"Neden benim yangın merdivenlerime geldik ki?" diyerek göz devirdiğimde omuz silkti.
"Burayı seviyorum." güneş doğmak üzereydi ve biz yangın merdivenlerinde oturmuş, gökyüzünü seyrediyorduk.
"Ne zaman anladın?" diye sorduğunda anlamayarak ona döndüm.
"Ha?" dediğimde bana döndü, okyanus gözleri gecenin karanlığında parlıyordu.
"Beni sevdiğini ne zaman anladın?" dediğinde kalbimin hızlandığını, ellerimin terlediğini hissettim.
"İlk öpüşmemizde." dememle ay ışığından gördüğüm kadarıyla yanakları kızarmıştı.
"Sen, neden yaptın?" diye sorduğumda kaşlarını kaldırdı.
"Neyi?"
"Beni ilk sen öptün." dediğimde bir şey demedi ve önüne döndü.
"O an içimden onu yapmak geldi. Bilmiyorum." diyerek başını eğdi ve birkaç saniye öyle durdu.
"Senin için önemsiz miydi?" sorduğum soruyla hızla kafasını kaldırıp sağa sola salladı.
"Değildi."
"Ama öyleymiş gibi davranıyorsun." kaşlarını çatmış bana bakıyordu.
"Seninde bir dediğin öbür dediğini tutmuyor Can." kollarımı göğsümde birleştirip kaşlarımı çattım.
"Sende buz dağı gibisin."
"Biz bunları neden konuşuyoruz?" diyerek gülümsediğinde omuz silktim.
"Eğer beni sevmiyorsan, seviyormuş gibi davranma." neden birden bu kadar ciddileşmiştim bilmiyorum ama artık içimdeki şeyleri söylemem gerekiyordu.
"Ne demek istiyorsun?"
"Beni öpüp, bana sarılıp beni sevmediğini söyleyemezsin."
"Kafamın karışık olduğunu söylemiştim sana." diyerek kaşlarını çattı ve elini elimin üstüne koydu. Elimi çektim.
"Senin için bir yaz aşkından başka bir şey değilim öyle değil mi?" gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum. Bazen bu kadar duygusal olmak beni yoruyordu.
"Hayır Can saçmalama," diyerek bana yaklaştı. Ama ben kendimi geri çektim.
Yine yapıyordu, bana yaklaşıyor, bana umut veriyor daha sonra kafasının karışık olduğunu söylüyordu.
"Madem zamana ihtiyacın var, benden uzak dur o zaman." diyerek ayağı kalktığımda ardımdan hemen o da kalktı.
Odama girmiş yatağıma oturmuştum, dolan gözlerimi elimin tersiyle sildim ve yere bakmaya devam ettim.
"Özür dilerim," diyerek içeri girdiğinde ona git diyemeyecek kadar yorulmuştum.
Hem fiziksel hem ruhsal olarak çöktüğümü hissediyordum.
Az önce ne kadar mutluysam şimdi o kadar üzgündüm.
"Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım, nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum Can." demesiyle sinirle fısıldadım.
"Bana Can deme." başını eğdi ve bir şey demedi.
"Beni öperken ya da bana sarılırken aynı şeyleri düşünüyor muydun? Yoksa kendini tatmin etmek için mi susuyordun?" sesim biraz yüksek çıkmıştı ama umrumda değildi.
"Saçmalama Ca-Cemal." aramızda biraz mesafe bırakmış, öylece bana bakıyordu.
"Gider misin? Uyuyacağım." deyip yorganın altına girdim ve başımı başka yöne çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
summertime sadness | cembar
Random"Senin için bir yaz aşkından başka bir şey değilim öyle değil mi?"