~Yeni Hasta~

59 16 1
                                    

Başında bas bas bağırarak çalan alarma içinden ufak bir küfür yollasanda dışından uyandırdığı için teşekkür ediyordun. Yoksa kendin asla uyanamazdın.

Hemen yatağından kalkıp kendini sıcak suyun altına attın. Kısa bir duştan sonra hızla üzerini giyinerek evden çıktın.

Aklında hâlâ dün gördüğü rüya vardı. Gerçek olabilirmiydi böyle birşey? Yugyeom hala kendisini unutmayıp beklemişmiydi?

"Saçmalama gye so. Kaç yıl geçti üzerinden."

Hızla arabanın kapısını açtın ve hemen kendini koltuğa attın. Birkaç dakika boş boş önüne bakarak kendini sakinleştirmeye çalıştın. Günlük neler yapıyorsa onları yapmalıydın. Ekstradan gördüğü bu saçma rüyayı hayatına katamazdın. Gördün ve bitti.

Arabayı çalıştırıp hemen yola koyuldun. Bugün diğer günlerin aksine az hasta randevusu vardı. Bu durum bir yandan seni sevindirirken bir yandan üzüyordu.

Arabayı hastane'nin otoparkına eğleyip arabadan hemen indin. Koşar adım hastaneye doğru yürümeye başladın. Kendisine günaydın diyen birkaç arakadaşına(!) Cevap verip yoluna devam ettin. Odana vardığında kendini direkt koltuğuna attın.

"Huh. Tam zamanında."

Birkaç dakika soluklandıktan sonra oturduğun yerden kalkıp üzerine önlüğünü giyindin. Bilgisayarın açılmasını beklerken telefonuna gelen mesajına baktın.

Jae'm:

Günaydın gye so. Nasılsın?

Gye so:

Günaydın jae. Gayet iyiyim. Her zamanki gibi ;)

Jae'm:

İyi olmana sevindim.

Öğle aranda birlikte yiyelimmi?

Gye so:

Olur. Ben sana öğle arası mesaj atarım.

Jae'm:

Tamam. Dikkat et kendine. Seni seviyorum♥

Gye so:

Bende seni seviyorum jaebumie♥

Gülerek telefonunu cebine koyup açılan bilgisayarına döndün. Bugün gerçekten çok az kişi vardı. Sadece 7 kişi hatta.

Masadaki telefonu alıp hasta giriş işlemlerini yapan çalışanları aradın.

"Psikiyatri bölümüne sadece 7 kişi mi geldi?"

"Evet efendim."

"Peki Teşekkürler."

Telefonu yerine bırakıp işin garipliği ile ilk hastasını çağırarak derdini dinlemeye başladın.

...

1, 2, 3 derken sonuncu hastayı da yolculadığında saatin öğle arasına yaklaştığını gördün.

"Zaman ne kadarda hızlı geçiyor."

Oturduğun yerden kalkıp odadan çıktın. Bugünkü kafe seansını yapmadığın için kendini eksik hissediyordun. Hemen kendini kahve otomatı'nın yanında bulunca sütlü bir kahve aldın. Yudumlamaya başlayarak odana doğru ilerlemeye başladın.

BROWNİE'MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin