Herşey bundan 2 yıl önce başlamıştı.Yine her zaman ki gibi Tolga yanıma geldi ve sohbet etmeye başlamıştık sonra televizyonu açtık haberler vardı son dakika haberi geldi ve muhabir büyük bir endişe ile anlatmaya başladı.
Duyduklarımız karşısında şok olmuştuk ABD'de ortaya yeni bir virüs çıkmış ve çok hızlı bir şekilde yayılmıştı ve şimdiden ABD'nin yarısını ele geçirmişti ancak daha da kötüsü bu virüs sıradan bir virüs değildi. Bulaştığı kişiler en fazla 24 saat sonra bir canavar yani bir zombi oluyordu.
Zombi olan insanlar virüsün etkisi ile 2 kat daha güçlü oluyor ve önüne gelen herşeyi yok ediyorlardı.
Birde bunlar yetmezmiş gibi virüs sadece insanlara değil hayvanlara da bulaşabiliyordu hayvanlarda ise insanlardan farklı olarak göz renkleri sarı oluyor ve hayvanların saldırganlık hormonunu tetikleyerek hayvanları çok daha vahşi yapıyordu.
Tolga ile hemen evden çıktık ve duyduklarımızı ailemize anlatmak için dışarı çıktığımızda ailelerimiz olayı çoktan öğrenmiş ne yapacağımızı tartışmaya başlamışlardı.
Aradan 1 hafta geçmişti virüs artık dünyanın 3'te 1'ini ele geçirdi tabii bu 3'te 1'lik kısımda bizde yani Türkiye Cumhuriyeti'de vardı.
Artık her taraf karışmaya başlamıştı bizim köyde karıştı tabii. Herkes aile ve akrabaları ile birlikte yaşamaya başladı.
Tolga ve ailesi de bizim akrabamız olduğundan onlar da bizim yanımızda yaşıyordu artık. Bizim evde yaşamamızın nedeni ise evimizin köyün tam karşısında bulunuyor olmasıydı bu sayede köyde olup biten her şeyi görebiliyorduk.
Haberlerde muhabir bizim bulunduğumuz ilçeye de bu virüsün bulaştığından bahsediyordu. Bu haberden sonra köydeki bakkal sahipleri yağma olacağını anlayarak tüm işe yarar malzemeleri alarak hızla köyü terk ettiler ve akraba ve yakınlarının bulundu ilçelere taşındılar.
Artık ortalık karışmış ve yağmalar başlamıştı herkesin tek amacı hayatta kalmaktı. Hava kararmaya başladı ve ailelerimizden Tolga'nın babası ve benim babam , Tolga ile beni de yanlarına alarak traktör ile köye gittik .
Tolga ile ben yağmalanan bakkallarda birşey kalmış mı diye bakarken babalarımızın ise inşaat malzemeleri alıyorlardı. Bakkalda fazla birşey kalmamıştı ancak 3 kolide biraz yiyecek vardı bunu bulduğumuz için şanslı bile sayılırdık.
Tam gidecekken Tolga "Dursun üst kata bakmayı unuttuk" dedi üst kata bakmak aslında benim de aklıma gelmişti ancak üst katta yiyecek veya içecek birşey olmazdı genellikle ama yine de bakalım belki işe yarar birşey çıkar dedim.
Üst kata çıktığımızda yiyecek yoktu fakat işe yarar inşaat malzemeleri ve tüfek fişekleri vardı onları aldık ve aşağı indik.
Ancak Tolga'da bende bu inşaat malzemeleri ile ne yapacağımızı düşünüyorduk.Yolda giderken telefondan son dakika haberlerini dinliyordum ve haberlere göre artık virüs dünyanın yarısından fazlasında vardı ve artık bizim köyün yukarısında bulunan köyü de virüs ele geçirmişti.
Babama dönerek"baba bu inşaat malzemeleri ile ne yapacağız?" diye sordum. Babam bunlar ile evin önüne bir duvar yapacağımızı söyledi bu sayede biraz daha güvende olacaktık.
Saat gece yarısına yaklaşmıştı eve geldimizde herkes odasına geçmiş uyuyordu. Biz de odalarımıza giderek yattık Tolga ile aynı odada kalıyorduk. İkimiz de çok yorgunduk ve hemen uyumuştuk.
Sabah babamın sesi ile uyandım "Dursun , Tolga kalkın hadi sabah olmak üzere" ben uyanmıştım ancak Tolga hala uyuyordu onu uyandırdım artık şu virüs yüzünden tam uyuyamıyorduk bile.
Hemen koşarak aşağı babamın yanına indik ve ramörkte bulunan malzeme ve yiyecekleri aşağı indirdik babam ve Tolga'nın babası Arif abi duvar için harç karmaya başladılar biz de bu arada malzemeleri evde bulunan boş bir odaya taşıyorduk.
Yaklaşık 3 gündür duvar örüyoruz. Ve bugün artık bitmek üzere akşamları kalan vakitlerde babam ve Arif abi, Tolga ve bana silah ve araba kullanma hakkında bilgi ve talim yapıyorlardı.
Aradan 5 gün daha geçmişti virüs hayvanlar aracılığı ile artık bizim köye de ulaşmıştı .
Bizim de evcil hayvanlarımız vardı tabii ki bize de zarar vermemeleri için onları öldürmek zorunda kalmıştık. Tolga'nın ailesinin ve bizim de ineklerimiz vardı son zamanlarda yiyecek de az olduğu için ve de virüs bulaşmaması için onları kestik ve etlerini derin dondurucuya doldurduk. Artık rahat bir şekilde 3 -4 aylık erzağımız hazırdı ancak silahlarımız azdı sadece elimizde 1 pompalı, 1 otomatik ve 1 keleş vardı.
Bunu halletmek için ise babam, Arif abi ve Arif abinin kardeşi Fazıl abi ile beraber Vezirköprü'de bulunan av bayiine silah bulmak için yola çıktılar. Tabii evi de bize bıraktılar pompalı ve otomatik bizdeydi. Onlar ise yanlarında keleş ile gittiler.
Hatalar için kusura bakmayın lütfen
İyi okumalar.Görüş ve önerileriniz için
Yorum atmayı unutmayın lütfen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombi Virüs
Science FictionZombilerin ve acımasız insanların ele geçirdiği bir dünyada hayatta kalma mücadelesi veren bir grup insanın yaşam mücadelesi...