Terleyerek gördüğüm rüyadan sonra kendime zor gelebildim. Ne zamandır uyuyordum? Daha doğrusu yaşadığım olaylar gerçek miydi? Hemen telefonuma uzanıp mesajlar kısmına girdim. Tae ile hiç konuşmamıştık. Ve ben mesajları silmediğime yüzde yüz emindim. Bu gerçekçi rüyanın sebebi neydi? Aşk mı? Sanmıyordum. Arka arkaya mesajlar gelmeye başladı. Bizim gruptandı.
7'li mükemmel
Genious*rm:
Kook ölmediğine emin misin?
Neden uzun süredir okula gelmiyorsun?
Ve aman tanrım mesajları okuyorsun!
Nasılsın?Chimmy:
Kook-shi ne oldu sana?!
Mal hepimiz senin için endişelendik!!
Aptal.!Jeon_jk:
?
Neler oldu hiç bir şey bilmiyorum. Bugün garip bir rüyadan uyandım.
Ve yakın zaman da neler oldu hiç bir şey bilmiyorum! Boşuna kızmayın..Chimmy:
Ne rüyası?
Anlatsana!Jeon_jk:
Özel hayat ile ilgili... Anlatamam!
Siz anlatın!Genious*rm:
Ben anlatıcam...
Şimdi her zaman olduğu gibi okula gittik. Sen gelmemiştin. Ardından evine gidelim dedik. Kapıyı annen açtı. Sonra ise senin hasta olduğunu söyledi. Ve bizde okula döndük.
Bu kadar.Jeon_jk:
Aptallar! Annemin benim yanıma olmadığını biliyorsunuz değil mi?
Annemin benimle değil abimle yaşadığını tüm herkese söylediğimi de biliyorum.
Hiç bir akıllı bunu akıl edemedi mi??!Chimmy:
Susta bir dinle!
Ben senin annen olmadığını biliyordum. Küçükken dibimizde oturuyordunuz. Ve ben bunu hatırladım. Ancak geri geldiğimizde evinde kimse yoktu. Hatta üstüne evin kapısı açık bırakılmıştı.Taetae:
Evet olayları biliyorum. Ben bile bir an için intihar ettin zannettim.
Beakhyun yanımda seni aramak için g*tünü yırttı.Jeon_jk:
Tamam kafamı biraz toparlamam gerekiyor. Sonra konuşuruz.Kafamı yattığım yastıktan kaldırdım. Beakhyun yaşıyordu. Camdan dışarı baktım. Ama burası Seul değildi. Evet kesinlikle değildi. Kendi evim olmayan bir yerde kaç gece kaldığımı bile bilmiyordum. Kapıya doğru yürüdüm, kapı kolunu aşağı indirdim. Merdivenlerden aşağı doğru indim. Arkası dönmüş şekilde yemek yapan birisi vardı. Ve acayip şekilde abime benziyordu. Kafamı yana yatırıp daha da yakından incelemeye çalıştım. Ama çok yaklaşamadan bana döndü.
"Abi?!"
Gözlerim ondan açıklama bekler gibi büyüdü. Yavaşça yanıma doğru yaklaştı. Dibime girmişti.
"Hayatım kardeşini neden bu kadar çok sıkıyorsun?"
Arkadan duyduğum ses ile gözlerim patladı ve bir damla yaş süzüldü. İmkansızdı! Onun burada ne işi vardı?
"Tae?!!"
Gözlerim iyice dolmaya başladı, ne oluyordu burada? Neden kimse konuşmuyordu? Abim sırıtarak baktı. Sanki acınası bir duruma düşmüş gibiydim.
"Evet Jungkook biz Tae ile ilk görüşte aşk yaşadık. Ve iki hafta-"
"Ama bu aramızda kalacaktı!"
Tae dudak büzerek konuşmaya devam ediyordu, fakat ben onları duyamıyordum. Kulaklarım tıkanmıştı. Nefes bile alamıyordum. Hızlı bir şekilde dışarı çıktım. Yapacak bir şey yoktu. Evleneceklerdi ve ben sadece onları izleyecektim. Gözlerimden ardı ardına gelen yaşlara artık engel olamıyordumdum. Adım atamıyordum. Ne yapacaktım?
Herkes içinden 'Nasıl yani?' dedi değil mi? Neyse boş yapmak istemiyorum. Ama şunu bilin ki sizi seviyrem😍 Lütfen oylamayı unutmayın😊