"(Seonghwa) Daha ne isteyeceğimisöylemedim ne bu tavır?"
"(Wooyoung) Yine de hayır."
"(Seonghwa) Ya ama Wooyoung bir ay sonra Yeo'nun doğum günü bana yardım etmen gerekiyor. Ona sürpriz hazırlamalıyım. Kafe bakar mısın? Ben de seninle gelirim ama bugün birazcık işim var."
"(Wooyoung) Yazıklar olsun yarın doğum günüm. Bana böyle bir şey yapmadınız. Bakmıyorum! Küstüm."
"(Seonghwa) Woo özür dile-"
Bir şey demesine izin vermeden telefonu kapattım. Kırılmamıştım tabiki şakaydı. Üzerimi değiştirip kafe aramak için dışarı çıktım.
҉
"(Kafe Sahibi) 1 saat 450, 2 saat 890 TL."
"(Wooyoung) Anladım teşekkürler."
İçimden 'Kafeyi satın mı alıyoruz?' diye geçirdim. Gereksiz pahalılardı.
Şu en son Mingi ile gittiğim, San olayından sonra hiç gitmediğim o kafeye baksam mı diye düşündüm. Bakmalıydım. Çünkü belkide orası ucuz olurdu.
Kafenin bahçesi çok güzeldi. İçeri girmesek dışarıda yapsak diye düşündüm. Ama böyle daha pahalı olabilirdi. Ne kadar bütçesi olduğunu bilmiyordum. Sonuçta Seonghwa bana bir para sınırı vermemişti. Ya da ben vermesine izin vermemiştim.
Olayların yaşandığı masaya baktığımda Joy'u gördüm. Bir süre göz göze geldik ve karşısındakinin elini tuttu. Bir dakika o San mıydı?
Yanlarına gitmeye başladığımda San elini çekmişti fakat Joy tutmaya çalışıyordu. Bana inat mı yapıyordu bu kız?
"(Wooyoung) Ne oluyor burada? San?"
San yavaşta arkasını dönmüştü.
"(San) Woo bak açıklayabilirim."
"(Wooyoung) Ben de bunun için buradayım zaten. Ne oluyor burada?"
"(Joy) Sen iki sevgilisisin diye her şeye karışabileceğini mi sanıyorsun? O da bir insan ve sen onun tercihlerine karışamazsın!"
"(Wooyoung) Sana soran olmadı kes sesini!"
"(Joy) Terbiyesiz. Tabi bir erkeğin erkeğe olan yöneliminden ne beklenir ki? Kız varken erkeğe yanaşmak. Çok komiksin ve aynı zamanda korkutucu. Çocuğum olursa onu sizin gibilerden koruyacağım."
Sinir küpüne dönmüştüm. Şu an karşımda bir erkek olsaydı onu döve döve öldürebilirdim fakat karşımdaki bir kızdı ve ben ona el bile kaldıramazdım.
"(Wooyoung) Bitti mi?"
"(Joy) Evet, bitti."
"(Wooyoung) Tamam şimdi defol git!"
Çantasını alıp giderken 'Terbiyesiz' demişti. Dua etsin ki erkek değildi.
"(Wooyoung) Evet bir açıklama bekliyorum."
San her şeyi anlatmıştı ve ben onu affetmiştim. Aslında küsmemiştim ama çok da sinirlenmiştim.
"(San) Bak şu kafeye de bakalım."
"(Wooyoung) Tamam gidelim."
"(San) Joy'un dediklerini takmadın değil mi?"
"(Wooyoung) Hayır. Bana ne zaten o kızdan. İki konuştu gitti. Umarım bir daha karşımıza çıkmaz. Çünkü çok olmaya başladı."
"(San) Umarım."
Tüm gün kafe arayıp fiyatlarını not aldık. San ayriyeten her cafeye özel bir şeyler soruyordu. Galiba doğum günümü unutmamıştı ve bana sürpriz hazırlıyordu.
_____________________________
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
