스물 (Final 2)

995 91 107
                                    

⚠️İkinci finaldir (Mutlu son ile bitecek).

Bir de geçen bölüm gibi eğik komada olanlar düz gerçek hayatta.
____________________________

"(Haber Spikeri) Sayın seyirciler şu an büyük kazanın olduğu yerdeyiz. Gece saatlerinde yaşanan olayda iki araç burun buruna çarpıştı. Bir arabada 2, diğer arabada ise 1 kişi olduğu bilinmekte. Kendileri şu anda hastanedeler. Biri yoğun bakımdayken diğer ikisinin komada olduğunu öğrendik."

  O komada olan iki kişi Wooyoung ve San'dı. Yoğun bakımda olan kişinin durumu ağır bu 24 saat onun için çok kritikti.

  Hastanede onları şok içinde bekleyen 7 kişi vardı. Kardeşleri ve yeğenleri Hanuel. Hepsinin ağlamaktan gözleri kızarmıştı. Seonghwa kendini kızı daha fazla etkilenmesin diye tutmaya çalışıyordu. Hanuel yanlarında gece gece kimseye bırakamamışlardı.

  Kaza anında cam açık olacak ki San'ın telefonunu polis yerde bulmuştu. Telefon kırılmış ve yarısı siyah olsa da polis en son aranan kişiyi bulup aramayı başarmıştı. San düğünde Wooyoung'u sormak için Seonghwa'yı aramıştı.

  Doktor onlara beklemelerine gerek olmadığını bir şey olursa haber verileceğini söyledi. Beklemek isteseler de bir süre sonra herkes evlerine dağıldı.

"(San) Sevgilim. Uyan artık. Bak sana kahvaltı hazırladım."

"(Wooyoung) Dur. Hanuel'i görüyorum. Aaa bizim minik Hongjoong da burada. Hep birlikteyiz."

  Gülümsedi San. Onları gerçekten çok özlemişlerdi.

  Daha sonra hafif gözleri doldu San'ın. Wooyoung ise kafasını yastığa gömmüştü. Sanırım onları tekrar görmek istiyordu.

"(San) Bu gece de görürsün belki onları. Hadi kalk kahvaltı soğumasın."

  San bunları derken sesinin titremesine engel olamamıştı. Yataktan kalktı ve masaya oturdu.

  Ardından Wooyoung geldi
Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Wooyoung oturduktan sonra San geliyorum deyip odalarına gitmişti. Wooyoung'un yastığı sırılsıklamdı. Demek ki ağlamıştı.

  San tüm yolları denemişti. Bu cennete benzer yerden kurtulmak için denemediği yol kalmamıştı.

  Ama olmuyordu işte. Bu lanet olası yer onlardan sıkılmıyor, bırakmak istemiyordu.

  Her zaman suladıkları ağacın yanına gittiler. Artık yapraklar dökülüyor, ağaç güneşten onları korumuyordu.

"(Wooyoung) Kocaman oldu değil mi ağaç?"

"(San) Evet."

"(Wooyoung) Dolaşalım mı biraz?"

"(San) Nereye gideceğiz ki? Bomboş dünya."

"(Wooyoung) Yeni yerler keşfederiz belki?"

"(San) Pekâlâ. Gidelim."

𝚂𝚎𝚌𝚛𝚎𝚝 𝙻𝚘𝚟𝚎 // 𝚆𝚘𝚘𝚂𝚊𝚗 ⟨✓⟩Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin