🌟Biricik dostum Serda'ya;🌟
"Bade, Bade kalk kızım. Bugün arkadaşınla buluşmayacakmıydın. Geç oldu, Badee kime diyorum ki ben."
"Hııı"
"Hıı öylemi alsana hıı" diye mırıldanırken annem, yerimden sıçramıştım çünkü bir bardak dolusu soğuk suyu annem baş aşağı etmişti. Kahretsin.
"Annee ne yapıyorsun ya" diye nıç nıçlarken annem;
"Saat kaç farkındamısın? 12.30. Hem sen bugün arkadaşınla buluşyacakmıydın hı?" Annemin bu sözleri üzerine elimi alnıma sert bir şekilde yapıştırdım. "lanet olsun ben onu tamamen unutmuşum bugün arkeolog konusunda araştırma görevimiz vardı bunun için buluşacaktım." diye mırıldanırken annemin fazla ince olmayan siyah kaşları çattı.
"A benim akılsız kızım alarm kurmayı akıl etmedin mi? Ya da bana söyleseydin." Dediğinde dudaklarımı hafifçe ısırıp gözlerimi kaçırdım ve bu hareketimle annemin koyu kahve gözleri bana kuşkuyla bakıyordu.
"Neee, n'oldu ne var yani olamaz mı?uykum çok vardı, bende beş dakika sonra uyanırım diye kapatım."diye mırıldandığımda "Ah benim salak kızım ah ne geliyorsa başımıza bu uyku merakın yüzünden geliyor." Diye söylenip alnıma bir tane de o yapıştırdı."Ooff acıttın ya. Abartma yetşirim anne."diye çıkıştığımda "Abartma öyle mi? Zayıfın yüzünden sen bir mezun oloma ben göstereceğim sana. O zaman abartma anneyi görürsün sen." Diye cevabımı aldığımda ben giyinmeye çoktan başlamıştım bile "anne ne zayıfı üniversite dörte gidiyorum ben"
"Ne fark eder" diye mırıldığında annem yatağımı topluyordu ben de bundan yararlanarak anneme arkadan dil çıkardım. " o dilini koparırım senin " diye çıkışırken aynadan kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. Aferin Bade sana.
Yakalanma duygusu ile yanağımı şişirip ofladım "anneye oflanmaz"
Ne anneye oflanmazmı? Ben ona oflamamıştım ki klasik türk annesi işte. Her şeyi abartırlar ya da onu yapma, bunu yapma, onu deme, şunu deme. İnsanların bir sabrı var ve bizim ebeveynlerimiz bu sabrı taşırmak üzere. Düşüncelerimin içinden çıkarak aynanın karşısına geçtim. Tipe bak ya Allahım keşke şu insanlara bahşettiğin güzelliği bana da verseydin. Gözümde gerçekten çirkindim tamam tamam belki biraz abartmış olabilirim o kadar da değil. Birazcık güzelimdir belki, ayrıca bence o çukur dizisindeki çok beğenilen Sena'dan daha iyiyim nesi güzel ki onun. Bunları düşünürken telefonumun ekranını açıp saate baktım. Baya geç oldu. Kulağımın altındaki sivilceyi kapatmak için yüzüme çok az bir fondöten sürüp ne ince ne de kalın olan dudağıma, dudağımın rengine benziyen ruj sürdüm pembemsi mat bir rujdu. Dudaklarım ince değildi kalın da değildi ortasıydı, ne çok büyüktü ne de çok küçük ortasıydı ve pembeye kaçan bir rengi vardı. Sanırım zaten kendimde bir tek dudaklarımı seviyordum bir de saçımın kokusunu. Saçlarım uzun dalgalı ve gür, açık kumral rengindeydi. Saçımı genel anlamda beğenirler ama benim sevdiğim pek söylenemez."Bade ne yapıyorsun düğüne gitmiyorsun ödevini yapmaya gidiyorsun hadi çık odadan yoksa saçından sürükleyip ben seni çıkaracağım odadan" annemin tehdid cümlelerini duyduğumda saçlarımın son perçemini düzleştiriyordum. Fazla makyaj yapmamıştım bildim bileli çok sevmem doğal güzellikten yanayımdır doğrusu o da ben yok ama abartı bir makyaj yaparak pek de güzel olmayan yüzümü daha fazla mahfedip, yıpratamam. Kısa süre sonra çantamın içine bir iki defter ve dosyamı koyup, sırt çantamı da alıp odadan ayrıldım. " annem "çok şükür allahım odadan çıktığın zamanları da gördüm meyve veriyordum biraz daha kalsaydın" diye mırıldanırken koyu kahve gözlerimi devirdim. "Ha ha ha çok komik. Ben elalemin kızı kadar kalmış olsaydım he heyt ama onların annesinin çıtı çıkmıyor ama ben olsaydım sen beni eve almazdın bir daha peh." Diye söylenirken " senin dilin çok uzamış nerde benim terliğim" dediğinde hemen anneme uzaktan öpücük yollarken " ben kaçar eve çok geç gelebilirim aradığında telefonum açık olur merak etme sen. Ha bu arada terliğın ayağında" deyip hızlı bir şekilde kapıdan çıktım. Çıkarken annem "kaşınma" demişti ama ben kaşınmıştım. Çıktığımda anemin 'deli kız' dediğini duymuştum. Kesinlikle öyleydim, fazlasıyla. Bu benim genlerimde var ne yapabilirim ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞI & ORENDA.
Teen FictionGecenin Karanlığını Bölen AY Işığı, İçimin Karanlığını da Aydınlatabilir misin? ------ Kalbi, hayatı, mutluluğu, hayatta en çok sevdiği kişi tarafından paramparça olan Bade Işıkalan'ın, ışığı artık söndü. Hayatında önemli yerlere sahip insanl...