1.2K 126 201
                                    

1 Gün Sonra

  Şu an benim evimde gün yapıyor gibiydik. Mingi, Hongjoong ve Jongho bendeydi ve ben onlara San ile dünkü konuşmamızı anlatıyordum.

  Yunho'nun planını gerçekleştirememiştik. San'dan sonra ortalık iyice gerilmiş, plandan vazgeçmek zorunda kalmıştık.

  Şu anda bana çok garip bakıyorlardı. Sanırım onu affetmemden memnun olmamışlardı.

"(Hongjoong) Wooyoung."

"(Wooyoung) Hı?"

"(Hongjoong) Katıksız malsın kanka ya."

"(Wooyoung) Niye be?"

"(Mingi) Ya yalan söylüyorsa birden uydurduysa? Sonuçta bunu bize grupta da söyleyebilirdi fakat o gruptan ayrılmayı seçti. O an uydurmuş olabilir."

"(Jongho) Katılıyorum. Bak hepimiz San'ı tanıyoruz ve ilk defa böyle bir şey yapıyor. Sana karşı da bize karşı da. Bence bir şeyler karıştırıyor ama neyse."

"(Hongjoong) Ben olsam süründürürüm. Yaptıklarının cezasını çeksin."

"(Wooyoung) Ya bilmiyorum. Yalan söylese sesinden anlarım ben onun. Hem biz hepimiz kardeşiz. Ne olursa olsun küslük falan olmamalı bizim aramızda."

  Oflayarak başlarıyla onayladılar beni. O sırada kapı çalmıştı.

  Jongho 'Ben bakarım' diyip kalkmıştı.

  Geldiğinde yanında San da vardı.

"(San) Oooo gün mü yapıyorsunuz? Bensiz mi? Hiç yakıştıramadım."

  Jongho ağzıyla San'ın arkasından 'Yüzsüzleşmiş be bu' dedi. Ona pis bir bakış atıp bizimkilere yöneldim.

"(Mingi) Bize de anlatacak mısın o gün neler olduğunu artık?"

  San olanları anlattı. Herkes soru sordu San cevapladı. Ben sadece onları dinliyordum.

Islak Tuvalet Terlikleri Adlı Gruptan Mesaj

Seonghwa: Wooyoung yazıklar olsun. Bizi çağırmamışsın.

Ben (Wooyoung): Diğerlerini de ben çağırmadığım ki kendileri geldiler. Hem sizde gelin daha iyi olur.

Seonghwa: İyi kapıyı aç o zaman.

Bu kadar çabuk geleceklerini tahmin etmemiştim. Kapıyı açtığımda Yeosang ve Seonghwa karşımdaydı. Onları içeri davet ettim.

"(Mingi) Yunho nerde lan ona neden haber vermediniz?"

"(Yeosang) Verdik de gelmedi. Bir kızla buluşacakmış."

"(Mingi) Ne?!"

  Seonghwa ve Yeosang'a hepimiz şaşkınca bakıyorduk. Yunho bunu bize neden dememişti ki?

  Mingi'ye baktığımda hızlıca yazı yazıyordu ve sinirli gibiydi. Ne olmuştu da bu kadar sinirlenmişti?

  Hepimizin aynı anda bildirim sesi çalmıştı. O sırada Mingi telefonunu kapatmış elini çenesinin altına koymuş bacağını yukarı aşağı oynatıyordu.

Mingi: Ya Yunho bize niye demiyorsun bir kız arkadaşının olduğunu? Biz senin kardeşin değil miyiz? Ah doğru kardeş... San da aynısını yaptı zaten. Saçma sapan işler yaptı ama söylemedi. Tamam sonra söyledi anladık affettik. Ama sen farklısın. San bize böyle yapmadı. Yazıklar olsun Yunho...

  Mesajını okuduğumda 'Ne oluyor?' diye kalmıştım. Bu Mingi değildi. Ona ne olmuştu?

"(San) Beni niye örnek verdin benle ne alakası var?"

"(Hongjoong) Onu geçtim niye bu kadar yükseldin alt tarafı kızla buluşmuş belki sevgili olurlar. San'da yaptı bunu."

  Bildirim sesimiz tekrardan çaldığında Mingi dahil aynı anda hepimiz telefonlarımızı elimize aldık.

Yunho: Ne saçmalıyorsun alt tarafı yurt dışından gelen kuzenim ve babası ile buluştum. Birazdan geliyorum yanınıza zaten.

  Hepimiz aynı anda kahkaha atmıştık ama Mingi hâlâ çok ciddiydi. Bir süre sonra yanakları kızardı.

Mingi: He tamam kanka buluşabilirsin. Ben bize söylemeyeceksin sandım o yüzden yükseldim.

  Şuan dudaklarımı gülmemek için birbirine bastırıyordum. Artık dayanamayıp büyük bir kahkaha patlattım. Sonra diğerleri bana eşlik ettiler.

"(Jongho) Sen Yunho'ya falan mı yürüyorsun?"

"(Mingi) Yok daha neler. O benim kardeşim."

"(Seonghwa) Kardeş ayağı..."

  Seonghwa'nın dediğine Mingi hariç hepimiz gülmüştük.

"(Mingi) Saçmalama bak sevgilinin yanında dövmeyeyim seni!"

"(Seonghwa) Hadi hadi tamam sustum."

  Bir süre sonra kapı çaldı ve kalkıp kapıya baktım. Galiba bugün kapı susmayacaktı.

  Yunho ile içeri girdiğimizde San dudaklarını birbirine bastırmış gülmemek için zor duruyordu. O, çok tatlı görünüyordu...

  Günümüz sohbet ederek geçti. Jonghoların getirdiği yemekleri yiyip eğlendik. Bizimkiler San'ı affetmişlerdi. Bundan dolayı San kadar mutluydum.

  Herkes gitmeye başlamıştı fakat San tuvaletten çıkmıyordu. En son kapıyı kapattığımda tuvaletten çıktı.

"(San) Gittiler mi?"

"(Wooyoung) Evet?"

  Etrafına bakındı ve hiç düşünmediğim bir şey yaptı. Dudaklarımız birbirine kenetlenmişti şu an. Ne yapacağımı bilmiyordum. Karşılık bile verememiştim.

  Bir süre sonra beni bıraktı ve kapıya yöneldi. Ayakkabılarını giyip göz kırpıp gitti.

  O sırada ben hâlâ olayın şokundaydım.

____________________________

____________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


<3


𝚂𝚎𝚌𝚛𝚎𝚝 𝙻𝚘𝚟𝚎 // 𝚆𝚘𝚘𝚂𝚊𝚗 ⟨✓⟩Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin