Felix'ten;
Hyunjin heyecanla kantinde aşık olduğu kızı anlatıyordu. Geçen tenefüste de merdivenlerde gördüğü kıza aşık olmuştu. Seungmin ona göz devirip bana döndüğünde gülümseyip Chan'a baktım. Düşünceli bir şekilde ilerde, arkadaşlarıyla konuşan Soyeon'u izliyordu."Chan sorun mu var?" Changbin elindeki kekin yarısını bölüp ağzına attı.
"Hayır. Sadece Soyeon eskisi gibi değil. Beni daha az umursuyor gibi."
Ufak bir sessizlikten sonra Jisung konuştu.
"Yanlış anlamışsındır. Hem dersler yoğunlaştı. Normal yani."
Hyunjin sırıtıp ona baktı.
"Olmadı sana Hye Jin'i alırız. Kız mı yok sana?"
"Sana vardı da ne oldu?" Seungmin Hyunjin'in okulun yarısını reddetmesine gönderme yapıp sırıttı.
Hyunjin ona göz devirip Chan'e baktı.
"Hem kızın da sende gönlü var gibi."
"Saçmalama kız derece yapıyor. Derslerden başka bir şeyle ilginmez o." Minho Jisung'u onaylayıp Changbin'in elindeki yarım keki ısırdı. Changbin onu dövmek için hamle yapsa da Chan'in konuşması onları durdurdu.
"Sevgilim var ve sizin bana teklif ettiğiniz şeye bakın." Güldü ve devam etti. "Siz akıllanmazsınız."
Hyunjin omuz silkip sınıfa doğru ilerledi. "Fizik ödevini yapmadım. San yapmıştır ondan alacağım."
"Sınavda da San senin yerine işaretler." Changbin arkasından bağırırken Minho güldü. "Parayı verirsen hoca bile işaretler."
Seungmin beni dürtüp çenesiyle ilerdeki dört kişi işaret etti.
"Bak şu sarışın olan benimki. Winter.""Çıkıyor musunuz?" Diye sordum heyecanla. Kız bayağı güzeldi. Yanındaki koyu renk saçları olan kızda bayağı iyiydi. Aslında oradaki dört kız da bayağı güzeldi.
"Yok be! Kız çok havalı. Herkesi reddediyor. Soobinle çıkıyor sanıyordum, onu da reddetmiş zalımın kızı."
"Çıktığı biri mi var?"
"Yok sanırım. Bilmiyorum. "
Anladım der gibi kafamı salladım. Seungmin uzun yapılı görünüyordu. Bir bakan kesinlikle ikinci defa da dönerdi. Sorun kızda olmalıydı.
Hye Jin denen kız sınıfa girerken yanında arkadaşı da vardı. Arkadaşının sesi Alice'in sesine çok benziyordu. Derste bana attığı ses kaydını bile dinlemiştim ve neredeyse aynıydı. Kayıtta sesin değişebileceğini düşünüp ciddiye almamıştım ama Hye Jin beni ilk dersten sinir etmişti. Dönüp tekrar tekrar bana bakmış olması rahatsız edici ve kabaydı.
"Beyler," dedi yanımızda biten Taehyun. Hepimiz ona döndüğümüzde elindeki broşür benzeri kağıdı salladı. "Bu akşam üst sınıflardan Jennie'nin doğum günü partisi var. Soul Bar'da olacak."
Seungmin şaşkınca kafasını salladı. "Allah razı olsun senden. Ayarladığım partiyi haber vermesen ne yapardım ben!?"
Taehyun ona göz devirip söylendi;
"İyilikte yaramıyor!" Seungmin'e eğilip güldü. "Winter'ın sevgilisi var diye duydum ama sen zaten biliyorsundur. Boşuna söylemeyeyim." Taehyun hızlıca arkasını dönüp koşar adım uzaklaşırken Seungmin şaşkınca arkasından çağırsa bile sonuç değişmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
improbable ❧ felix
Fanfiction❧ improbable leefelix: herkes bakmak ve görmek arasındaki farkı tartışıyor leefelix: sorun şu ki ben görsem de duysam da tanımam seni ❧lee felix mini fic ©helenrensa | 2020