Akşam saatleri,Barış'tan...
Üzerime giydiğim beyaz sweatshirt ve siyah dizleri yırtık pantolonla oldukça dağınıktım. Hep olduğum gibi...
Sweatshirtü Ali hediye etmişti,doğum günümde.Çok sevmezdim doğum günlerini,ama kutlarlardı işte.
Özellikle Ali çok takıntılıydı bu konuda,sevdiği tüm insanların bu dünyada onun için bir ödül olduğunu söyler,hepimizin doğum gününü kendisi organize ederdi.
En son Vera'nın doğum gününü kutlamıştık,Aralık,26...
Aklımdaki düşünceleri silip,telefonumu cebime atarak mutfaktaki annemin yanına gittim.
"Kolay gelsin,Zeynep sultan!"
"Sağ ol,sarı fırtınam!"
"Ne yemek var akşama?"
"Ne istersin?"
"Valla şöyle bir içli köfte çok güzel olurdu biliyor musun?"
"Aaaa hergeleye bak! Uğraşamam o kadar be,işim gücüm var!"
"Ya n'olur!"
Ona yavru köpek bakışları attığımda,kaşları çatışmıştı.
"Ne yapacağım ben seninle, şu bakışlara kanmayan varsa gidip takdir edeceğim ayol!"
Kısa bir kahkaha atıp yanağına sulu bir öpücük bıraktım.
"Sen burada ne arıyorsun lan?"
13 yaşındaki kız kardeşime ters ters bakıp konuşmaya başladım.
"Sana ne lan yalak?"
O sırada babam da mutfağa girmişti.Ve büyük ihtimalle kız kardeşim olacak veled Derin'le olan konuşmalarımı duymuştu.
Derin'in söylediği şeyle kaşlarımı çatıp tip tip bakmaya başladım.
"Sıçtı cafer bez getir!"
Ardından kahkaha atmaya başlamıştı.Kafasına yavaşça vurup babama baktım.
"Efendim baba,hayırdır niye öyle bakıyorsun?"
"Yok mu bize hala bir gelin ya da damat be?!"
"Babam beni göndermeye annemden daha çok meraklı anasını satayım! Hem damat ne alaka be,Derin evlenmek için çok küçük?!"
"Bana söylemedi ki geri zekalı."
"Hassiktir!"
Babam mesajlarımı okumuş muydu?!
"Hayır öğrenemeyecektik sanki,ayrıca Ali'yle sevgiliymişsiniz?"
"Ne?!"
"Oğlum bak vallahi kızmayacağız söyle hadi!"
"Yahu yok öyle bir şey,Ali'nin üstüne çok gidiyorlardı okulda,onu korumak için öyle söyledim. Başka bir şey yok yani!"