Bölüm 4: Kolye.

77 6 19
                                    


*Güzelmiş."

*Ne güzelmiş?*

"O masum çocuk bakışlarıyla başlarÇıkmazlara saplanacak en koyu aşklar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"O masum çocuk bakışlarıyla başlar
Çıkmazlara saplanacak en koyu aşklar..."
Hüseyin Yurttaş.

                           ***********

Ateşle birbirimize birkaç saniye baktıktan sonra ayağa kalkıp tam karşımda durdu. Ben hâlâ ona bakarken o gözlerini elimle sertçe tuttuğum koluna çevirdi. Diğer eliyle kolundaki elimi bileğimden tutup, çektiğinde gözlerini tekrardan gözlerime çıkardı.

Gözlerinden âdeta alev çıkan bu adamın gerildiğini anladığımda duruşumu düzeltip söze girdim. "Neden arkadaşımın üstünde olduğunu öğrenebilir miyim?"dedim elimle her tarafı kanlar içersinde olan Yağızı göstererek. Göz temasını bozmadan bana doğru bir adım attı. Müzik durmuş herkes bize bakıyordu. Ben bu durumdan rahatsız olsamda bu onun pek umrunda değil gibiydi.

Oysaki onun da bunu önemsemesi gerekliydi. Tabi yarın kavga eden fotoğraflarını internette görmek istiyorsa bu onun tercihiydi. "Burada açıklama yapılacaksa bu kişi ben değilim, o!"dedi benim gibi eliyle Yağızı göstererek. Göz ucuyla etrafımızdaki kalabalığa baktığımda insanlara hem daha fazla malzeme vermemek için hem de rezil olmamak için , ki bence yeterince olduk, "Herkese rezil oluyoruz ve farkında mısın bilmiyorum ama sen bir milli sporcusun. Temsili görevler dışında olsan bile bu şekilde davranmaman
lazım. Onu geç şu an kalabalık bir ortamdayız. Buradan çıkacak herhangi bir görüntü emin ol sadece seni değil bizi de zor duruma da bırakır. Bu yüzden bunu burada kalabalığın önünde bu şekilde çözemeyiz."dedim kurduğum uzun cümleyle kendim bile şaşırırken.

Cidden ne kadar uzun cümle kurdum. Demek ki Adanın da bana iyi kötü kattığı bazı şeyler varmış. Söylediğim sözlerin üzerine benle göz temasını bozmadan yanına çağırdığı garsonun kulağına bir şeyler söyleyip yanından gönderdi.

Bu kadarı da fazla ama ben bir de burada durmuş ona uzun uzun cümleler kuruyorum. Dişlerimi sıktığımı anladığımda, burnumdan derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım. Tabi bu durumda ne kadar mümkünse!

Ateşe hitaben" Aptal mısın sen?! Millet bizi izlerken içki mi içeceksin! Sana sakin sakin diyorum ki sadece kendini değil bizi de zor duruma da bırakacaksın! Bunu bu şekilde çözemeyiz diyorum! Rezil oluyoruz diyorum! Bencil herif!"dedim.

Ben ona öfkeyle bakarken onun dudakları gittikçe yana kıvrılmaya başladı. Ben sinirden tırnaklarımı avuç içime geçirirken onun karşımda belli belirsiz gülümsemesiyle sinirim bir üst seviyeye çıktı. "Birde gülüyorsun! Anladım ama ben seni hakaret işitmek senin hoşuna gidiyor değil mi?"dedim kaşlarımı çatarak. Gülümsemesini bir an da yüzünden silip sert mizacına geri dönen adamla kaşlarımı daha çok çattım.

Deniz'in Kalbindeki Ateş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin