14-PRENSES AYSİMA

12 5 2
                                    

YENİ BÖLÜÜÜM^^









Bugün okulun ilk günü.Bir türlü geçmek bilmeyen tatilin son günü,okulun başlangıcı.Aslına bakarsanız okulumun ilk günü güzel geçti diyebilirim.

Sabah evden burçin ile birlikte çıkıp dolmuş durağında ayrıldık.Babamın benim için aldığı siyah mercedes haftaya geleceği için bir hafta katlanacağız artık.Oldum olası nefret etmişimdir dolmuşlardan.Burçin'in okulu benim okuluma göre daha yakın olduğu için ona kolay tabi.Ben daha fazla çekiyorum bu havasız ve pis havayı.Ne o öyle iç içe insanlar.Bide sıra beklemesi var tabi ölüyorum şu olaya.Neyse öyle böyle vardım okula.Okulum ve bahçesi oldukça ferah bir görünüme sahip.Canım babam benim için hep en iyisini ister.Daha önce söylemişmiydim bilmiyorum ama biz zenginiz!

Tamam abarttım belki ama durumumuz asla kötü değil.İyide değil.Güzel,çok güzel.Yani hala alışveriş yaparken fiyatlara bakıyorum diyebilirim.Ama çalışıyorsam bir gün alışveriş yaparken alacaklarımın fiyatına bakmamak içindir.

Okulun bahçesi baya geniş.Yerde oturmuş ders çalışan,kitap okuyan,sohbet eden ve daha bir sürü şey yapan öğrenci var.Okul bu kadar kalabalık mıydı,yoksa tüm öğrenciler dışarıda mı anlayamadım açıkçası.Ben böyle okulların sadece yurt dışında olduğunu sanıyordum.Ama yanılmışım galiba.Bunun yanında da okul saray gibi bir şey.Babam benim okulumun kaydını yaptırdığı zaman şey demişti 'benim prenses kızıma böyle bir okul yakışır'ne demek istediğini şimdi anlıyorum.Sanırım bu okulun prensesi de ben oluyorum.

Sanırım bu okulun prensesi de ben oluyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yürü be prenses aysima!

Fazla havaya girdim bir an.Bu arada okul kombinim fazla güzel.İlk izlenim her zaman önemlidir derler,dedim ve giydim etekle üstü.Altıma açık kahve tonlarında dar bir etek ve yine aynı renk takım ceketini giydim.İçime de eteğin içine soktuğum siyah uzun kollu dar badi.Bugün hava biraz serin geldi sanki o yüzden uzun kollu giyinmeyi tercih ettim.Saçlarımı da açık bırakıp doğal dalgalarına bürünmelerine izin verdim.Kızıl dalgalı saçlarım omuzlarımdan döküldü.Hafif bir makyajla da tamamladım kombinimi.Neredeyse söylemeyi unutuyordum ayakkabı olarak siyah kalın taban spor ayakkabı giydim.Neredeyse mükemmelim.

Neredeyse mükemmelim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Temsili)

Okula adımımı attığımdan beri kızların gözleri üzerimde değil desem yalan olur.Çünkü daha iki adım önce kızın biri gözlerini dikmiş çekinmeden bakıyordu.Benden çekinmeden diktim gözlerimi üzerine ve açık açık baştan aşağı süzüp küçük bir gülümseme takınıp önüme döndüm.Ne derler buna küçük görme mi,hah evet o işte.Altına siyah dar bir kot,üstüne gri kısa kollu salaş bir tişört giymişti.Gerçekçi olmak gerekirse ben daha güzel olmuşum.Kıskanmaları normal.

Okulun bahçesinden ilerleyip daha önce baktığım sınıfımı aramaya başladım.Bugün şans benden yana galiba,hemen buldum sınıfımı.Bu koca okulda bu kadar kısa sürede sınıfını bulmak her yiğidin harcı değildir ona göre yani.Sınıfımı bulup içeri girecektim ki sınıftan çıkan birinin üzerime hızla çarpması bir oldu.Ben neye uğradığımı anlamadan popom yerle buluşmuştu bile.Düşmenin verdiği acıyla ağzımdan çıkan sesle birlikte yüzümü buruşturdum.Bana böyle çarpan kim diyerek kafamı kaldırıp çarpan kişiye baktım.Mavilerini dikmiş bana bakıyordu.Yüzü ifadesizdi,ne yani pişman olmadı mı.Hiçbir şey demede uzattığı eline bakıp gözlerimi ona çevirdim.

'Önemli değil' diyerek dilemediği özrüne cevap vermiş oldum ve uzattığı elini tutup ayağa kalktım.Hala gözleri üzerimdeydi.

'Bir şey demeyecek misin.Hani sen çarptın sonuçta bana' diyerek sesimi hafif yükselttim.Kaşlarını bir anlık çatıp eski haline getirdi.Bu çocuk birinci sınıf mı gerçekten.Yüzü daha önce gördüğüm her şeyden kusursuzdu.Işıklarım hariç tabi.

'Kendine gelmeni bekliyordum.Özür dilerim.Şimdi iyi misin?' bu nasıl bir ses.Sabaha kadar konuşsa dinleyebilirim sanırım.Öyle akıcı ve sert.Bu çocuk kesinlikle birinci sınıf değil.Şu kaslara bak bi.

'Beni süzmen bittiyse cevap verecek misin?' inanmıyorum.Bu nasıl bir rezil olmaktır.Çocuğu gözlerimle yedim bitirdim.

Boğazımı temizleyip zar zor konuştum.

'İyiyim.Seni süzmüyorum ayrıca.' deyip yanından sınıfa girdim.Çocuğa baştan bağıran ben sonra suspus olan ben.Ne oldu anlayamadım ki.Dilim tutuldu sanki bir an.

Kendine gel aysima!

Senin mi birinin karşısında dilin tutulacak? güldürme beni.

Öyle böyle geçen günün ardından sadece yanımda oturan Mira ile arkadaş olabilmiştim.Onun dışında direk derse geçmiş ve başımı defterden kaldıramamıştım.Bu yıl baya zorlu olacak anlaşılan.

Şimdi de evde balkonumda oturmuş yağan yağmuru seyrederken poşet çayımı içiyorum.Okuldan çıktıktan sonra birazcık ıslanmış olabilirim çünkü.Umarım hasta olmam...

(BÖLÜM SONU)

Sellam^^

Bu bölüm biraz kısa oldu.Kusura bakmayın.

Bana destek olmak için oy verip takip edebilirsiniz^^

Teşekkürler...

IŞIKLARI YAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin