Bu bölüm xvbihayran 'a ithaf edildi.
Dön dönebilirsen.
Bir kum saati gibi süzülürsen.
Bak avuçlarım açık hala.
Bir yağmur damlası verirsen.
**
Okuma tarihinizi bırakın→
GÖNDEREN : 0541470****
"İşte sana bu yüzden aşığım."Gözlerimi devirdim. Biri benimle resmen kafa buluyor ve ben o kişinin kim olduğunu bilmiyorum. Telefonu titreşime aldım ve ekranını kapatıp, pantolonumun arka cebine koydum.
Yetimhaneye baktım. Buradaki çocuklar kim bilir ne kadar acı çekmiştir. Belki sevginin, mutluluğun ve ailenin ne demek olduğunu bile bilmiyorlardır.
Hissetmek istercesine derin bir nefes aldım ve yetimhanenin çıkışına doğru yürüdüm. Üzerimdeki kıyafetler kurumuştu o yüzden rahatsız etmiyordu. Güneş kendini yavaş yavaş göstermeye başlamıştı. Luna'yı biraz daha geç götürseydim kaçtığını anlarlardı.
Öğlen olunca ilk işim Luna'ya kıyafet alıp, Gülşah ile beraber ziyarete gelmekti. Onu mutlu edecektim. Her insan mutlu olmayı hakederdi. Özellikle çocuklar. Çünkü onlar masum ve sevilmeye muhtaçtı.
Binanın önüne gelince, apartman kapısının şifresini girdim sisteme. Kapı açılınca tam arkamda bir gölge belirdi. Hemen arkamı döndüm. Kimse yoktu. İyice bakındım etrafa. Kimsenin olmadığından emin olduktan sonra apartman kapısını açıp, içeri girdim. Merdivenlerden yavaş yavaş çıktım.
Evin önüne geldiğim de cebimdeki anahtarı çıkardım ve kapıyı açtım. İçeri girdiğimde kapının üzerindeki anahtarı alıp, yavaş hareketlerle kapıyı kapattım. Ayakkabılarımı çıkarıp portmantoya koydum. Paytak paytak mutfağa doğru ilerledim.
Uzun ve geniş mutfağın köşesinde olan, L şeklindeki koltuğa attım kendimi. Luna'nın kıyafetlerine baktım.
Eskiydi...
Bir zamanlar bende Luna gibiydim.
Babamın dayaklarını yerken bir süre sonra hissetmemeye başlamıştım. Önce acı çeker sonra hissetmezdim. Kıyafetlerim eskiydi. 8 yaşına kadar rüya gibi bir hayat yaşamıştım. Keşke o zamana geri dönebilseydim...
Başımı koltuğa yasladım ve gözlerimi kapattım. Düşündüm. Tekrar hissetmek istercesine düşündüm...
Son zamanlarda çok dinlediğim şarkıyı mırıldandım.
"Gülmüyor yüzün, böyle değildin.
Başın öne düşmüş, kime eğildin?Hangi savaşta kime yenildin?
Sen ki neler gördün, nelere direndin?Saçların yanmış ateş mi biçtin?
Yüzün rengin solmuş, zehir mi içtin?Taşları günahtan yollar mı seçtin?
Belkide böyle olmayı sen seçtin..."Gözlerimi açtım. Hissetmiyordum işte. Hiç bir zamanda hissedemeyecektim...
Elimdeki kıyafetleri alarak odama ilerledim. Her adım bir ümitti benim için. Tıpkı zamanın da babam beni sevsin diye ümit ettiğim gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELAL (Ara Verildi)
Novela JuvenilDerler ki; Müziğin her kelimesi bir duyguyu taşır. Eğer yağmurun altında bir müzik söylersen, o müziğin içindeki duygular gerçek olur. Tam burada, yağmurun altında, müptelası olduğum Ela gözlerine bakarak kendi müziğimin birkaç cümlesini söyleyecekt...