°11°

5 0 0
                                    

(Laura)

"Ne dedi Laura?" karşımda tırnaklarını bir yandan yiyiyor, bir yandan da dediklerini duyan birisi varmı diye kontrol ediyordu.

"O işi bana bırakın, ben ağzına sıçarım, dedi ne diyecek," kafasını sallıyıp oturduğumuz hamağı ayakları ile sallamaya başladı. Büyük bir hamaktı, ben yatıyordum, oda ayakları ile sallıyıp tırnaklarını yiyiyordu.

"Canını acıtır mı?" şaşkın bakışlarımı yüzüne gönderip, ardından yüksek bir kahkaha attım.

Deli olduğuna artık kanaat getirmiştim.

"Kızım sen delimisin? Eğer ciddiyse, Yoongi hyungun uyarmasını umursamıyacak ve devam edicek, böylelikle bizde yolumuzu belirliyeceğiz. Gelmişsin canını acıtır mı diyorsun. Bırak acıtsın kocaman adam." dudaklarını büzüm ağlamaklı bir ses çıkardığında, Kafamı iki yana sallıyıp kucağımdaki yastığı alıp ipler rahatsız ettiği için kafamın altına koydum. Baştan niye koymadıysam sanki?

"Yu Jin git havuza gir, ne biliyim git uyu, ama beni sinir etme. Manyak için ne endişeleniyorsun ya? Bırak beter olsun, önüne gelene saçma salak harakerler yapmamayı öğrenir." söze girmek için hazırlandığını da, uyarım ile susturmuştum.

Kafasını sallıyıp hamakdan kalktığında, bacaklarımı uzatıp rahat bir şekilde,uyku dilenir gibi mayışmış bedenim ile uyuma aşamasına geçmeye çalıştım.. Hafif esen meltem, saçlarımı okşuyor sanki gökte uçuyor hissi veriyordu. Kirpiklerime kadar hissettiğim rüzgar, sanki ruhumu okşarcasına kirpiklerimi ve saçlarımı okşuyordu.

Bacaklarımın kaldırılmasıyla hamağa biri oturmuş, bacaklarımıda bacaklarının üzerinden geri uzatmıştı.

Gözlerimi açtığımda, şaşkınlıkla doğrulup Jimin'e baktım. Ellerini yastık yapmış bir şekilde uzanıyordu. Bu hamak neden bu kadar büyüktü ya? Gelen geçen oturuyordu.

"Amacını sora bilirmiyim?" kafasını iki yana salladığında, gözlerimi şaşkınca açıp lafa giricek iken, bacağıma sert sayıla bilicek bir şekilde vurduğunda küçük bir şekilde ahladım.

"Bana laf yetiştirme ve uyu, sabahtan beri Jin hyung canımıza okudu ve herkes bir yerlere serildi. Bende yanında uyuyacağım" şaşkınlığım daha çok artarken, ayağımla, bacağımın altındaki bacağına vurduğumda, hafiften sızlanıp, yüzündeki şaşkınlığı gizlemeden yüzüme baktı.

"Hayvan kadar evde yatıcak başka bir yermi kalmadı? Git odan da uyu!" inanamıyormuş gibi bakıp cık cıklayarak  kafasını iki yana salladı.

"Ben seninle uyumak istiyorum Lauracım."  tekrar uzanma pozisyonuna geçtiğinde, tekrar bacağına sert düşündüğüm bir darbe indirdim.

Bir tepki vermediğinde tekrar ayağımı kadırıcaktım ki, eli ile tutmuş ve sert bakışlarını bakışlarım ile birleştirmişti.

"Saçma gelicek ama, cidden yasemin kokusuna hastayım ve sen yasemin kokuyorsun. Gece yasemin kokusu ile uyumak o kadar rahtlatıcıydı ki, bu hissi ilk kez yaşadım. Bu yüzden lütfen izin ver yatıyım şurda." sonuna doğru yumuşayan sesi ile sanki hipnotize olmuş edası ile onu dinlemiştim.

Verdiği etkiyi üzerimden atlatmak için kafamı iki yana sallıyıp, yüzündeki kızgın bakışlarla gözlerine baktım "Bende tek başına yatmak istiyorum, lütfen şimdi in şu hamaktan."

Dudaklarını büzüp sesli bir iç çekti. "Laura ben sapık değilim. Dün uyuduk şimdide uyuyalım lütfen."

Sinirle gözlerimi devirip, Kafamı olumsuzca salladım. "Sinirleniyorum ve sinirlenmemi istemezsin."

𝑭𝒂𝒓 𝑭𝒐𝒖𝒓 𝑻𝒉𝒆 𝑺𝒖𝒏 ❦︎ 𝑷𝒂𝒓𝒌 𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin