Bölüm 8
'Canımın içi, böyle şeyler yalnızca romanlarda olur...'
Tuna Kiremitçi ft. Yıldız Tilbe- Yine sevebilirim
7 yıl önce...
Salonumda uyuya kalmış bir adet Asaf Mirza Sekli....
Kulağa her ne kadar tatlı gelse de elimdeki çekçeği yandaki koltuğa bırakıp kollarımı göğsümde birleştirdim. Saf şaşkınlığım geçer geçmez kafamı öne eğip kırmızı dudaklarıma bir gülüş peydah ettim. Kafamı tekrar kaldırdığımda yüzümde anlamdıramadığım gülümseme ile onu izliyordum. Evet bu görüntü içimi okşamıştı.
Kırk yıl düşünsem aklıma gelmeyecek bir olaydı bu fakat...
Buradaydı ve huzurlu huzurlu uyuyordu.
Çekçeği fırlattığım koltuğa kuruldum. Dizlerimi kırıp, çenemi dizlerime yaslayıp onu seyretmeye koyuldum.
Alnına düşmüş parlak ve yumuşak olduğuna yemin edebileceğim veyahut buradan bile anladığım saçları tane tane alnına dökülmüştü.
Ayağının birini kendi evindeymişcesine sehbaya uzatmış, diğerini aksi yönünde açmıştı.
Sol eline saç bandanamı bağlamıştı. Bunun nedeninin sadece kanadığı için yaptığına kendimi ikna edip, elinin neden kanadığını merak ettim.
Uyananınca sorabilirdim. Yada uyandırıp sorabilirdim. Kızmalı mıydım? Sakince uyandırıp neler döndüğünü mü sormalıydım?
Adresimi nerden biliyordu veya kapıyı nasıl açmıştı?
Bu soruları şuan hiç bir şey yapmayıp uyanınca sorup, şuan onu izlemeye devam ettim.
Beyaz gömleğinin ilk bir kaç düğmesini açmasından dolayı ve uykuda olduğundan mütevellit düzenle inip kalkan göğsü içimi huzurla kaplamıştı.
Şuan neden bir sapık edasıyla onu izlediğimi bilmiyordum. Aramızda bir çekim vardı. Güçlü bir çekim ve ikimizi birbirimize çekiyordu sanki.
Daha önce hiç bir şekilde muhatap olmamıza rağmen şu son haftalarda birbirimize odaklıydık.
Ne hissettiğimi, ne düşündüğümü, neyi merak ettiğim hakkında zerre fikrim yoktu.
Ellerimle dalgaları hala duran saçlarımı arkaya yatırdım.
Uyumalı mıydım acaba?
Uyursam, uyandığında beni uyandırmadan hemen gidecekti ve ben onunla konuşmak istiyordum.
Neden burada ve salonumda olduğu ile alakalı mesela.
Ya da her neyse.
Derin bir iç çekip, başımın üstündeki hayali baloncuklara bir son verip koltuğun trabzanına başımı yasladım ve derin bir uykuya dalmamak adına gözlerimi kapattım.
.........
Ağzımda içkiden kalma acı bir tat vardı. Gözlerimi sıkıca yumuyordum geçmesi için ve geçmiyordu. Hani gözünüz kapalı, bilinciniz açık olur ve uyumazsınız. Etrafınızdaki sesleri duyar ama tepki veremezsiniz...
Şu an o evredeydim.
Yüzümde birinin sıcak nefesini hissediyordum.
Saçımda birinin soğuk ellerini hissediyordum.
Usulca yüzümü avuçluyordu o sıcak nefes.
Şevkatle saçımı okşuyordu o eller.
Gözlerimi kırpıştırarak açmaya yeltendim. Zorlayarak açtığım an ufak bir çığlık dudaklarımdan kaçmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜ
Mystery / Thriller•27/05/2020 Aklıma o gün birlikte gökyüzüne bakıp dile getirdiğimiz ilahi sözcükler geldi. Bu kez ve çokça dile getirdiğim gibi yüksek sesle gökyüzüne bakarak tekrar ettim, yine ve yine... 'Sonsuza dek seni seveceğime yemin ederim kalbim..'