GEÇMİŞ (ÖZEL BÖLÜM 1)

1.9K 92 20
                                    

Leyla, yaşadığı şokla etrafına bakındı. Oda da çok kişi vardı ve tüm gözler üstündeydi. Selim ise dudaklarına mühürlenmiş küçük bir tebessüm ile ona bakıyordu. Leyla yerde yatan cesedi görünce elleriyle gözlerini kapattı.

Selim ise önce cesede sonra Ömer'e baktı. Anlaşılan Leyla cesetten korkmuştu. Sessizce Ömer'e seslendi.

"Ömer, kaldırın cesedi."

Askerler cesedi odadan dışarıya çıkardıktan sonra odayı terk ettiler. Oda da sadece Selim, Leyla ve büyük bir sessizlik vardı. Leyla, Selim'in zehir kadehlerine baktı. Ardından dudaklarını araladı.

"Ne oldu burda? Kimdi onlar?"

Selim, genç kıza bu olayları nasıl anlatabileceğini bilmiyordu. Kabullenemezse de sonuna kadar haklıydı. Derin bir nefesi ciğerlerine çektikten sonra genç kızın okyanus kadar derin bakan gözlerine baktı. Gözlerinde oluşan tsunami her şeyi içine çekiyordu.

"Leyla, birazdan sana anlatacaklarımdan sakın korkma. Çünkü artık kurtuldun, tamam mı?"

Genç kız sadece başını salladı. Selim ise bu mükemmel güzelliğe sadece gülümseyerek karşılık verdi.

*******

Ahmet ise korkmuş bir şekilde salonda ki koltukta oturuyordu. Adnan, sadece genç adama bakıyordu. Bunlar kolay kaldırılabilecek bir şey değildi. Ahmet onca zaman sonra dudaklarını araladı.

"Kardeşimin bir sorunu vardı ben bunu fark edemedim. O iblisi fark edemedim."

"Senin suçun değildi abi. Kimse fark edemedi. Selim bile... Kendini suçlama."

Ahmet kahverengi saçlarından ellerini geçirdi. Bir anda aklına annesi ve babası geldi. Hızla yerinden kalktı. Adnan ise onu durdurmaya çalıştı.

"Annem ve babama bakacağım. Bir yere gittiğim yok!"

"Uyuyorlar abi. Ömer onlara hiçbir şey duyurmadı. Sabah bakarsın. Gece vakti korkutma onları. Bırak uyusunlar."

Ahmet bir an düşündü. Adnan haklıydı. Özellikle de annesi çok korkabilirdi. Yavaşça yerine oturdu. Gözlerini kapattı ve rahatlamak için bedenini serbest bıraktı.

*********

Leyla duyduğu şeylerle gözlerini fal taşı gibi açmıştı. Sanki birazdan nazarlarındaki okyanus taşacaktı. Yükselen dalgalar kendini gözyaşı olarak serbest bıraktı.

"Ne demek bu? Ben onu sevmiştim. Nasıl olabildi bu?"

"Şuan seviyor musun peki?"

Leyla sadece başını salladı. Hiçbir şekilde sevgi yoktu içinde. Ama Selim'e karşı içinde her zaman bir sıcaklık vardı.

Küçükken oyunlar oynarlardı. Her zaman iyi anlaşırlardı. Beraber bazen top oynarlar, bazen ise evcilik oynarlardı. Leyla her zaman Selim'e karşı doluydu. Şuan bile heyecanlıydı fakat sahte Selim'e karşı bir şey hissedemiyordu. Her şeyi unutmuştu. Fakat şuan kendine gelmiş bir şekilde her şeyi tekrar hatırladı.

"Büyünün etkisi geçmiş olmalı. Sanırım o yüzden bir şey hissetmiyorsun."

Ortaya çöken derin bir sessizlik, ikisininde ağızlarını mühürlemişti sanki. Leyla başını önüne eğmiş, okyanusunun yükselen dalgalarını gözyaşı olarak akıtırken Selim ise sadece onu izliyordu.

Ardından genç kızın çenesinden tutup yavaşça başını kaldırdı. Leyla'nın gözyaşlarını narin dokunuşlarla sildikten sonra saçlarını okşadı.

MÜHÜR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin