Sen dedi Ferzan. Hayret ederek neden neden? "Dumura" uğramıştı gözleri hayretler içinde alparslanın gözlerine kitlenmiş dili tutulmuş gibi sadece neden dedi.
Alparslan susup hiç bişey demeden yüzünü çevirdi. Sadece odana git diye tısladı. Ama Ferzah'ın gitmeye niyeti yoktu. Giderek sinirlenen kız bağırarak benim bu kahrolasıca yerde ne işim var "kimsin sen allahın belası konuşsana dedi". Elini alnına koyup bitir bu saçmalığı ve biran önce beni evime geri götür dedi. .
Alparslanın sabrı tükenmek üzereydi, yerinden kalkıp kapıya doğru yürümeye başladı. Ama Ferzah'ın onun hiç birşey söylemeden gitmesine izin verme gibi bir düşüncesi yoktu. Ferzah "Kolundan tutup ittirerek bana cevap ver dedi"
Alparslan için bardağı taşıran son damla olmuştu bu. "Ferzah'ın kolundan tuttuğu gibi geriye savurdu". Akıllı ol ve git odana diye tısladı. Daha fazla beni cileden çıkarma. "Ferzah hızını alamamış gibi kimsin ve benden ne istiyorsun benle ne alıp veremediğin var" seninle bir kere karşılaştık diye beni nasıl alıkoyarsın aptal.
Alparslan sinsi bir şekilde gülümseyip daha başlamadık enerjini boşa harcama sonraya sakla enerjini çok lazım olacak sana diyerek arkasını dönüp odadan çıktı. Ferzah yerine çöküp olanları anlamaya çalışıyordu ama düşündükçe aklını yitirecek noktaya geliyordu. Yerinden fırlayarak alparslan'ın çıktığı kapıdan o da çıktı ve onu aramaya başladı. Aşağı indiğinde koltuğa oturmuş başını da yeriye yaslayıp tavanı izliyordu. "Ferzah karşısına dikip ne istiyorsun benden diye sordu." Adam başını koltuktan kaldırıp Ferzah'ın yüzüne baktı sırıtarak ne mi istiyorum. Acı çekmeni nefes almamanı yaşarken ölmeni istiyorum, daha sayıyım mı? Diye cevapladı. Yüzündeki gülümseme ile. Alay ederek başka bir sorun var mı Ferzah dumanoğlu diye ekledi.
Ayağa kalkarak karşısında durup diri diri ölmeyi öğretecem sana dedi. "Ferzah kendine hakim olamayarak elini kaldırıp yüzüne tokat atmış ve alparslan'ın yüzü dönmüştü." Sen kimsin ki bana acı çektireceksin yeter artık bitir bu oyunu. Kimin "köpeğisin" diyerek yüzüne bakarak söyledi.
Kimden ne kadar alıyorsan ben sana iki katını veririm bir an önce bırak beni bağırdım.
Alparslan dönen yüzünü kaldırıp kızın gözlerinin içine baktı. Cehenneme hoşgeldin dedi ve kolundan tutup aşağı bodrum katındaki odanın kapısını açıp içeri savurdu. "Ferzah odanın ortasında yere kapaklanırken." Alparslan da odanın ortasında yere kapaklanan kızın yanına gelip tek dizini kırarak yüzüne baktı bundan sonra burdasın burdan çıkış yok. Ölümün çıkacak bu odadan diye ekledi.
Ayağa kalkınca kapıya doğru ilerledi çıktı ve kapıyı Ferzah'ın üzerine kitlemişti. Ferzah etrafına bakındı zifiri karanlıkta kalınca nefesi kesilirdi. Kapıya doğru emekleyip kapıyı yumruklamaya başladı. Aç kapıyı ne olur ben karanlıkta kalamam nefes alamıyorum diye nefesim yettiğince bağırmaya çalıştım.
Alparslan yukarı çıkıp dolaptan viski alıp bardağa koyup içmeye başlamıştı. Aşağdan gelen seslere kulaklarını tıkayıp duymuyordu bile, bir süre sonra sesler kesilince o da yukarı odasına çıkmıştı.
Kafasını yastığa koyup uyumaya çalıştı ama uyku tutmuyordu bir türlü yataktan çıkıp ayakları aşağı kata bodruma sürekledi onu. Kapının önüne gelince kilidi açıp içeri girdi. Ferzah cansız bir şekilde yerde yatıyordu. Birden kulaklarında ben karanlıkta kalamam sözleri çınladı ve ferzah'ı kucakladığı gibi yukarı çıkardı. Odasına götürüp yatağa yatırınca batayeniyi üzerine örteceği zaman yanaklarının kızardığını farketti. Elini alnına koydu. Yüzü alev alev yanıyordu.
Siktir lan dedi sesli bir şekilde.
Kızı uyandırmaya çalıştı ama ferzah'ın gözünü açacak mecali bile yoktu. Hızlı adımlarla odadaki banyoya gitti küveyti soğuk suyla doldurup geri geldi ve kızı kucağına aldığı gibi banyoya geri döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Kollarında
Mystery / ThrillerKaderin anne rahmine düştüğün gün yazılırmış. Ferzah kaderin ona yazdığından bi haber mutlu günlerin hayalini kuruyordu. hayatın ona hazırladığı zorlukları bilmeden. Alparslan hayatın bütün acımasız yüzünü görüp tanımıştı. O da başına gelecek olan...