XXVII

1.4K 135 185
                                    

"Aptalın tekisin Lee Jeno. Seni kıskandığımı anlayamayacak kadar aptal..."

Kaşları yaylanarak havaya kalkan sarışın hoşnutça gülümsedi. Eliyle gencin ensesini kavrayarak suratını mümkünmüş gibi daha çok yaklaştırdı.

"O zaman Sujeong'dan ayrıl ve tamamen birbirimizin olalım."

"Bu o kadar kolay değil."

Gencin dudaklarına çarpan nefesi yeniden hormonlarını harekete geçirirken kendini zaptetmeye gayret gösteriyordu.

"Kolay olmayan ne? Bir karar ver Jaemin, ya ben ya o."

"Ciddi misin sen?"


"Gayet ciddiyim. Onunla çıkarken beni sevdiğini düşünmek çok aşalayıcı. Bir karar ver, o zamana kadar bana karışma hakkın yok küçük bey."

Dudaklarını Jaemin'inkine değdirip hızla geri çekildi ve kapıyı açtı. Ancak hala ne hissettiğini bilmeyen genç kararsızlığını sergiledi yeniden.

" Ben eşcinsel değilim Jeno. "

" Peki, bundan eminsen Sujeong ile mutluluklar. "

Sesindeki kırgınlık hissediliyordu. Jaemin'i uzun zamandır bekliyordu. Birlikte vakitleri çok keyifli geçiyordu. Aralarında inanılmaz güzel bir ilişki vardı. Fakat konu ad koymaya gelince Jaemin her şeyi elinin tersiyle itiyordu.

" Jeno, böyle gidemezsin gel şuraya konuşalım."

"Sevgilini bekletme Na Jaemin."

Arkasını dönüp masaya dönen sarışının arkasından bir süre bakakaldı genç adam. Bu şaka olmalıydı yoksa çıldıracaktı.

Jeno'nun peşinden giderek o da masadaki eski yerine aldı. San ve Sujeong ikilinin gelmesiyle ayrı bir atmosfere girmiş, güzel kadın eliyle Jaemin'in bacağını okşayarak onu söyleyeceği şeye hazırlamıştı.

"Sevgilim ben senden habersiz bir şey yaptım?"

İçinde bulunan tonlarca bıkkınlıkla oflayarak ne yaptığını sordu genç.

"San bir aşçı ve iki gün boyunca kiraz çiçekleri festivali için Japonya'da olacak. Bende düşündüm ki biz de orada olsak çok güzel olur. Sonra da sana sormadan bilet aldım."

"Pekala, gidelim."

Gitmeyelim demesi bir şeyi değiştirmeyecekti, bunu bildiği için de konuşmamayı seçti. Sujeong istediğini alana kadar mızmızlanan bir kızdı.

"Jeno için de aldım."

Birden söylediği ile ikili 'hah!' diye bağırarak genç kadına dönmüştü. Suçsuzum der gibi ellerini havaya kaldırarak dudaklarını büzdü.

"Dörtlü randevu. Hadi ama çok güzel olacak."

"Her şeye karışmak zorunda hissediyorsun değil mi kendini Sujeong?"

Jaemin'in ses tonundaki sertlik dikkatlerini onda toplanmasını sağlarken güzel kadın kafasını önüne eğdi. Üzülmüş gibi gözüküyordu.

"Sorun değil Sujeongie,iyi düşünmüşsün. Ancak önce haber verseydin daha iyi olurdu."

"Haklısın Jeno. Bir daha habersiz böyle bir iş yapmayacağım tatlım."

Birbirine gülümseyen ikiliyi boş bakışlarıyla izlemeyi sürdürdü genç adam. Jeno onunla oynamaya çoktan karar vermişti anlaşılan.

Sujeong'un kalkma isteği ile genç adam toparlandı. Masaya gelen hesap da ödendikten sonra dört genç masadan ayrılarak sokağa çıktılar.

"Jeno beraber bir şeyler içmeye ne dersin?"

Yakışıklı olanın sorusu ile yumruğunu sıktı Jaemin. Bu çocuk da ne meraklıydı onun sarışınına.

"Jeno alkol kullanmaktan pek hoşlanmaz."

Jungkook'un doğum gününde geçen bir konuşmadan anımsamıştı sarışının alkol sevmediğini ve kendini tutamayarak söyelivermişti. Jeno hakkında çok şey bildiğini göstermeye çalışır gibiydi.

"Aksine fazlasıyla seven birine benziyorsun."

Yakışıklı adamın gülerek konuşması karşısında mahcup bir ifade ile tebessüm etti sarışın.

"Eşiğim çok düşük bu yüzden sevmiyorum içmeyi."

"Tamam, o halde bizde kahve içmeye gidelim ne dersin Jeno?"

"Olur derim."

"Ben de geleceğim."

Jaemin'in atamasıyla şaşkına dönen Sujeong koluna ufak bir çimdik atarak onları yalnız bırakmasını söyledi fakat gencin buna prim vereceği yoktu. İkiliye yaklaşarak bildiği güzel kahvecilerden bahsetmeye başladı. Amacının önüne set konulan San ise nazik bir hareketle Jaemin'i kenara çekti. Yalnıca onun duyabileceği bir vol ile:

"Yalnız kalmak istiyorum onunla, anlarsın ya..."

Selamlarrrr. Kitabı iyice toparlıyorum büyük ihtimalle 30.bölüm final olacak, yorumlarınızı bekliyorum, şimdiden neşeli bayramlar 💙

wish you were gay //nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin