"Ne!?"
"Duydun işte. Aşığım kızım ben sana. Seni ilk kaçırdığımdan beridir aşığım. Seni ilk gördüğümden beridir aşığım. Sana ölüyorum ben."
"Azer Allah aşkına. Sanki bilmiyorum benimle oyun oynadığını. Sanki bilmiyorum bana acıdığını. Şimdi ben senin düşmanınım ya-"
"Karaca onlar benim düşmanım. Sen değilsin. Onlar seni görmedi. Ben gördüm. Baksana onlar sana acımıyorlar bile. Ama ben seviyorum seni. Her gece geç saatlerde eve gelirdim ben. Sen geldiğinden beri evden çıkasım yok. Bak halime Karaca. Size düşmanlık diye yola çıktım. Aşk adamı oldum. Koskoca Azer Kurtuluş." diyerek yavaş yavaş odaya girmeye başladı Azer. Karaca ise geri geri giderek duvara doğru yaslandı.
"Gelme Azer."
"Gelmemi istiyorsun."
"İstiyorum ama gelme."
"Neden?"
"Korkuyorum."
"Neyden?"
"Gelme Azer!" diyerek Azer'e sert bir tokat geçirmişti Karaca. Azer tokatı yemesiyle yüzünü sağ tarafına doğru götürdü.
"Ş-sey ben özür dilerim. Zorladım seni." diyerek kapıyı açtı. Tam çıkacakken Karaca kolundan tutup kendine çekti ve dudağına hızlı bir öpücük kondurdu.
"'Gelme.' dedim. Geldin. 'Yapma.' dedim. Yaptın. Al işte. Sonunu gördün. Ben seni babamın soyadından vazgeçecek kadar çok seviyorum."
"Olur muyuz?"
"Oluruz."...
Fesatlaşma...
Uzun olmadı. Ama güzel oldu. Sövmelerinizi kabul ediyorum. LGS var 4 Temmuz'da çalışmam lazım.
Bide hanginizin nazarlı gözü var!! Bilgisayarım size haber verdikten iki gün sonra bozuldu. Onun depresyonundayım. Neyse iyi geceler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİM BÜYÜDÜ BİRİCİK NEFRETİMDEN
FanficZorluklar karşısında bulunan genç çift, bu zorlukları geçebilecek mi?