7|| Optimistik Patates

132 24 91
                                    

Merhaba!

Arkadaşlar biliyorum bu bölüm oldukça gecikti fakat son zamanlarda inanılmaz şekilde modum düşmüştü. Özellikle okuma sayısı ve yorumlar bir anda düşünce iyice moralim bozuldu, acaba yazdıklarım artık sevilmiyor mu diye düşündüm.

Bu bölümü @@Azra_Nisa 'ya ithaf ediyorum. Her bölümden sonra bana mesaj atıp beni sevindirdiğin, motive edip gaza getirdiğin için çok teşekkür ederim!

Hepinize iyi okumalar!

—————

"Koltuğun altını da süpürdün mü? Köşeleri de güzelce sil bak, toz kalmasın."

Kafamı kaldırıp elinde çekirdekle tezgâha yaslanmış beni izleyen anneme baktım. Bir insanın suratında aynı anda hem sinirli hem de keyifli bir ifade nasıl olabilirdi?

"Anne yeter artık ya!" dedim nefes nefese. Saçımdaki bandanayı düzeltip elimin tersiyle alnımı sildim. "Sabahtan beri elektrik süpürgesinin sesi yüzünden beynim eridi. Nöronlarımın hepsi vuğğğğv diye çığlık atıyor."

Annem çekirdeklerini çitlemeye devam ederken keskin bakışlarıyla beni süzdü. "Ben anlamam, her yer süpürülecek. Sen bunu o cipsleri yatağının altına saklamadan önce düşünecektin. Her yer kırıntı olmuş. Evi böcekler mi bassın kızım, hah? Bir daha o odaya yemek soktuğunu görmeyeyim."

Kaşlarımı çatıp dudaklarımı birbirine bastırdım. Arada bir işaret parmağımı büküp ısırıyor, avuç içimi ağzıma bastırıyordum. Bu eforun hepsi çığlık atmamak içindi. Avazım çıktığı kadar bağırarak her şeyi parçalama isteğimi bastırmak o kadar zordu ki!

Her şey dün gece olmuştu.

Eve girdiğimde neredeyse gece yarısı olmak üzereydi. Kimseyi uyandırmamak için anahtarımla sessizce kapıyı açmaya çalışmış fakat normalde asla olmayacak kadar yüksek seste takır tukur diye sesler çıkarmıştım.

Bunun üstüne kalp atışlarım hızlanmıştı ve ben sanki birisi nabzımı duyup da uyanacakmış gibi hissettiğimden ayakkabılarımı çıkarıp parmak ucunda yürüyerek süzülmüştüm içeriye. En azından denemiştim yani.

Sakarlığım yine Nirvana'ya çıkmış, parmak ucumda dengemi sağlayamayıp pat diye yere yapışmıştım.

Hemen ayağa kalkıp odama yürümeye başlamıştım. Odama çok yaklaşmıştım. Öyle kendimden emin ve heyecanlıydım ki. Yakalanmayacaktım!

Derken; odama üç adım kala koridorun ışığı açılmış, kollarını göğsünde bağlamış olan annemle göz göze gelmiştim. Arkasında da beyni kuştan hallice, bana sırıtarak bakan Kerem dikiliyordu.

Kerem'in bana sırıtan pis suratına çok kısa bir an bakıp anneme döndüğümde içimi büyük bir korku kapladı. Kerem söylemişti işte! Cipslerimi sakladığım yeri söylemişti!

"Merve bize geldiğinde ders çalışmadılar!" dedim can havliyle Kerem'i işaret ederek. "Onlar şey yapacaklardı nerdeyse, hani şu şey olan şey!"

Annemin kaşları çatılırken Kerem'in sırıtması derinleşti. Tam rahatlayacaktım ki, bir dakika, dedim kendi kendime. Bu işte bir terslik vardı.

Neden Kerem de tıpkı benim ecel terleri dökmeye başlamamıştı? Annem niye dönüp Kerem'in saçlarını yolmuyordu?

"Sana inanamıyorum Kayra. Bu mudur yani?" dedi annem gözlerini kısarak. "Kendi suçun hafiflesin diye kardeşine iftira mı atıyorsun şimdi de?"

Gözlerimi kocaman açıp anneme, ardından da Kerem'e baktım. Gözlerim annemle Kerem arasında gidip gelirken ağzım açık, söyleyecek söz arıyordum. "Ama ben..." dedim. "Ben iftira atmıyorum!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 07, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sonuna KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin