Gecenin ayazı kendini iyice hissettirmeye başlamış,geldiği yer içine iyice korku salmıştı.Bir kaç gün önce ettikleri sohbet esnasında Jeno,bunaldığında eski sinema salonlarının bulunduğu inşaat alanına gittiğini söylemişti ve genç adamın da aklına ilk buraya bakmak geldi.
Telefonun ışığını tutarak arabalı sinema bölümüne ilerledi.Orada yapay bir göl vardı ve birkaç kez Jaemin de burada bulunduğu için tahminleri o yöndeydi.
Göle yaklaştığında ışıkların altında bir beden olduğunu fark ederek gülümsedi.Doğru yerdeydi...
"Güzel mekan tercihi."
Kısık sesle konuşarak sarışına yaklaştı.Onu fark eden genç eliyle suratını kapatıp biraz ovaladı.Gözyaşları mahremdi,kimsenin görmesine izin veremezdi .
Belli belirsiz bir tebessüm ile baktı Jaemin'e.Ve o bakış öyle incitti ki genç adamı...Gözleri ağlamaktan kızarmış kötü bir durumdaydı sarışın.Ceketini kim bilir nereye fırlatmıştı,kim bilir nasıl boğluyor gibi hissetmişti gömleğinin dört düğmesi kopmuştu.
"Beni nasıl buldun?"
"İç güdü ve biraz da mükemmel zekam sayesinde hiç zor olmadı."
Gencin egolu söylemi ikisini de güldürürken ufak bir vicdan azabı kapladı Jaemn'in yüreğini.Karşısında bir enkaz vardı ve o bunu nasıl görememişti...
"Bana neden söylemedin Jeno?"
"Anlamanı bekledim."
Bu iki sözcük daha da kötü hissetmesine sebep olurken parmaklarını sarı saçların arasına geçirdi.
"Berbat görünüyorsun."
"Biliyorum..."
Bastırılmaya çalışılan hıçkırıklar dudaklarının arasından patlak verirken üşüyen bedeni Jaemin'in kolları arasında korunmaya alındı.Kafasını omzuna yasladığı gencin ruhuna üfledi hüzünlü hıçkırıklarını.Çok kırılmıştı,fazlasıyla üzülmüştü ...
"H-hep babamla barışırlar diye umut ediyordum...Ama...Ama o parası için hiç sevmediği biriyle evlenmeyi seçti..."
"Şşşt...Hayatta her istediğimiz olmuyor Jeno.Bazen yapamayacağımız şeyleri kabullenmeli ve onunla mutlu olmayı öğrenmeliyiz."
Ninni gibi sesi kolları arasındaki sarışını sakinleştirirken kendisine bu kadar özel bir hissin söylenmesi özel hissettirmişti.Nedenini bilmiyordu fakat Jeno'da farklı bir yer edindiği kesindi.
Vücutları birbirinden uzaklaşınca Jeno kendini toparlamak adına bedenine çeki düzen verdi.İlk defa birinin yanında ağlamıştı ve hiç bu denli rahatlayabileceğini düşünmüyordu.Ancak şuan çok iyi hissettiği kesindi.Karamel saçlarından gelen enfes koku ve yatışrırıcı sesiyle Jaemin anlık olarak da olsa yaşadığı kötü günün etkisinden kurtarmıştı.
"Yemek yiyelim mi Jeno?"
"Pizza?"
"Mantarsız olursa olur."
"Bana uyar."
Hüzünlü ortamın aniden gevşemesiyle bozulan sinirleri sağlam bir kahkaha attırmıştı iki gence.Nefesleri kesilene kadar güldükten sonra sarışın Jaemin'in elini kavradı.Suratındaki ifade hemen ciddileşirken boğazını temizledi.
"Teşekkür ederim Nana,iyi ki yanımdasın..."
