5000 yıl sonra gelen bölüme hoş geldiniz. İyi okumalar yıldızlarım⭐
Marinette
Kasıklarım ağrıyor. Bu günde Luna'nın yine huysuzluğu tuttu. Şu an kucağımda ağlıyordu ve benim yerimden kalkacak gücüm yoktu.
-Marinette: Lütfen Luna... İyi değilim, Prensesim
-Luna: Waaaa!!!
-Marinette: Bak güzelim... Altın temiz, karnın tok. Uykun var uyu işte...
Bir kaç dakika sonra kapı açılmış içeri Adrien girmişti.
-Adrien: Uyumuyor mu?
-Marinette: Hayır. Huysuzluğu tuttu.
-Adrien: Sen nasılsın?
-Marinette: Seni ilgilendirmez!
-Adrien: Peki... Luna'yı bana ver ve dinlen.
-Marinette: Emin misin?
-Adrien: Evet
-Marinette:(fısıltıyla) Ona gününü göster, Prensesim.
Adrien kucağımdan aldığında Luna'nın ağlaması dahada artmıştı. Ve artık bağırarak ağlıyordu.
-Adrien: Sen dinlen...
Odadan çıktıklarında gülümseyip yerimde rahatça uzandım. Ah her yerim ağrıyor....
3 saat sonra
Sessizce mutfakta kendim için meyve suyu hazırlıyordum.
-Adrien: Marinette
-Marinette: Efendim?
-Adrien: Gidiyoruz. Hazırlan
-Marinette: Nereye?
-Adrien: Gidince görürsün. 5 dakika içinde hazır ol. İtiraz istemem!
Diyip çıkıp gitmişti.
Ah nereye gidiyoruz acaba?!Arabada oturmuş sessizce Adrien'in telefon konuşmasını bitirmesini bekliyordum.
-Adrien: Tamam şimdi gide biliriz.
-Marinette: Luna?
-Adrien: Sally ve Luka da
-Marinette: Hayır... Luna'da bizimle gelsin
-Adrien: Meleğim, sakin ol.
-Marinette: Hayır, Adrien! Luna'yı alalım, lütfen.
-Adrien: Marinette, sakin ol, güzelim. Luna güvende. Lütfen şimdi arkana yaslan ve yolun bitmesini bekle
-Marinette: Peki......
Geldiğimiz yer çok güzeldi... Hayranlıkla bakıyordum ayaklarımın altında olan şehire... Arkadan belime dolanan kollar ve tenime temas eden rüzgar irkilmeme sebep oluyordu.
-Marinette: Adrien...
Diye bildim fısıltılı çıkan sesimle...
-Adrien: Söyle, güzelim
Çok güzeldi; bana sarılması, kokusu, sesi... Onu çok özledim.
-Adrien: Özür dilerim, meleğim. Sana güvenmediğim için özür dilerim... Affetmeyeceksin biliyorum... Yinede sana kendimi affettirmek istiyorumŞuan neden böyle oldum bilmiyorum. Ama gözlerim dolmuş, sesim çıkmıyordu. Rüzgâr yüzünden üşümüştüm ve onun bana sarılışı iyi hissettiriyordu. Sulu gözlerimle dönüp ona baktım. Yeşil gözlerinde hüzün ve pişmanlık vardı.
-Adrien: Affet beni...
Alnını alnıma yaslamış, sıcak nefesi yüzüme vuruyordu. Söylediği her affet kelimesindeyse kalbim eriyordu. Oysa ki söz vermiştim kendime... Affetmeyeceksin diye
-Adrien: Sensiz çok zor... İzin ver Kendimi affettireyim. İzin ver hasret kaldığım kokunu içime çekeyim
-Marinette: Adrien...
-Adrien: Eskisi gibi olmayalım... Daha güzel olalım.Ah üzgünüm... Ben bunu artık yapamayacağım. Gelecekte ne olursa olsun...
Dudaklarından öptüğümde ilk önce şaşırmıştı. Daha sonra gözlerini kapatıp bana karşılık vermişti...
Yaptığım doğru mu, yoksa yanlış mı?
Gelecekte ne olur bilemem. Ama şuan yapmak istediğim tek şey bu. Şuan onu affetmek, hissetmek istiyorum....
2 gün sonra
Gece saat 3 ve ben uyuyamıyorum. Neden?
Çünkü Luna'nın huysuzluğu tuttu. Ve babası bile susturamıyor şuan onu.
-Adrien: Sancısı mı var acaba?
-Marinette: Yok ki... Neden böyle yapıyor anlamıyorum. Karnı tok, bezi temiz, ateşi falanda yok.
Adrien'in kucağından alıp kendi kucağıma yatırdım. Kafasını boynuma yaslayıp, elimle sırtını okşamaya başladım.
-Marinette: Prensesim, Miniğim ağlama ama... Annen üzülüyor ama...
Bitanem, çiçeğim, Gün ışığım...
Sesimle birlikte ağlaması durmuş, şirin sesiyle homurdanıyordu, prensesim.
-Marinette: Gün ışığım.... Sakin ol, yanındayız
-Adrien: Durdu.
-Marinette: Arada oluyor öyle. Şımarık benim prensesim. İlgiye ihtiyaç duyuyor.
-Adrien: Senin gibi
-Marinette: Ben şımarık mıyım?!
-Adrien: Değil misin?
-Marinette: Değilim
-Adrien: Benden ilgi istemez misin şimdi?
Bana doğru yaklaşıp kucağımda olan Luna'yı koklamıştı, daha sonra sinsice gözlerime bakmıştı.
-Marinette: İsterim!
-Adrien: Peki...
Saçlarıma minik bir öpücük bırakıp, yanağını yanağıma yasladı.
-Adrien: Seni seviyorum.
-Marinette: Bende seni
Luna'nın sesini duyduğumuzda Adrien benden ayrılıp sesli şekilde kahkaha attı. Daha sonra eliyle Luna'nın sırtını okşayıp konuşmuştu.
-Adrien: Senide seviyorum, Prensesim.
Luna eskisi gibi sakince uyumasına devam etmişti.
-Marinette: Woah....
-Adrien: Çünkü bizim mucizemiz...
-Marinette: Tabi böyle şeylere alıştık...
Sabah 09:40
Telefonun sesiyle kalkıp neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.
-Adrien: Noluyor ya?!
-Marinette: Bilmiyorum.
-Adrien: Kim arıyor bu saate?!
-Marinette: Belimden kollarını çekersen kalkıp baka bilirimTelefonun ekranına baktığımda Sally yazıyordu.
Marinette: ay sabah sabah noluyor ahtapotum?
Sally: Luka... Kaza geçirdi, hastanede. Durumu ağır....
Helloo. Evet geç geldi. Biliyorum
Üzgünüm yıldızlarımBu arada diğer Araf ve Kelebek Etkisi kitaplarıma yoğunlaştığım için burasını aksattım. Ama artık atacağım yb
Diğer bölümü 100 oyu falan geçsin atarım
Seviliyorsunuz💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Işığım
FanfictionHayatıma girmenle değiştim. Eskiden ne için yaşadığımı bilmezken şimdi sen ve bebeğimiz için yaşıyorum... #Kimtaehyung45701 [ Tüm Haklar Saklıdır!] [ Çalıntı sonucu yasal işlemler başlatılacaktır! ] ♡《1》♡ #Luka #Dupain #Lukanette