0.7

2.6K 159 39
                                    

Jungkok okula ilk defa mutlu bir şekilde yürüyordu. Çünkü onları bu sefer öpüşürken görmeyecekti. Hoseok'u ise ciddi bir şekilde uyarmıştı. Planı mükemmel bir şekilde ilerliyordu. Ancak gördüğü manzara pek de açıcı değildi. Taehyung'un gözleri ağlamaktan şişmişti. Ve arkadaşları ise yanında onun ağlamasını susturmak için çalışıyordu. Ve Jungkook sevdiği çocuğu çok üzdüğünü şimdi anlamıştı. Planı yerle bir olmuştu. Ona söylemeli miydi? Ona aşık olduğunu söylemeli miydi? Yoksa ona olan aşkını sonsuza kadar saklamalı mıydı? Ne yapacağını bilmiyordu. Daha önce hiç böyle bir ikilem arasında kalmamıştı. Çok kötü bir duruma düşmüştü. Telefonunu çıkarıp ona mesaj attı. Ama bu sefer kendi hesabından...

Jeon_jk
Tae-shi sana söylemem gerken bir şey var. Lütfen hemen Han Nehri'ne doğru gider misin?

Tae gelen bildirimi merak etmişti. Ve telefonu açıp bakmaya karar verdi.

Taetae:
Neden Kook-shi?

Jeon_jk:
Sana söylemem gereken bir şey var! Acil!

Tae hemen diğerlerinin yanında ayrılıp yürümeye başlar. Han Nehri okullarına yakın olduğundan yavaş adımlarla yürümeye başlar. Arada akan yaşlarında silmeyi unutmaz. Çok üzülür. Çünkü dün Tavşancık ona 'Sevgilin öldü!' diye mesaj atmıştı. Ve artık Tae yaşamak bile istemiyordu. Adımlarını daha da çok hızlandırıp yürümeye devam etti. Aslında gerçekten Jungkook'un ona ne söyleyeceğini merak ediyordu. Yaklaşık 2 dakika sonra varmıştı. Jungkook orada bekliyordu. Saçları uçuşuyordu. Tae yanına gidip omzuna dokundu.

"Kook-shi ne oldu? Endişelendim bir an için!"

Jungkook ona endişelenmesine sevinmişti. Ancak Tae ona karşı bir şey hissetmiyordu. Bunu çok iyi bilyordu. Sadece çekti.

"Tae-shi ben çok üzgünüm."

"Ne oldu Kook-shi? Artık ağzında geveleme. Çok yorgunum!"

"Tae-shi ben-"

"Sen?"

"Ben sana yazan kişiyim."

"Ne?!"

Tae'nin gözünden yaşlar süzülmüştü. İnanamıyordu. Tae ona güvenmişti ancak karşılığı koca bir yalandı. Tae artık dayanamadı ve Jungkook'a tokadı yapıştırdı. Ardından okula doğru hızlı bir şekilde yürüdü. Jungkook ise arkasından sadece bakmıştı. Adım bile atamıyordu. Ona gitme seni seviyorum bile diyemiyordu. Hiç bir şey yapmadan öylece dikildi. Ardından Han Nehri'ne doğru adım atmaya başladı. Gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Artık bıkmıştı. Üç adım daha attı. Ve kendini bırakmasına sadece bir adım kalmıştı. Ardından bir adım daha atıyordu ki elinden birisi tuttu. Jungkook ona sadece boş gözlerle bakıyordu.

"Gitme..!"



Çok uyumlu değiller mi? He bu arada Jungkook'u tutan kim? Taehyung mu yoksa başka biri mi? Bir dakika gitmeyin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok uyumlu değiller mi? He bu arada Jungkook'u tutan kim? Taehyung mu yoksa başka biri mi?
Bir dakika gitmeyin. Alttaki fotoğraflara da bakın.
👇

👇

👇

👇



👇




👇


👇

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oylamayı unutmayın!!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oylamayı unutmayın!!!

mine! /taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin