27.BÖLÜM

2.5K 133 282
                                    

Sizi merakta bırakmıyım hemen bölüm atayım dedim :)

Bu bölümü black_hayrani00 okuyucuma ithaf ediyorum 💚

Keyifli Okumalar 💜

Bakanlığın görevlendirdiği 10 kişilik seherbaz ekibi geçen hafta ki gizli görevlerini başarı ile tamamladı. Görevli seherbazlar gece saati gittikleri görevi bir hafta önce tamamladı ve bakanlık görevlileri seherbazları ödüllendirdi. Seherbazlar bakanlık tarafından kişi başına 10.000 Gelleon alıcaklar. Ayrıyetten sihir bakanımız şu açıklamalarda bulundu;

"Seherbazlarımızla gece gönderdiğimiz gizli mektuplar sayesinde iletişime geçebiliyorduk bu görev gizli olduğu için gece yapmamamızı daha uygun gördüm seçtiğim kişiler beni yüz üstü bırakmadı hepsi ile gurur duyuyorum"

Hermione bir süre daha resme ve yazıya baktı seherbazlar arasında draco'nun ismi ve resmi vardı. Yazıyı bir daha okudu bir daha bir daha sürekli okudu her cümlesini her kelimesini her harfini ezberlemek istermiş gibi okuyordu. Defalarca kez draco'nun ismine ve resmine baktı bi süre sonra aynı babası gibi gazeteyi bir kenara attı. Dizlerini kendine çekti ellerini başının iki yanına koydu draco'ya gelen mektuplar bakanlıktandı. Hermione ondan boşanmıştı draco ona anlatmak istemişti ama hermione inat etmiş ve dinlememişti. Hermione pişman mıydı ? Bilmiyordu yazıyı okuyunca şok olmuştu fakat bu draco'nun ona dediği cümleleri değişmemişti.

"Hermione giyebilir miyim ?" Dedi Jane Granger kapının girişinden kızına bakarak.

Hermione kafasını salladı neden olduğunu bilmiyordu fakat gözleri dolmuştu. Jane Granger hermione'nin yatağına oturdu ve kızına sarıldı hermione'yi göğsüne bastırdı.

"Hermione baban boşandığınız için çok sinirli fakat ben illa ki bir sebebi olduğunu biliyorum senin draco'dan boş yere boşanmıycağını biliyorum anlatmak ister misin ?"
"Hayır anne kimseye anlatmak istemiyorum en azından bir süre"

Jane Granger sadece kafa salladı kızını sıkmak istemiyordu ikisi bir süre daha odada oturdular daha sonra salona inip yemek masasına oturdular.


Aradan 3 gün geçmişti hermione kendine ait bir eve çıkmıştı draco olayını unutmaya çalışıyordu. Evi büyü yardımı ile taşımamıştı arkadaşları ile beraber taşımış ve bu süreç içinde çok eğlenmişlerdi. Bugün mutfağın kalan yerlerini yerleştiriyorlardı theo yorgunlukla nefes verip sandalyelerden birine oturdu.

"Theo kaldır koca kıçını"
"Aa pansy ayıp ediyorsun benim popom minicik asıl sen kendi popona bak"

Theo ve pansy minik bir kavgaya girerken diğerleri hala eşya yerleştiriyordu.

"Hermione"
"Efendim theo"
"Mutfağın hazır olduğunda çilekli bir pasta yapar mıyız ?"
"Yaparız theo" dedi hermione gülerek.

Pansy çilekli pastayı duyunca gözleri faltaşı gibi açıldı ron ise karısına bakıyordu pansy'nin çilekli pastaya dayanamadığını biliyordu.

"Çilekli pasta mı ?"
"Boku yedik theo senin yüzünden" dedi ron kısık bir sesle.
"Ne oldu ki ?"
"Ay canım çilekli pasta çekti theo bana pasta bul"
"Kesinlikle olmaz"

Theo ve pansy bu sefer pasta kavgasına girmişlerdi kazanan pansy olmuştu theo dışarı çıkıp pasta almıştı. Eve geldiklerinde tabaklara pastaları yerleştirmişlerdi afiyetle yiyorlar hemde gülüşüp eğleniyorlardı. Hermione en azından bir kaç saatliğine draco'yu unutmuş ve huzurlu vakit geçirmişti.


Draco fransaya taşınalı 1,5 hafta oluyordu kendine dublex bir ev almıştı ev çok büyük değildi fakat kendine yetiyordu. Annesinin her hafta gönderdiği para ile kendi ihtiyaçlarını ve mutfak ihtiyaçlarını karşılıyordu. Herkesten soyutlanmış durumdaydı annesi ile her gün iletişime geçiyordu fakat çok konuşmuyorlar birbirlerine sadece patronus gönderiyorlardı. Draco lafı kısa kesiyor bazen bir kaç kelime kullanıp konuyu kapatıyordu. Pansy ve theo ile bir kaç kere konuşmuştu hermione'yi her ne kadar merak etse de ikisine de genç kız hakkında soru sormamıştı pansy ve theo'da konuyu açmıyordu zaten.
Hermione ise genelde evinde tek kalmıyordu arkadaşları ve ailesi onu yanlız bırakmamıştı fakat hermione yine de kendini yanlız hissediyordu. Draco olmayınca kötü oluyordu fakat buna alışmalıydı bir kaç gündür yiyip içtiği tek şey çikolata ve dondurmaydı. Karnına ağrılar girse de umursamıyordu çünkü üzgün olduğunda hep çikolata yerdi. Ev cinlerinden yine çikolata istemişti ev cinleri her zaman ki gibi tabakları çikolata ile donatıp kızın önüne koymuştu. Hermione önüne gelenleri yerken karnına giren ani ağrı ile çığlık attı yememeliydi bu kadar tatlıyı. Tabakları sehpaya koyduktan sonra odasına çıktı ve yatağa uzandı. Karnı çok ağrıyordu ne yapabilirdi sonra annesinin yöntemi aklına geldi annesi küçükken karnına hep sıcak su torbası koyardı. Ev cinlerinden birine seslendi.

•𝐀𝐬𝐚𝐥𝐞𝐭• ( 𝐃𝐫𝐚𝐦𝐢𝐨𝐧𝐞 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin