10-SU SAVAŞI

17 10 2
                                    


Uzun bir aradan sonra merhaba canlarım :) keyifli okumalar canlarım :)) Serin bir bölüm...


Açtım gözlerimi aynı sabaha aynı evde.Mutluydum.Hastaneden ayrılalı bir hafta olmuştu ve bana burçin bakıyordu.Fazlasıyla üstüme düşüyor,bir bebekmişim gibi hem hassas hem de ilgili davranıyordu.

Yatağımda ağır ağır doğruldum ve komidinin üzerinde duran telefonumdan saate baktım.Saat hala erkendi hava da biraz karanlık.Telefonumu da alıp yataktan kalktım.Önce lavaboya gidip ılık bir duş aldım.Tüm negatifliğin akıp gittiğini hissettim.Suyu kapatıp bedenimi de geniş bir havluyla sarıp banyodan çıktım.Saçlarımın suyunu alıp üzerimi giyindim.

Bir haftadır kahvaltıyı burçin hazırladığı için bugün ben hazırlayacağım.Önce dolaptan kahvaltılıkları çıkardım ardından krep için malzeme çıkardım.Kahvaltılıkları masaya dizip krep malzemelerini çırpmaya başladım.Krepleri tek tek pişirip geniş bir tabağa dizdim.

Dolaptan meyve suyunu çıkartıp masanın üzerine koydum.Yanına da bardakları.Ekmekleri dilimleyip ekmekliğin içine koyup onu da masaya yerleştirdim.

İçeriden sesler gelince burçinin uyandığını anladım.Telefonumdan saate baktım,saat dokuz olmuştu.Son olarak da çatal bıçakları yerleştirip yerime geçtim.Yaklaşık üç dakika sonra burçin mutfağa girdi.Dalgındı,yere bakarak dolaba ilerleyip kapağını açtı.Önce ne yaptığını anlamadım sonra kahvaltı hazırlamak için açtığını anladım.Çok uykusuzdu.Arkasından burçin diye seslenince bir an yerinden sıçradı.Arkasını dönüp bana baktı aynı zamanda da baş parmağıyla üst dişine bastırıyordu.Güldüm

'Kızım beni nasıl görmedin.Halbuki o kadar da küçük değilim.' ben gülmeye devam edince o da gülmeye başladı.

'Özür dilerim tatlım ama çok uykusuzum görmedim.Hem sen niye erken kalkıp hazırladın ki ben hazırlayacaktım ne güzel.' kızmaya başlayınca ayağa kalkıp yanağından öptüm.

'Erken kalktım,uykum da kaçmıştı bu sefer de ben hazırlayayım dedim.Her gün sen hazırlıyorsun haksızlık değil mi canım'

Yavaşça sandalyeye oturttum onu sonra da kendim oturdum.Meyve suyunu bardaklara doldurup kahvaltımıza başladık.Yavaş yavaş kahvaltımızı yaparken sıcak bastı.Bugün hava cidden çok sıcaktı.Burçine baktım sıcaktan pek etkilenmiş gibi durmuyordu.Ruh gibiydi,onu bu kadar çok mu yormuştum ki.Bir an üzüldüm,sonra biraz eğlenebileceğimiz bir şey geldi aklıma.Niye olmasın diye düşündüm.Hava sıcaktı ne de olsa.

'Burçin bugün bir şeyler yapalım mı?' kafasını kaldırıp bana baktı ve gülümsedi.

'Ne gibi bir şeyler?'

'Sence de hava çok sıcak değil mi?' dedim konudan bağımsız.Önce yüzüme anlamsızca baktı sonra

'evet öyle cidden çok sıcak'gülümsedim.

'Bence de öyle.Ben diyorum ki....acaba...su savaşı mı yapsak' gülümseyerek beklenti içinde burçine baktım.O da gülümsedi.

'Kızım sen cidden delisin.Ama neden olmasın ki.'

'işte bu be!' ayağa kalkıp boynuna sarıldım,anında karşılık verdi.Bir süre öyle kaldık.Kollarımı çektim.

'Hadi sen kahvaltını bitir ben de üstüme uygun bir şeyler giyeyim.'

'Tamam.Ben kahvaltım bitince toplarım masayı sonra üzerimi değiştiririm.'

'tamam canım' yukarı odama çıktım.Dolabımı açıp biraz göz gezdirdikten sonra saten bol tişörtümü çıkarttım altım içinde biraz kısa siyah kumaş şortumu çıkardım.

Üzerimi değiştirip saçımı da tepeden at kuyruğu yaptım.Aşağı indim,burçin masayı toplamıştı.Sanırım şu an üzerini değiştiriyordu.Çok heyecanlıydım.En son yaptığım su savaşı geldi aklıma.

Sekiz-dokuz yaşlarındaydım sanırım.Mahalledeki tüm arkadaşlarımızla toplanmıştık.Herkes evinden su şişeleri getirmişti.Mahallemizde,çocukluğumu geçirdiğim bir park vardı.En çok çeşme orada olduğu için orayı seçmiştik.Takımlara ayrılıp su savaşı yapmıştık.Çocukluğumdaki en güzel anı oydu diyebilirim.Akşam üstü iliklerimize kadar ıslanmış bir şekilde eve gitmiştik.Annem biraz kızmıştı 'niye bu kadar ıslandın' diye.Ama buna değerdi,çok eğlenmiştik.

'Tatlım ben hazırım'arkadan gelen burçinin sesiyle biraz irkildim.Arkama döndüm,üstüne toz pembe salaş tişört,altına ise beyaz kumaş şort giymişti.Saçını tepesinde topuz yapmış,bana doğru geliyordu.Çok tatlı görünüyordu.

'Ben de hazırım.Çıkalım hadi.'

Birlikte evden çıktık.Yanıma bir miktar para almıştım.Evimizin biraz ilerisinde ki markete girip bolca su balonu aldık.Marketten çıkıp tekrar ilerlemeye başladık.Buralarda bir tane park görmüştüm,su savaşını orada yapabilirdik.Biraz daha ilerleyince

'Şurası! burada yapabiliriz' gülümseyerek burçine baktım.O da gülümsedi 

'tamam,zaten orası en uygun yer.' birlikte parka doğru yürüdük.Parkta çocuklar vardı.Onlar da su savaşı yapıyorlardı.Neden onlarla birlikte yapmayalım ki.Aklıma gelen fikirle hemen burçine döndüm

'Burçin,baksana çocuklarda su savaşı yapıyor.Birlikte yapalım.' o da aynı şeyi düşünüyordu sanırım hemen cevap verdi.

'Neden olmasın' gülerek parka girdik.Çeşmenin yanında ki çocuğa seslendim.

'hey!' çocuk bana döndü.Kızacağımı sanmış olmalı ki

'Abla biz sadece oyun oynuyoruz' dedi.Gülerek

'Biz de sizinle oynayabilir miyiz? bizde de su balonu var.' çocuk inanamamış gibi gözlerini büyütüp 

'Olur!' ne kadar da tatlıydı.Arkadaşlarını seslenip yanına çağırdı.Toplam sekiz kişilerdi.

'Bu ablalar da bizimle oynayacaklarmış.' ben mızmızlanırlar,oynamamızı istemezler sanmıştım ama hepsi heyecanlanarak kabul etti.Çocukların çoğunluğu on-on bir yaşlarındaydı.

Bir grupta beş kişi olacak şekilde gruplara ayrıldık.Burçini karşı takıma koymuştum ki adaletli olsun.Çocuklara su balonlarını eşit bir şekilde dağıttık.Su balonlarını doldurmaya başladık.Ben doldurduğum su balonunun bir tanesini su balonu dolduran burçinin kafasına attım.Ardından gülerek geriye gittim.Burçin tam elindeki su balonunu fırlatacaktı ki ben ne olduğunu anlamadan art ardına iki tane su balonu yüzüme geldi.Bu sefer burçin kahkaha atmaya başladı.

'Aferin çocuklar tam on ikiden vurdunuz' benim takımımdan olanlar da karşı tarafa su balonu atınca savaş başlamıştı...





Selllllam canlarıım :) umarım beğenmişsinizdir.Bir süredir bölüm atmıyorum evet.Bugün hava çok sıcaktı gerçekten.Su savaşı yaptık.Dedim ki ben yapmışken neden aysima ve burçin yapmasın :) ben yazarken eğlendim,umarım siz de okurken eğlenmişsinizdir.










Siz benim ışığımsınız...

IŞIKLARI YAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin