selam kokonatlarım
Çalan telefonumla elimi arka cebime atıp telefonumu aldım. Dedem arıyordu.
"Efendim dede?" telefonu kolumla kulağım arasına sıkıştırıp konuşmaya ve bir yandan da valizimi kapatmaya çalışıyordum.
"Cemal'im, sana bir şey söylemeyi unuttum şimdi aklıma geldi." dedemin Acun Ilıcalı gibi olayları 20 saatte anlatması eskiden komik gelse de şu an hiç komik değildi.
"He söyle dede." diyerek valizi sonunda kapattığımda tuttuğum nefesimi verdim.
"Bizim yazlığa üç kişi daha geliyor. Normalde gelip gelmeyecekleri kesin değildi ama gelme kararı almışlar." demesiyle ofladım.
"Daha önce niye söylemedin dede?" dediğimde beni takmadı ve konuşmaya devam etti.
"Kızlara sahip çık kerata, birkaç saat var aramızda bak. Öptüm hadi." diyerek konuşmama izin vermeden suratıma kapattım.
Danla ve Nisa İstanbul'dan buraya -İzmir'e yani- tatil yapmak için geliyorlardı. Bende onlara dedemin yazlık evinde kalmayı teklif etmiştim.
Şimdi başka kişilerde gelecekti ve umarım tanımadığım insanlar gelmezdi.
Odamdan çıkıp hemen yanımızdaki taksi durağına yürüdüm. Taksiye binip yazlığın yerini söyledim. Dışarıyı izlemeye başladım, sonunda kızları göreceğim için heyecanlıydım.
Yarım saatin sonunda yazlığa varmıştık. Cebimden parayı çıkarıp verdim ve aşağı indim.
WhatsApp'a girip kızlara konumu attım ve içeri girdim.
Bu yazlığı kendi evimden daha çok seviyordum. Çünkü çatı katında kendi odam vardı ve bir insan odaya aşık olabilseydi çoktan olmuştum.
Valizimle çatı katına çıktım ve tavana monte edilen merdiveni indirip yukarı çıktım.
Benim odama iki giriş vardı; bir tavana monte edilen merdiveni indirip tırmanmak. İki evin arka tarafındaki yangın merdivenlerinden çıkmak.
Her zaman birinci girişi tercih ediyordum. Odama girdiğimde kocaman gülümsedim ve eşyalarımı yerleştirmeye başladım.
Tüm çatı katını bir odaya çevirmiştim. Üçgen şeklindeki camın yanında yatağım, yatağımın karşısında dolabım ve yatağım solundaki masam.
Müziğe karşı her zaman fazla ilgim vardı. Özellikle eski şarkılara zaafım var diyebilirdim. Yatağımın yanındaki duvar dedemden arakladığım eski posterlerle doluydu.
Şarkı yazmayı da seviyordum, gitar çalmak bana huzur veriyordu.
Diğer çalabildiğim müzik aleti piyanoydu, hatta bu yazlıkta en alt katta piyanom vardı.
Eşyalarımı yerleştirdikten sonra aşağı indim. Merdiveni geri yerine koydum ve en alt kata indim.
Biraz piyanoyla uğraştıktan sonra kapının çaldığını duydum ve açmaya gittim.
"Kuzular!" diyerek onlara sarıldığımda ikisi de kıkırdamıştı.
İçeri geçtiğimizde koltuklara oturduk ve onlar yolculuklarından bahsettiler.
"Burada havuz falan var mı Can? Çok sıcakladım." diye sordu Danla. Başımla onayladım.
"Siz hazırlanın. Bende giyineyim, girelim havuza." onaylayıp odalarına gittiler.
Odama girip üstümü çıkarıp şortumu giyindim. Saçlarımı elimle düzeltip aşağı indim.
Kızlarda bikinilerini giymiş beni bekliyorlardı. Birlikte havuza doğru yürümeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
summertime sadness | cembar
Random"Senin için bir yaz aşkından başka bir şey değilim öyle değil mi?"