Çocukluktan beri kardeş gibi büyüyen iki kız. Tatil için gittikleri kampta bir cinayete tanık olurlarsa ne olur?
Bir de bunlara bu zamana kadar hiç yaşamadıkları aşkı eklersek...
Cinayetten doğan bir aşk ne kadar sürebilir? Ya da cinayetten bir aş...
Bade'den Aras sapığı ile göz gözeydik. Dikiz aynasından yol boş olduğu için çoğu zaman bana bakıyordu. Gözlerindeki alay ifadesine karşı bende meydan okuyan bakışlarımı atıyordum. Elçin'e baktığımda uykuya dalmıştı. Kayra da uyuyordu. Radyoda kısık sesle sözsüz şarkı çalıyordu. Aras hafifçe camı araladı. Sanırım uykusunun gelmesini engelliyordu. "Uykun mu geldi? " Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Kayra ile alkol almıştık ondandır. " Gözlerim şaşkınlıkla büyüdü. Elçin ve Kayra'yı uyandırmamak içinde sessiz konuşuyordum. "Alkollü araba mı kullanıyorsunuz siz?" "Trafik polisi kesildin başımıza. " "Sen kendini umursamıyor olabilirsin ama benim hayatımı riske atamazsın." "Senin ve arkadaşının hayatı için o adamların elinden kurtardık. " "Olabilir. Ama o adamların eline de siz düşürdünüz. Bu yüzden sana katlanıyorum ya. " Kendi kendine mırıldandığı sözcükleri duyabilmiştim. Onu umursamadım ve kafamı cama yasladım. Telefonum da yoktu müzik dinleyemiyordum. Ön koltukların arasından kolumu uzattım. Ve şarkıyı değiştirdim. Sevdiğim şarkıda durup tekrar eski halime döndüm. Çok geçmeden uykuya dalmıştım. Birinin beni dürtmesiyle uyandım. "Kalk çikolata canavarı. " Uyku mahmurluğu ile Aras'a göz devirmeye çalıştım. Etrafa baktığımda Elçin arabadan inmiş temiz havayı içine çekiyordu. Kayra ise sigarasını yakmaya çalışıyordu. Aras benim tarafımdaki kapıyı açmış bir eli arabanın tavanında dikiliyordu. "Çekil de geçeyim. " Bana göz devirdi. "Keşke hiç uyandırmasaydım. " Onu umursamayıp Elçin'in yanına gittim. Bir marketin önünde durmuştuk. "Neden buraya geldik?" "Ev için alışveriş yapmamız gerekiyormuş. " Kafamı onaylar anlamda salladım. "Kızlar siz girip ihtiyaç olucak ne varsa alın. Kasaya gelince haber verirsiniz gelir öderim. "Dedi Kayra. Elçin tek kaşını kaldırarak ona baktı. "Yok öyle siz de gelip yardım edeceksiniz. " Onların bir şey demesine fırsat vermeden söze atladım. "Evet yoksa alışverişi yapmayız. " Kayra sıkkınca nefesini verdi. "Tamam hadi girelim de bitsin şu işkence. " Elçinle sinsice sırıtarak markete girdik. Şuana kadar girdiğim en büyük marketlerden biri olabilirdi. Hemen Aras ve Kayra'nın eline iki tane araba verdik. Bende elime arabayı alıp Elçin'e baktım. Bana gülümsedi ve arabanın sepetine atladı. Kayra manav bölümünden aldığı eriği yerken öksürmeye başladı. Aras sertçe sırtına vurdu. "Öh-öh kızım napıyorsunuz siz? " Elçin omuz silkti. "Ne? Eğlenmek bizim de hakkımız. " Bişey demelerini beklemeden Elçin'i hızla sürdüm. Ardından bende ayaklarımı hemen arabanın altına yerleştirip yerden kestim. Ama çok hızlı sürdüğüm için birazdan karşıdaki patateslere toslayacaktık. Tam gözlerimi kapatmış beklerken aynı hızda önümüzden geçen market arabası bizi durdurdu ve ona çarptık. Neyse ki bu patateslere çarpmaktan daha az hasar vermişti. Elçin'e baktığımda sesli bir nefes verip gülmeye başladı. Bende gülmeye başlayınca reyonu kahkahalarımız doldurmuştu. Ardından yanımıza uzun boylu kıvırcık saçlı bir çocuk geldi ve arabasını aldı. "Dikkat edin." Göz kırptığında ona gülümsedim ve teşekkür ettik. Çok geçmeden Kayra ve Aras da yanımıza gelmişti. Aras adama döndü ve omzunu eliyle sıktı. "Hadi koçum. " Diyerek başıyla yürümesini işaret etti. Adam uzaklaşınca Aras sinirle bize döndü. "Çocukça hareketlerinize bir son verin de alışverişi yapıp gidelim şuradan. " Öfkesine karşı sessiz kalmıştık. Elçin arabadan inince alışveriş yapmaya başladık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
