3 hafta sonra:
Acı.
Kasar kavurur insanı. Yakar atar. Belki de öldürür. Ama sadece öldüğünü sanar insan. Acı adamı öldürmez, süründürür. Göğsüm yanıyor. Sönmüyor içimdeki acı, asla da sönmeyecek.
Üç hafta boyunca yüksek dozda ilaç almıştım. İştahım kesilmiş, üç haftada tam beş kilo vermiştim. Şuan odamdaki boy aynasının karşısına dikilmiş kendimi izliyordum.
Siyah renkteki kadife kapişonlu bluzum ve siyah taytım üstümde. Gittikçe kilo vermeye başlamıştım. Yüzüm çökmüş, rengim solmuş, gözlerimin altı morarmıştı.
Üç hafta boyunca doğru düzgün bir şey yememiştim. En son yediğim şey dün sabah annemin zorla yedirdiği bir dilim peynirdi. Bol bol su içiyordum. Neredeyse tüm gün uyuyordum.
Fakat anlam veremediğim şeyler vardı. Sürekli sesler duyuyordum. Bir saniye bile susmuyorlardı. Gördüğüm şeyleri saymıyorum bile. Sürekli birileri konuşuyordu. Anlam veremiyordum.
Aynaya uzun süre baktıktan sonra arkamda birilerini gördüm. Hemen başımı çevirdiğimde sesler tekrarlamaya başladı.
"Leyla! Korktun mu?"
Ardından gelen kahkaha sesi ile kulaklarımı kapattım ama sesler hala geliyordu.
"Benden kaçamazsın Leyla. Ben hep senin içindeyim."
Bu ses dışında başka seslerde gelmeye başladı.
"Sen çocuğumun annesisin!"
"Korktu zavallı!"
"Bizden kaçabileceğini sanıyor!"
"Öleceksin Leyla!"
"Ne duruyorsun? Öldür haydi kendini!"
Aklımı kaybetmek üzereydim. Daha fazla dayanamayacağımı anladım ve yere çöktüm. Çığlık atıyordum ve bir yandan da yalvarıyordum.
"Sus! Sus! Sus!"
Ağlamam daha da şiddetlenmişti. Sesler ise devam ediyordu. Beynimin içinde yankılanıyorlardı. Nefesim düzene girmiyordu bir türlü. Kesik kesik nefesler almaya başlamıştım. Kalp atışlarım hızlanmaya başlamıştı.
"Leyla! Korkuyor musun Leyla?"
Gözüm konuşan kişiyi arıyordu ama bulamıyordum.
"Beni arama Leyla, bulamazsın. Ben senin içindeyim."
Sürekli bunlsrı tekrarlıyordu ve bem duymak istemiyordum. Saçlarımı yolmaya başladım.
"Sus artık sus! Sus! Sus! Sus!"
Kapıdan içeriye abim girdi. O da ben gibi yanıma diz çöktü ve beni sakinleştirmeye çalıştı.
"Leyla iyi misin?"
Gözlerimi sonuna kadar açmıştım ve saçlarım ellerimin içindeydi. Kesik kesik nefes alıp veriyordum. İnip kalkan göğsüm birazdan çatlayacak gibiydi.
"Leyla abicim neyin var? Ne oluyor sana?"
"K-konuştu. Benimle konuştu. O, o burada."
Gözümü abimin arkasına diktiğimde uzun boylu, siyah çarşaflı, arkası dönük birisi vardı.
🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙
Gözlerimi açtığımda hava kararmıştı. Hatırladığım kadarıyla kendimi iyi hissetmemiştim. Abim ise beni kucağına alıp yatağına yatırmıştı. Bir bebek gibi abimin kucağında çoktan uykuya dalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜHÜR (TAMAMLANDI)
ParanormaleUYARI: Hassas psikolojilere uygun değildir. Herhangi bir şikayet konusunda sorumluluk kabul edilmez. "Şeytanlar, insanlara sihri ve Babil'deki Hârût ve Mârût adlı iki meleğe ilham edilen (sihr)i öğretmek suretiyle küfre girdiler... Hâlbuki onlar, Al...