Yazardan...
Karaca yere düştüğünde Azer hemen Karaca'ya doğru koştu. Yere oturduğunda Karaca'nın kafasını dizine koydu. Bir eliyle Karaca'nın nabzını ölçerken, diğer elini Karaca'nın eli sıkıyordu. Salih amcası ise Karaca'nın diğer elini tutuyordu. Celasun ise şaşkınlıktan ne yapacağını bilmiyordu. Çünkü Karaca'yı o vurmamıştı. Silahın sıkıldığı yere bakarken kimseyi görmemişti.
"Karaca! Karaca beni duyuyorsan elimi sık." Azer'in demesi ile Karaca zorda olsa Azer'in elini sıktı.
"Sıktı. Sıktı Vartolu elimi sıktı. Ama nabzı yavaş."
"Sakin ol Azer. Arabaya bindirip bizim hastaneye götürelim."
"Karaca..." Celasun'un demesi ile Salih ona döndü.
"Celasun! Ne yaptın lan sen!? Senin sonun ölüm oğlum!"
"Vartolu! Arabanın arka koltuğunu aç!" diye bağırdı Azer. Salih arabanın arka koltuğunu açınca, Azer Karaca'yı kucağına alıp arabaya doğru koştu. Karaca'yı arka koltuğa uzandırıp başını tekrar kendi dizine koyacak şekilde oturdu. Salih ise arabanın şoför koltuğuna otururken arabayı çalıştırdı. Ve sürmeye başladı.
"Karaca? Karaca güzelim bak beni duyuyorsan tekrar elimi sık. Hadi güzelim." demişti Azer. Ama Karaca sıkmamıştı. Azer hemen nabzını kontrol etmişti. Ama nabzı da atmıyordu.
"Vartolu! Nabzı atmıyor. Nefes alamıyor. N'olur hızlı sür şu arabayı."
"Azer! Bağırma kulağımın dibinde. Karaca güçlü bir kız. Sen ne kadar güçlü durursan o kadar dayanır... yani inşallah."
"Karaca... Kızım aç şu gözünü. Bak bize geleceksin. Annem bekliyor hadi. Karaca-" demesi ile yandan silah patlaması bir oldu.
"Lan ne oluyor? Kim sıkıyor arabaya?" diye bağırdı Salih.
"Vartolu teker patlamış." Azer'in demesi ile Vartolu ani fren yapıp arabadan indi. Dört tekerin de patlak olduğunu görünce,
"Ha s*ktir! Dört teker de patlamış." dedi.
"Ne yapacaz?"
"Karaca. Önceliğimiz Karaca. Sen bak bakalım kalbi atıyor mu?"
"Yok atmıyor."
"Sen kalp masajına başla. Ben bizimkilerin arayayım. Araba getirsinler."
"T-tamam. Benim telefonumuda al Yılmaz'ı ara!" demesi ile Azer Karaca'nın üstüne çıkıp kalp masajı yapmaya başladı. O sırada Vartolu Azer'in telefonunu alıp Yılmaz'ı aradı. Olanları söyleyip kapattı. Kendi telefonunu açtığında cevapsız arama olduğunu gördü. 13 tane Saadet aramıştı. 7 tane Sultan, 8 tane ise Ayşe aramıştı. Tam birini arayacakken Sultan tekrar aramaya başladı. Vartolu da açtı.
"Alo. Sultan hanım?"
"Salih niye açılmıyor telefonlar? Bıraktın mı Karaca'yı?"
"Sultan hanım telaş yapmayın. Bişey söyleyeceğim size."
"Noldu? Karaca'ya bişey mi oldu? Sana mı bişey oldu? Salih söylesene." demesi ile Vartolu derin bir nefes aldı. Tam söyleyecekken arkada Azer bağırdı.
"Vartolu kalbi atmıyor." Bunu demesi ile Karaca'ya doğru koştu. Nabzına baktı. Ama atmıyordu.
"Salih kimin kalbi atmıyor? Salih bişey söyle."
"Sultan hanım telaş yapmayın. Iıı... Karaca vuruldu. Siz Salimlere söyleyin. Araba getirsinler. Ben onlara konum atıyorum. Panik yapmayın."
"KARACAAA!!!" diye bağırmıştı Ayşe. Salih'in bunu duyması ile gözünden yaş akması bir oldu.
"Tamam Salih. Karaca ölmesin. Kaybetmek istemiyorum torunumu."
"Elimizden geleni yapıyoruz Sultan hanım." dedikten sonra telefonu kapattı.
"Azer in. Gömleğini çıkar ver bana." demesi ile Azer, paltosunu çıkarıp gömleğinin düğmelerini patlatarak çıkardı. Topaç yapıp Vartolu'ya verdi. Vartolu ise gömleği Karaca'nın yarasına bastırdı.
"Üstüne paltonu giy."
"Gerek yok."
"Giy lan! Hasta olup başımıza kalma!" Vartolu'nun demesi ile Azer paltosunu giydi.
"Şimdi sen buraya tampon yap. Ben kalp masajı yapayım." demişti Vartolu. Azer hemen Karaca'nın yarası olan yere gömleğini bastırdı. Vartolu ise kalp masajına başladı. Yaklaşık bir dakikadır kalp masajı yapmıştı.
"Olmuyor Azer. Kalbi atmıyor."
"Lan nasıl atmaz. Hani güçlüydü lan!" demesi ile Karaca'nın göğsüne yumruk attı. Karaca'nın öksürmesi ve kan tükürmesi bir olmuştu.
"Yaptın Azer! Sen yaptın! Çabuk torpidodan plastik poşet ve sargı bezi ver." Azer onları alıp Vartolu'ya verdiğinde, Vartolu plastik poşeti Karaca'nın yarasına bastırıp sargı bezi ile bağladı. Bilincini açık olduğunu farkedince Karaca'yı yarı oturur pozisyona getirdi. Nefes alma sırasında yaraya hava girmesini engellemek, nefes verme sırasında havanın dışarı çıkmasını sağlamak için yara üzerine konan bezin bir ucunu açık bırakacak şekilde yırttı. Salimler ise geldiğinde Karaca'yı salimlerin arabasına bindirdiler. Azer Yılmaz'ın arabasının geldiğini de görünce, Salih salimlerin, Azer ise Yılmaz'ın arabasına binip hastaneye doğru yol aldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİM BÜYÜDÜ BİRİCİK NEFRETİMDEN
FanficZorluklar karşısında bulunan genç çift, bu zorlukları geçebilecek mi?