Başlama Tarihi;
27/05/2020 15:32
Bölüm 1
'Seni kollarımın arasına alıp saatlerce öyle kalma isteğim hiç geçmiyor..'
Ölsem yeridir- Yüzyüzeyken Konuşuruz
Günümüz.....
Duvardaki saate gözüm kaydı. 13:55'i gösteriyordu. Aylardan aralık olmasına inat hava soğuk değildi. Pencere ardına dek açık, kapı cereyan yapmaması tabusuna uyarak kapalıydı. Gözlerimin yeni odağı ayaklarımdı, tırnaklarım uzamıştı. Elim sakallarıma gitti bu kez, dün kestiğim için pek uzadığı söylenemezdi.
Masamdaki üstünde yapım şirketinin logosu kondurulmuş tabletime baktım göz attım, finali yazmam gerekiyordu. Meriç yapımcının en erken günde bitirmemi istediğini söylemişti. Bunu akşam yazmayı aklıma not edip, ilaç içmem gerektiği aklıma geldi.
Saat 15:30 ilaç saatimdi. Yemek yemem ilaç içmem gerekiyordu. Canım ne yemek yemek ne ilaç içmek istiyordu.Hemşire gelince bunu ona söylersem sorun çıkarmazdı bence, yani en azından öyle umut ediyordum. Bi' günden bir şey olmazdı sonuçta. Ölmezdim. Ama ölsem de yeridir.
Masadaki bardaktan koca bir yudum alıp geri yerine bıraktım. Elime kalemi alıp kağıdı karalamaya başladım. Duvardaki diğer resimlere göz atıp, dudaklarıma bir gülümseme peydah ettim. Ne de güzeldi. Sırma saçlarından, çakır gözlerinden, fındık burnundan, kiraz dudaklarına kadar her bir zerresini kağıda dökmeye başladım.
Yüzü gitgide silikleşiyordu beynimde. Buna engel olmak için üstün bir çaba sarf edip, onu bu lanet olası beynimin en izbe köşesine yerleştirmeye adeta yemin etmiştim. Eğer olurda bir gün aklımdan çıkarsa, bırakın kendimden nefret etmeyi nefes almam bile içler acısıydı. Oysaki şuan bile nefes almam içler acısıydı öyle değil mi?
Onun çakır gözlerinin ebediyete kapanmasının tek sebebi bendim. Binlerce kez nefret etmiştim kendimden. Oysaki hala da devam ediyordu kendime bu nefretim. Yaşamam bile gereksiz ve saçma geliyordu. Ne olurdu yanında olsaydım. O cennette bir vadide oturur serinlerken, uzaktan gizlice izlemeye bile razıydım. Onunla olan onunla ilgili her şeye razıydım gerçi.
Benim içimde dışımda o olmuştu. Benim lügatımda bu ebediyen değişmeyecek tek gerçekti.
Masadan kalkıp balkona çıktım. Hafif esen rüzgar nedeniyle bir ürperti geçti naçiz bedenimden. Elimi trabzanlara yaslayıp, dışarıyı seyrettim donukça. Karşıdan karşıya geçen yaşlı amca, köpeğiyle oynayan bir genç, uçurtma uçuran ve kocaman gülümseyen bir çocuk...
Ama maalesef benim balkonum böyle huzurlu bir görüntüye davetiye çıkarmıyordu. Sanki bomboş bir arazinin ortasındaymışçasına etrafta uçan kuşlardan başka kimse yoktu. Bu kliniğin en çok da bu yönünü sevmiyor muydum zaten?
Derin bir iç çekip, koyu gri bulutlu gökyüzüne çevirdim yorgun bakışlarımı. Benim için gökyüzünü ifade eden tek bir kadın vardı. Ne zaman baksam aklıma o gelirdi. Zaten bakmasam bile aklımdan çıktığı da yoktu.
Aklıma o gün birlikte gökyüzüne bakıp dile getirdiğimiz ilahi sözcükler geldi. Bu kez ve çokça dile getirdiğim gibi yüksek sesle gökyüzüne bakarak tekrar ettim, yine ve yine...
' Sonsuza dek seni seveceğime yemin ederim kalbim..'
421 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜ
Mystery / Thriller•27/05/2020 Aklıma o gün birlikte gökyüzüne bakıp dile getirdiğimiz ilahi sözcükler geldi. Bu kez ve çokça dile getirdiğim gibi yüksek sesle gökyüzüne bakarak tekrar ettim, yine ve yine... 'Sonsuza dek seni seveceğime yemin ederim kalbim..'