bir

113 21 1
                                    

Son üç saati anlatmak istemiyorum. Abimden daha fazla nefret etmek istemiyorum. Yoruldum. Zihnim acıyor. Gerçeklere kavuşmak, onların gerçekliğinden emin olmak ve buna dair şeyler...

Abim dilersem evi terk edebileceğimi söyledi. Her şeyi öylece neden anlattığımı bilmiyorum. Sanırım kullandığım ilaçlar zihnimle dilim arasındaki o yolu yıprattı. Söylemek istemediklerimi söylerken buldum kendimi. En son "Siz katilsiniz." demiştim ama bunu söylemek istemiştim ve kolayca çıktı ağzımdan. Evden çıkıp gidemedim tüm o konuşmalara rağmen. Her zamanki sığınağım olan yatakta uzanıp tavan penceresinden gökyüzüne baktım. Masmaviydi.

Telefon çaldı. Süha'ydı. En son konuşmamızdan sonra numarasını kaydedip sadece ona özel bir zil sesi ayarlamıştım. Sanırım onu hayatıma dahil etmeye ihtiyaç duymuştum, aksi halde hayatımdan geriye bir şey kalmayacaktı.

"Amine."

"Efendim?"

"Nasılsın?"

"İyiyim... Ya da hayır, değilim."

"Gelmemi ister misin?"

"Sebebini sormayacak mısın?"

"Gerek var mı?"

"Yok." dedim. Gözümden bir damla düştü. Tüm o tartışma boyunca gözüm sulanmamıştı bile ama şimdi öylece aktı damla. "Gelir misin lütfen?" dedim kısık sesle.

"Geliyorum." dedi ve kapattı.

Gökyüzüne baktım. Penceremin üstüne bulutlar gelmişti.

.

Evin arkasında öylece beklerken bir an gelmeyecek diye öyle korktum ki hafızamı kaybettiğimi söylediklerinden beri böyle bir şey hissetmemiştim. Ama Süha'yı gördüğümde tüm o his geçti. Kendimi ona doğru koşarken buldum. Kollarımı gövdesine dolayıp başımı göğsüne gömdüm. Ona ancak böyle sarılabilirdim, onu görmeyerek. Parmaklarının saçlarımda yavaş yavaş gezdiğini hissettim, bir eli yavaşça sırtımda tüy gibi hafifçe durdu.

O anda tüm düğüm çözüldü ve ağlamaya başladım. Her şey için ağladım ama en çok kaybettiğim için. Ölen ailemi cenazelerinde bile kaybettiğime inanmıyordum ama artık gerçekten kaybetmiştim. Onlar yitip gitmişti. Ve abim de.

Tüm gücümle sarıldım.  Bir şey demedi. O kadar tanıdıktı ki ona sarılmak.

"Biz hiç ayrılmayacağız." dedim alnımı göğsüne dayayıp.

"Bunu bilemeyiz." dedi.

Aniden başımı kaldırdım. Gözlerinin içine bu kadar yakından bakmak çok garipti ama bir o kadar da güzel. "Nedenmiş o?"

"Kadere inanmaz mısın?" dedi hafifçe gülümseyerek.

"İnanmadığım kadar çok inanıyorum." dediğimde gülümsemesi büyüdü. "Abime her şeyi söyledim." diye ekledim sanki basit bir şeyden bahseder gibi. "Senin gerçeklerini değil, benimkileri."

"Seninkileri?"

"Her şeyi." dedim ve kulağına doğru yaklaşıp ekledim. "Sen benim küçük yıldızımsın."

.

"Ben Amine."

"Ben Süha. Sen bana ismimle seslenmezdin ama..."

"Ne derdim?"

"Belki bir gün hatırlarsın."

*süha: büyük ayı yıldız kümesinin en küçüğü.

bitti.

bitti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

billie eilish//six feet under

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

billie eilish//six feet under

onlar gibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin