kusura bakmayınız
02:41 burada. Orada kaç bilmem

Seviliyorsunuz💛

Gün IşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin