2 gündür bilinmeyen numaradan bi mesaj yoktu o konuşmanın üzerine sadece bir kere konuşmuştuk oda ev konusundaydı o benim bu evde kalmam için ısrar ederken ben bunu kabul etmiyordum. Sonuçta daha tanımadığım hatta yüzünü bile görmediğim ve sapık gibi her yaptığımı bilen birinin evinde kalmak ne kadar mantıklı olabilirdi ki.
Ve sonuç olarak hayla o evde kalıyorum. Neden mi çünkü beyefendi eğer evden ayrılırsam tekrar beni eve taşıyacağını söyledi. Yani kısaca bu adamdan kaçış yoktu.
Bense bu iki günü ful iş ilanlarına bakarak geçirmiştim. Ve sonuç tam bi hüsrandı. Elimdeki gazeteyi masaya koyarken derin bi iç çektim ve elimdeki acı kahveden son yudumumu aldım. Bu iş böyle olmuyordu. 2 gündür uykusuzluktan bayılcak konuma gelmiştim.
Mutfağa gidip yeni bi kahve almak için oturduğum koltuktan kalkmıştım ki gelen bildirim sesiyle hemen masanın üzerindeki telefonumu aldım.
Uzun zaman sonra bilinmeyenden yeni bi mesaj gelince ister istemez şaşırmıştım.
Bir dost : yeter artık
Bir dost : bu kadar kafein sencede fazla değil mi?
Asel : AA sen yaşıyomuydun?
Asel : ben seni öldü sanıyodum ya
Bir dost : Asel dalga geçmeyi bırak ve git yat uyu
Bir dost : bu kadar kafein tüketmenin sana faydası değil zararı var
Asel : bundan sana ne?
Asel : neden seni ilgilendiriyo ki
Bir dost : çünkü seni seviyorum
Bir dost : ve sana zarar veren şeylerden seni uzaklaştırmaya çalışıyorum
Asel : senden bunu istediğimi hatırlamıyorum
Asel : bunlar benim sorunum senin değil
Bir dost : senin sorunun öyle mi?
Asel : evet öyle
Son mesajı da attıktan sonra telefonu temelli kapatıp tekrar masanın üzerine koydum.
O kadar yorgundum ki bilinmeyenle uğraşmak istediğim son şey bile değildi. Hem benden onaneyse.
Mutfağa geçip kahvemi koyduktan sonra tekrar iş ilanlarına bakmaya devam ettim.
Ben iş bulmakya o kadar dalmıştım ki çoktan havanın kararıp akşam olduğunu farketmemiştim bile.
Kucağımdaki bilgisayarı da telefonun yanına bırakıp üst kattaki balkona çıktım. Çok yorulmuştum ve uykum vardı.
O kadar kafein gerçektende bana yaramamıştı ve şu anda kendimi çok kötü hissediyordum.
Soğuk hava iyi geldiği için içeri geçmekten vazgeçip balkondaki pufa oturdum. Bi süre sonra göz kapaklarımı daha fazla taşıyamaz duruma gelmiştim. Sessizce kendimi o hasret kaldığım uykuya teslim ettim.
~~~
Geceleyin duyduğum ses ile gözlerimi yavaşça araladım. O kadar yorgundum ki gözlerim tekrar kapanmak için can atıyordu. Hatta bunun bi rüya olduğunu bile düşünmüyor değildim.
Ben kendimle boğuşurken karşımda bi erkek silüet belirmesiyle rüyada olduğuma kanaat getirdim. Karşımdaki kişiyi taktığı kapşondan ve havanın karanlık olmasından dolayı tam olarak göremiyordu.
O bana yaklaşıp üzerimi elindeki battaniye ile örttükten sonra alnıma bi öpücük bırakıp geri çekildi. Ama elleri hayla saçlarımdaydı. Saçlarımı öyle güzel okşuyordu ki o okşadıkça iyice mayışmaya başlamıştım.
Hemen ardından gözlerime bakıp uyanık olduğumu anlayınca ilk önce şaşırdı hemen ardından dudaklarında belli belirsiz bi gülümseme meydana geldi.
Şu anda onun gözleri ve dudakları hariç hiçbir yerini göremiyorum. Öyle güzel kehribar rengi gözleri vardı ki gözleri bana balı hatırlatmıştı.
Harbi ya ben ne zamandır bal yemiyordum demi? Canım bal çekti.
Ben bunları düşünürken iyice uykuya yenik düşmeye başlamıştım. Benim göz kapaklarım yavaş yavaş tekrar kapanmaya başlarken son duyduğum onun sesiydi.
"İyi geceler prenses. Sen ne kadar beni göremesende ben her zaman senin yanında olup seni koruyacağıma söz veriyorum."
~~~
Sabah uyandığımda uzun zamandır böyle bi uyku çekmediğimi farkettim. Doğrusu dün gece gördüğüm rüya gerçekten çok tuhaftı.
Yani kim buraya üzerimi örtmek için gelir ki?
Ayağa kalktığımda üzerimden düşen battaniye ile istemsiz olarak şaşırmıştım. Hadi ama yinemi bilinmeyen?
~~~
🐺🐺🐺
Bölüm geç geldiği için üzgünüm LGS için çalışıyorum bu yüzden bölümler LGS bitene kadar geç gelicek
🍫🍫🍫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yıldızların altında sen (yarı texting)
Fiksi Remajaannem ve babamı kaybettikten kısa bi süre sonra babamın borçları yüzünden eve haciz gelmiş ve herşeyi alıp götürmüşlerdi. şuanda ise boş sokaklarda yanlız başıma yürüyordum. boş ve karanlık sokaklar ilk defa gözüme bukadar cezbedici gelmişti. sanki...